Gökk

"Yüreğini kolla, Aureliano," dedi, "ölmeden çürüyorsun."
Sayfa 188Kitabı okudu
Reklam
Yüreğin o giderilemez unutkanlığıyla değil, çok daha amansız ve hiç dönüşü olmayan bir başka çeşit unutkanlıkla unutulmuş olduğunu anladı.
İncir ağacı baharın gelişini haber veren ağaçlardan değildir. Hiç incirler çiçek açtı, bahar geldi dendiğini işittiniz mi? İncir ağacı doğurgan ve çilekeş annelere benzer. Sütlüdür. Kayayı deler. İlle de yaşar, tırmanır, büyür, doğurur. Ne meyvesi ne çiçeği kokar. Bu nedenle inciri ısırdığım an, bir mucizeyle karşılaşmışım gibi bir duyguya kapılırım. Kendini belli etmeyen bu meyve, ne ilahi bir lezzete sahiptir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Sevgili Dost, Çağırırken yüzünü, kovarken sırtını, iki yana sallandığında ayrıldığını gösteren, "Dur!" derken dik, "Geç bunları!" derken eğik duran, açıldığında isteyen ve veren, yumulduğunda öfkelenen ve vuran, üst üste geldiğinde Allah'ı, iç içe geldiğinde kulları öven, kışın sobaların, yazın denizlerin tercümanlığını yapan, kura çekerken titreyen, bıçak çekerken titreten, makasçılarla trenlerin, terzilerle kadınların yolunu değiştiren, şekillere giren ve şekiller veren, şifreyi kurcalarken rakamları, buket yaparken çiçekleri, cinayet işlerken mermileri okşayan, söndüren ve yakan, çözen ve dolaştıran, çözen ve silen, kazan ve gömen, kuran ve yıkan, gölgesi çocuklara tavşan, büyüklere kurt masalı anlatan, kutsal kitabın üstünde sıcak, taşın altında soğuk ellerimiz var bizim.
"İri siyah gözlü Azeri bir kadın şarkı söylüyordu televizyonda. Sözleri pek anlaşılmıyordu. Biraz dinledik. Ekmel bey "Hardasan yar diyor," dedi, "ateştesin, hardasın." "Bence nardasan diyor," dedim. "Ha har ha nar, ikisi de ateş," dedi. "Ama nerdesin demek de istiyor olabilir," dedim, "nardasan yar." "O da ateş değil mi?" dedi, "ayrılık." Doğru..
Reklam
Reklam
Geri151
780 öğeden 766 ile 780 arasındakiler gösteriliyor.