"Unutmak kelimesi un'dan çıkmış. Bildiğimiz un. Öyleymiş. Unutmak için un ufak etmek gerekiyormuş. Birini bütün olarak unutamazmışsın zaten. Öyle pat diye unutamazmışsın. Öyle yavaş yavaş gidermiş. Yavaş yavaş unuturmuşsun. Gözleri, kaşı, burnuyla kulağı, sesini yavaş yavaş..."