Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

108 syf.
·
Puan vermedi
·
8 saatte okudu
Oyun nerede bitiyor, hayat nerede başlıyor?
"Her gerçek insanın içinde oyun oynamak isteyen bir çocuk saklıdır."
Friedrich Nietzsche
Friedrich Nietzsche
Okuduğunuz eser,
Oğuz Atay
Oğuz Atay
’a ait ise şayet; en kallavisinden sitem dolu ve ironi soslu serzenişler, yer yer kafkaesk ögelerle ve doğu-batı sentezinden müteşekkil metinler; onun nevi kalemine münhasır hayatın içindeki en aykırı betimlemeler orada ve eksantrik bir sunum zaten hazırdadır; ayrıyeten o satırların içinden yazarın kendi hayatına dair bir yaşanmışlık parçası kopup gelmiş; kalbinize dokunan usturuplu bir izah ve beyninizi tokatlayan acı bir mizah eşliğinde belleklerinize işleyen muhteşem bir yapıt ortaya çıkarmıştır… Oğuz Atay eserlerine dair şahsi kanaatimi özetleyen bu girizgahtan sonra
Oyunlarla Yaşayanlar
Oyunlarla Yaşayanlar
’ın incelemesine Oğuz Atay’ın çocukluğuna inerek başlamak istiyorum:
Yıldız Ecevit
Yıldız Ecevit
’e göre (
Ben Buradayım...
Ben Buradayım...
kitabında detaylı şekilde açıklamış) Oğuz Atay’ın kurmaca metinlerindeki otobiyografik malzemenin çocukluk anılarını oluşturduğunu düşündüğü bölümü, yaşamının genelde “pısırık” diye tanımlandığı çocukluk dönemidir. Çocukluk döneminde aile üyeleri, onun okumayı öğrendikten sonra sürekli odasına kapanıp kitap, dergi, gazete okuduğunu ve bazı bölümleri ezberlediğini söylemişlerdir. Okul hayatı boyunca da çevresinin kendisine uygun gördüğü “harika çocuk” tanımına uymuştur; fakat tüm bu mükemmeliyetçi tutumlar, ondaki yabancılaşmanın, uyumsuzlaşmanın, kendiyle savaşın içinde olma durumunun da sebebi olmuştur. Oğuz Atay, içine kapanık bir çocuk ve çok dürüsttür; “Kardeşini sevmeyen var mı?” sorusuna sınıfta kaldırılan tek parmak ona aittir. Sokakta gördüklerini ailesine anlattığı çocukluk yıllarından, karikatür çizdiği gençlik yıllarına uzanan ince espri anlayışını kitaplarında da görmek mümkündür. i.hizliresim.com/slqpvsg.jpg Oğuz Atay, lise son sınıftayken ise kendisini çok mutlu eden bir aktivitenin içine girmiştir: Tiyatro. Lise yıllığında onu tanıtan bölüm de ‘doğuştan artist’ ünvanıyla başlar: i.hizliresim.com/r1gqlgj.jpg Mezun olurken Oğuz Atay ve sınıfı,
Shakespeare
Shakespeare
‘in
Hırçın Kız
Hırçın Kız
adlı oyununu oynamışlardır. Oğuz Atay’ın oyunculuğu ise çevresinde büyük hayranlık uyandırmıştır; öyle ki okul birinciliğinden çok oyundaki ‘Petruchio’ rolünü canlandırmadaki başarısı konuşulmuştur, hep. Bir kere sahne tozu tozu yutan kişinin artık geri dönülmesi imkansız bir biçimde tiyatroya sevdalandığı rivayetinden yola çıkarsak, Oğuz Atay’ın tiyatroyla olan ilişkisi de eserlerinde, özellikle
Tutunamayanlar
Tutunamayanlar
,
Tehlikeli Oyunlar
Tehlikeli Oyunlar
ve zaten bir tiyatro oyunu olan
Oyunlarla Yaşayanlar
Oyunlarla Yaşayanlar
’da yaşamaya devam edecektir. (*Yıldız Ecevit’e göre bu üç eser; ‘Tutunamayanlar’, ‘Tehlikeli Oyunlar’ ve ‘Oyunlarla Yaşayanlar’ bir üçlemenin halkalarıdırlar.) Oğuz Atay’ın ilk yazdığı roman olan
Tutunamayanlar
Tutunamayanlar
, tıpkı
Oyunlarla Yaşayanlar
Oyunlarla Yaşayanlar
‘da olduğu gibi tiyatroyla iç içedir. “Oyunsu” bir dili vardır her şeyden öte ve içinde tiyatral kolajlar vardır. Olric bile,
Shakespeare
Shakespeare
‘in
Hamlet
Hamlet
oyunundaki “Osric”e bir göndermedir. Turgut’a “Efendimiz” diye hitap eden Olric, Hamlet’in en yakın arkadaşı olan, ona “Efendimiz” diye hitap eden ve onu hayaletten korumak isteyen Horatio’yu anımsatır. Yaşamının en yalnız ve mutsuz döneminin bir ürünü olan
Tehlikeli Oyunlar
Tehlikeli Oyunlar
yazarın ikinci romanıdır. Böyle bir dönemin sonucu olarak, roman boyunca kurmacayla otobiyografinin iç içe olduğu görülür. Romanda, sisteme ve kendine başkaldıran, yalnız ve mutsuz insanlar vardır. Atay, romanını mizah, ironi ve kara bir alaycılıkla ilmek ilmek örmüştür. Üst kurmacayı sık sık kullanan roman, tiyatroyla iç içedir aslında. Oğuz Atay’ın bütün yapıtlarında, belirleyici bir unsur olan “aydın” olgusunun yanı sıra, “oyun” olgusu da önemli bir yer tutmuştur.
Tatjana Seyppel
Tatjana Seyppel
’e göre “Oyun, Oğuz Atay için anahtar kavramdır.” Atay, kitaplarından ikisinin (“Tehlikeli Oyunlar” ve “Oyunlarla Yaşayanlar”) isimlerine “oyun” sözcüğünü yerleştirerek, adeta okuyucularının ilgisini özellikle bu kavram üzerine çekerek ve eserlerinde “oyun”un toplumsal ve bireysel alanlarda üstlendiği belirleyici rolü çok farklı açılardan sorgulayarak, bu yönüyle hayatın, “oynanan yaşam oyunları”yla şekillenen maskesini düşürerek, gizlenen asıl gerçekliğin farkına varmamızı sağlamaya çalışmıştır. Oğuz Atay “oyun” sözcüğünden kastının ne olduğunu
Tehlikeli Oyunlar
Tehlikeli Oyunlar
'da Hikmet’in ağzından anlatır: “Oyunlar, gerçeğin en güzel yorumlarıdır. Bizim gerçek dediğimiz şey de, bazı güçlükler yüzünden iyi oynanamayan oyunlardır.” Oğuz Atay, oyunun metnini yazmayı tasarlarken günlüğüne “Games People Play’i yeniden incelemeliyim” notunu alır. “Games People Play”,
Eric Berne
Eric Berne
‘ün
Hayat Denen Oyun
Hayat Denen Oyun
adıyla Türkçe’ye çevrilmiş, Atay’ın “Tehlikeli Oyunlar” romanının da ana taşıyıcısı olmuş bir çalışmadır. Berne’e göre “Hayata gözlerini açan bebek, kendini karmakarışık oyunların içinde bulur. Anne babalar için de çocuk yetiştirmek, bir bakıma çocuğa oynayacağı oyunları öğretmek demektir. Oyunlar kuşaktan kuşağa geçerek varlıklarını sürdürürler.” Berne, oyunları “kötü oyunlar ve “iyi oyunlar” olmak üzere ikiye ayırır: ‘Kötü oyunlar’; karşıdakini aldatmayı öngören bir dizi tavırdan oluşur. Oğuz Atay, ‘Tehlikeli Oyunlar’da yaptığı gibi ‘Oyunlarla Yaşayanlar’da da toplumsal yaşamı baştan aşağı bir “kötü oyun” örneği olarak çizer. ‘İyi oyunlar’ ise; bu kurguda yaşama katılamayan ya da bir biçimde katılmayı reddeden oyun kişileri, sığ buldukları dünyayı dışlayarak, bu dünyanın yozluğuna bulaşmadan yaşayabilecekleri oyun dünyaları kurgularlar. ‘Oyunlarla Yaşayanlar’da Coşkun’un yarattığı kurmaca dünyadaki oyunların sadece ‘iyi oyun’ olma vaadi taşıdığı ama özgürleşme adına bir işlev taşıyamadığı söylenebilir. Oğuz Atay, “Oyunlarla Yaşayanlar”ını tıpkı ,
Shakespeare
Shakespeare
’in
Nasıl Hoşunuza Giderse
Nasıl Hoşunuza Giderse
oyununda Jackues isimli karakterine söylettiği gibi “Bütün dünya bir sahnedir. Ve kadın erkek, ancak birer oyuncu.” savı üzerine kurmuştur. Oyun boyunca, “oyun”un nerede bittiği, gerçeğin nerede başladığı sorgusu yapılmakta, “Oyun nerede bitiyor, hayat nerede başlıyor, hiç anlamıyorum.” (s. 90.) ve insanlar yaşamları boyunca hiç tamamlayamadıkları ya da tamamlamaktan kaçındıkları “oyun”larla bir bakıma gerçeklerden de kaçmaktadırlar.
Oyunlarla Yaşayanlar
Oyunlarla Yaşayanlar
sadece teknik ve içerik açısından değil, bazı karakter isimleriyle de bize Tutunamayanlar‘ı hatırlatır. Öyle ki, Coşkun, Saffet‘e bir anda Turgut diye seslenmeye başlar. Ayrıca, Selim’in de adı geçer oyunun içinde. TURGUT Ben artık gülemiyorum Turgut. (Coşkun, s. 47) Ben Turgut değilim. (Saffet, s. 47) Ben artık o adamın altını söndürmek istemiyorum Turgut. (Coşkun, s. 47) Turgut, aklını başına topla, durum bildiğin gibi değil. (Coşkun, s. 47) Milletimizin heyecanına şahit oluyorum Turgut. (Coşkun, s. 47) Bu heyecanı anlatamazsam sanki bu sese ihanet etmiş olacağım Turgut! (Coşkun, s. 47) Kim bu Turgut? (Emel, s. 47) Turgut mu? Mustafa Çavuş gibi biri… (Coşkun, s. 47) SELİM Selim’i saha dışına taşıyorlar. Selim yarı ölü durumda. (Servet, s. 25) Zavallı Selim. (Coşkun, s. 63) ‘Oyunlarla Yaşayanlar’da birbirlerinden tamamen farklı toplam 7 karakter vardır ve karakterlerin hepsi de ismiyle hatta soyismiyle ‘müsemma’dır: COŞKUN ERMİŞ: Hayatının son dönemecinde ‘coşan’ ve ‘ermeye başlayan’ Coşkun erken emekli olmuş bir tarih öğretmenidir ve erken emekli olmasının asıl sebebi de bir oyun yazarı olarak “tarihe geçmeyi” istemesidir. Ama eylemsizlikle geçen koca bir hayattan sonra Coşkun için tutunmak mümkün değildir artık. Geç kalmıştır Coşkun ve bunun farkındadır. Coşkun, “oyun”ları ciddiye alan ve bunu birkaç yerde açıkça dile getiren tek karakterdir, ayrıca. Coşkun ile ‘Tutunamayanlar’ romanında “Hayatım ciddiye alınmasını istediğim bir oyundu” diyen Selim arasında bir paralellik gözlemlemek mümkündür. CEMİLE: Coşkun’un karısı, her daim ciddi ve ‘Doğrucu Davut’un dişi versiyonudur. Diğer altı karakterin oyunbazlığına karşın o tek başına “oyunbozan” rolündedir. SAFFET : Lakayt ve laubali tavırlarıyla ‘Dalgacı Mahmut’un teatral varyasyonudur. ÜMİT: Coşkun’un oğlu, haylaz ve yaramazdır. Ümit çocuktur ve gelecektir, gelecek de ümitli olmayı gerektirir. SAADET NİNE: Bir ‘mutluluk oyunu’nun içine hapsolmuş, gerçeklerden izole bir şekilde yaşar. SERVET DUYGULU: Tiyatronun sahibi, sermayedarlığı ve romantikliği ile Servet Duygulu ismiyle simgelenmiştir. EMEL SEVİNİR: Yine isim seçimi üzerindeki simgelemeden yola çıkarsak, Coşkun’un elde etmeye çalıştığı genç ve güzel kadın oyuncunun adıdır. Hatta, Coşkun’un yasak aşkı Emel karakterinin soyadında hepimizin aşina olduğu ve Oğuz Atay’ın ilk iki romanını ithaf ettiği ‘SEVİN’ hanımefendinin ismi de ‘mündemiç’tir. (*Bu karakterlerin haricinde sahnede Cemile’nin prova yaptığı ‘komşu kadın’ı görürüz. Ayrıca, müzik hocasını, garsonları, komiseri ve icra memurunu aynı oyuncu canlandırır.) Oğuz Atay, ‘Oyunlarla Yaşayanlar’ın ‘Hayat Bir Oyundur’ (Acıklı Güldürü) adını verdiği ilk taslak metnini bitirdiğinde senaryoyu Kenter’lere okutur, fakat aldığı tepkiler olumlu olmaz. Genellikle ilk perdedeki mizahi anlatım beğenilir, ancak ikinci perde durağan ve acemice bulunur. Ve maalesef oyunu oynayacak tiyatro bulmak Oğuz Atay hayattayken mümkün olmaz. 1979’da Devlet Tiyatrosu repertuvarına alınan ‘Oyunlarla Yaşayanlar’ oyunu ilk kez Ankara’da Yeni Sahne’de oynanır. * İzlemek isteyenler için ODTÜ MD oyuncularının performansıyla
Oyunlarla Yaşayanlar
Oyunlarla Yaşayanlar
: 1. Perde youtube.com/watch?v=g2Bbh4f... 2. Perde/1. Bölüm youtube.com/watch?v=fZFDUwI... 2. Perde/2.Bölüm youtube.com/watch?v=t03XrlU... Yararlanılan kaynaklar : * OĞUZ ATAY’IN “OYUNLARLA YAŞAYANLAR” ADLI TİYATRO OYUNUNDA TEATRALLİĞE DAİR SÖZCÜK EVRENİ - Hande Demirli * TİYATRODA OYUNSULUK VE OĞUZ ATAY'IN 'OYUNLARLA YAŞAYANLAR'I - Rabia İlknur Şaşmazer
Oyunlarla Yaşayanlar
Oyunlarla YaşayanlarOğuz Atay · İletişim Yayınları · 20209,1bin okunma
··
3.631 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.