İster üç asır önce Lale Devri’nde İstanbul ‘da Göksu’da renkli şemsiye ve abayeleriyle gezen bir hatun olayım,ister Anadolu’da çeşmeye ırba doldurmaya gideyim,ister şimdi bedeni belirginleştiren elbiseler eşliğinde ışık saçan gözler ve şen kahkahalar atan biri olayım muhakkak bir erkek nazarında değil sadece kadın gözüyle de bir kategoriye illaki yerleştirileceğim bu dünya’nın neresinde olursa olsun böyle.Bence Peyami Safa Sözde Kızlar derken erkek milleti’nin ırkı dili ,dini ne olursa olsun ,bir doğulu ama moderleşmeye maruz kalmış olanlarının özellikle ,Sözde Erkekler olduğunu söylemiş.Sözde Kızlar ,Sözde Erkekler’in sonucudur:)Bugün bu kadın erkek ilişkileri üzerine bir awtobüs durağında tefekkür ettim:) Yaşadığım konumda üniversiteli kızlar iki belik örülmüş uzun saçları,kıpkırmızı elbiseleri ve uzun ceketleri ile birbirlerinin aynısı ,erkek üniversitelilerde siyah takımları ve ofis çantaları ile tıpatıp aynılar.Düşündüm bu sistem yani aynılaştırma çabası birbirlerinin daha az dikkatini çekmesine hizmet etsin diye düşünülmüş ama ciddi bir beyin egzersizi yaptırıyorlar farkında olmadan..Bu kadar aynı görünen insanlar arasındaki farklılıkları bulunuz der gibiler😆...Kadın-erkek ilişkileri söz konusu olduğunda batılılaşma,modernleşme gibi kavramlar kılıfına uydurulur sadece..Sözde Kızlar dan sonra Sözde Erkekler mantiken akla gelir ama şu da bir gerçek ki;erkekler değil kadınlar güzelliklerini kaybeder,erkekler değil kadınlar gebe kalır isteyerek ya da istemeyerek daha çok kadınlar da görülür sözdeliğin götürdükleri saflıklar,masumluklar,güzellikler….Hülasaten; O zamanlar toplum elden gidiyor diye endişe ediliyormuş ama günümüzde aidiyetsiz ,neden yaşadığını sorgulayacak kadar manasızlığa düşmüş,kendine de yabancılaşmış bireyler topluluğu var artık..