Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Ecem bir yorumu yanıtladı.
216 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
ERKEKLER HADLERİNİ VE YERLERİNİ BİLECEK!
Sosyoloji profesörü Diana Scully, on yıl süren araştırma ve inceleme çalışmaları neticesinde bu kitabı topluma kazandırmıştır. Kendisi bu süreçte tutuklu tecavüzcüler ile ilgili araştırmalarda, Ulusal Akıl Sağlığı Enstitüsü'nün Tecavüzü Denetleme ve Önleme Ulusal Merkezi tarafından desteklenmiştir. Bu merkez ABD'de 1975 senesinde kurulmuştur.
Cinsel Şiddeti Anlamak
Cinsel Şiddeti AnlamakDiana Scully · Metis Yayıncılık · 2013345 okunma
··
2.472 görüntüleme
꧁ İzzeddin el Kassam ꧂ okurunun profil resmi
Öne Çıkan Yorum
Şiddetin Kaynağı Erkeklik Değildir Mesela şiddet mevzu. Tüm dünyada yükselen bir şiddet var fakat bu görmezden gelinerek, bilimsel çalışmalar hasır altı edilerek, sanki sadece kadına şiddet varmış gibi bir algı oluşturuluyor. Ülkemiz üzerinden bakarsak,  2017 yılı içinde toplam 420 kadın öldürülmüş bunun yanında 1760 da erkek öldürülmüş. Toplam cinayet sayısında 2018 verilerini bulamadım. Yazdığınızda sadece kadın sayıları çıkıyor. Çünkü öldürülen erkekler çocuklar hiç gündemimizde değil. Sanki çocuk ve erkekler insan değil, öldürülmeleri hiç problem değilmiş gibi hareket ediliyor. Kadına şiddetten başka şiddet yokmuş gibi bir algı oluşturuluyor. Oysa şiddet genel olarak her yıl hızla artıyor fakat sadece kadına şiddete odaklanıldığı için işe yarayacak çözümler de üretilmiyor. Kadına şiddet konusununda da bilimsel çalışmalar yapılsa o da yok. Şiddetin sebebi nedir sonuçları nedir, nasıl azaltılır, pek kimsenin umurunda değil. “Erkek saldırgan- Kadın kurban” Suçlu bulunmuş ne de olsa. Her ne kadar bilimsel olmasa da çözümü de bulmuşlar kendilerine göre. Çözüm: Cinsiyet eşitliği. “Kadına şiddeti bitirmek için erkekliği bitirmemiz lazım” dediler ve erkekliğe savaş açıldı. En basitinden bir örnek vereceğim. Önceki yıl İstanbul’da Ayşegül isminde bir öğretmeni boşanma safhasındaki eşi önce kayınvalidesini sonra Ayşegül öğretmeni öldürdü. Bunun üzerine Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk twitter hesabından okul geçidinde karşıdan karşıya geçerken erkeğin önde  göründüğü bir trafik görsel ile beraber mesaj yayınlamıştı. Mesaj şöyleydi: “Bu levhalar gibi daha pek çok şey cinsiyet eşitsizliğinde toplumsal bir bilinçaltı oluşturuyor. Bu algının önüne geçebildiğimiz, kız çocuklarına verilmesi gereken önemi önce eve, sonra okul sıralarına, devamında da hayatın tamamına taşıyabildiğimiz, bütün bir toplum yek avaz ‘Şiddete son’ diyebildiğimiz zaman, o zaman Ayşegül öğretmenin hatırasına daha güçlü sahip çıkacağız. Bunları cesurca yapabilmemiz için bize gayret, Ayşegül öğretmene Allah’tan sonsuz rahmet diliyorum.” Bakan Selçuk, bir erkek bir kadın figürünün olduğu levhayı “erkek önde kadın arkada bu değer vermemek” diye yorumlamış. Oysa bu görsel çocuğunu karşıya geçiren bir baba kız olarak algılanmaya daha müsait, sonuçta okul geçidi ve erkek büyük görünüyor. Bakan Selçuk bunu kendince yorumlamış ve böyle söylemiş. Velev ki biri mecbur olarak önde görünecekse o zaman kadın önde olduğunda şiddet mi bitecek? Bunun da çaresini bulmuşlar. Değişen görselde kız önde arkasında kadın mı erkek mi belli olmayan bir figür var. Ayşegül öğretmenin öldürülme sebebi ülkemizde cinsiyet eşitsizliği olmamasından kaynaklanıyormuş. Bakan Selçuk erkeğin ayrılma aşamasındaki kadını öldürmesini kadına değer vermemeye bağlamış. Cinsiyet eşitliği olsaymış bu cinayetler olmayacakmış. Ne kadar yüzeysel bir yorum. Hem de Milli Eğitim bakanından. “Suçlu erkeklik” Çözüm erkekliği azaltıp erkekleri kadınlaştırmak. ETCEP projesi ile okullardan uygulanan cinsiyet eşitliği çalışmalarını bir hatırlayalım. Cinsiyeti yok sayan, kadın erkek rollerini ortadan kaldıran, cinsiyetini kendin seçe eğitimleri ile mi yoksa “Erkekler de pembe giyer” “Kız işi erkek işi yoktur” gibi pankartlar ile mi, yoksa küçük kızların eline “Çocuk da yaparım kariyer de” pankartı, erkek çocuklarının eline “Aslan parçası değilim” yazıları ve kızlara erkek çocuklara karşı “Rahmin kadar konuş” pankartları rahmi olmadığı için erkekleri aşağılayarak mı erkeklere kadına değer vermeyi öğreteceklermiş. Buna kargalar bile güler. Bu çalışmalarla ancak kız çocuklarını erkeklere karşı düşman edersiniz, erkek çocuklarını da aşağılayarak cinsiyetinden utandırıp psikolojisini bozarsınız. LGBT nin de önünü açarsınız. Ayşegül öğretmenlerin öldürülmemeleri cinsiyet eşitliği eğitimine kaldıysa işimiz yaş demektir. İnsana değer vermek böyle öğretilemez. Önce bu sığlıktan kurtulmak lazım. Ortada bir sonuç varsa o sonucu oluşturan sebepler de vardır. Sebepleri değiştirmeden sonucu değiştiremezsiniz. Sebep ne olursa olsun hiç kimsenin birbirini öldürme hakkı yoktur. Bu ayrı bir konu. Cinayetin sebebini görmek katile hak vermek değildir. Başka cinayetler olmasın diye alınabilecek tedbirler açısından önemlidir. Mesela bu olayda ortada iki yıldan beni boşanamayan ayrı yaşayan bir karı-koca var. Bir büyük, bir de iki yıl önce ayrılık aşamasında doğmuş bir çocuk var ve baba tam da kadını çocuğun doğum gününden önce öldürmüş. Bu baba iki yıl boyunca çocuklarını görebilmiş mi? Neden önce kayınvalidesini öldürdü? Neden boşanamamışlar. Kadın istediğinde hakimler çok çabuk boşuyor. Nafaka davaları mı oldu şiddetli. Sebep ne olarsa olsun bunları hiçbiri öldürmesini haklı çıkaramaz. Fakat bunları yok da sayamayız. Belki de bunların hiç biri değildi kocası psikopattı. Sebep her şey olabilir fakat erkekliği sebep göstererek cinsiyetçilik yapamazsınız. Bu bütün erkeklere hakaret olur, erkekleri aşağılamak olur. 👉Biz sebepleri görelim, çözüm üretilsin. Kanunların adaletsizliği yüzünden beş yıl on yıl boşanamayan yeni bir hayat kuramayan insanlar var. Yıllarca çocuğunun hasreti ile yanan babalar var. Nafakasını ödediği evladının yüzünü unutmuş. Üzüntüden psikolojisi bozulmuş. Neredeyse bütün cinayetler boşanma aşamasında oluyor fakat çoğu kişi “erkekler boşanmayı kabullenemiyorlar” sığlığından öte geçemiyor. Sen kanunlar vasıtası ile erkeği evden at, nafakaya mecbur kıl, çocuğunu görmek için haczetmek zorunda kalsın, bazıları hacizle bile göremiyor, malının mülkünün yarısını cebren al, erkeğe her türlü sosyal psikolojik şiddeti uygula sonra erkek de cinnet geçirip boşanamadığı kadına şiddet uygularsa bütün bunlar erkeklikten deyip çık.👈 Ayrıca şiddet konusunda uzmanlar yüzde seksen alkol ya da uyuşturucu etkisi var diyorlar fakat nedense alkol dile getirilmiyor, erkekliği suçlamak daha çok işine geliyor birilerinin. Şiddeti azaltmak için cinsiyet eşitliği uygulaması şiddeti gerçekten azaltıyor mu? Sunsunlar bize görelim bunun bilimsel sonuçlarını. Var mı bu konuda bir araştırma, yok. Herhalde kendi kafalarında şöyle bir mantık kuruyorlar. Erkekleri “Ay şekerim manikürüm geldi…” diyecek kıvama getirirsek şiddet biter. Oysa öyle bir durumda şiddet azalmaz sadece yön değiştirir. Cinsiyet eşitliği neticesi eşcinsellik artacağı için şiddet kadın-kadına ve erkek erkeği şeklinde yön değiştirecektir. 👉Şiddet erkekliğin sonucu değildir. Sadece erkekte fiziki güç kadından daha fazla olduğu için erkeğin uyguladığı şiddet göze görünüyor. Kadınlar da erkekler kadar şiddet uygularlar fakat farklı yöntemlerle. Kadın gücü yetmeyeceği kişiyi öldürmeye çalışmaz, öldürtür, gücü yettiğini öldürür. Kaza süsü vermek, zehirlemek gibi yöntemlerle açığa çıkmayan ya da yıllar sonra açığa çıkan kadınların uyguladığı cinayet yöntemleridir. Kadın gücü yettiğine de kendi gücünü gösterir. Mesela çocuk cinayetlerinde annelerin sayısı babalardan üç kat daha fazla resmi verilere göre. Bakıcı dehşetleri, gelin kayınvalide şiddeti, üvey çocuğa uygulanan şiddet.👈 Güç, şiddetin sebebi değildir, şiddetin sebebi gücü yanlış kullanmaktır. Erkeği aşağılayarak, kadınlaştırarak gücünü elinden alarak, şiddeti bitiremezsiniz. Şiddet erkekliğin de kadınlığın da neticesi değildir. Şiddetin cinsiyeti, kadını-erkeği yoktur. Erkeğin fiziki güce sahip olması, koruma ve kollama güdüleri ile cesaretli olması, vatanı korumak için savaşması onu şiddet yanlısı yapmaz tam aksi korumacı yapar. Babalar, kocalar, oğullar, kardeşler, ağabeyler şiddet yanlısı ilan edildi. Şiddet uygulayan erkekler erkek olduğu için ya da kadına değer vermediği için şiddet uyguluyor değil. Her birinin kendi içinde sebepleri vardır onu görmek lazım. Toplumda şiddet yükselmişse bunun araştırılması ve çözüm üretilmesi gerekir. Şiddet erkekliğin neticesi değildir. Bu Yaratıcı’ya iftira olur. O halde Allah (c.c) erkeği kadına zulmetsin diye şiddet yanlısı mı yaratmış? Hayır. Âyet-i kerimede bildirildiği gibi:  “Mümin erkekler ve mümin kadınlar birbirlerinin dostlarıdır, velileridir.” birbirlerini korurlar. “Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim” diyen bir Peygamberin ümmeti olarak dinimizi çocuklarımıza ahlaki yapıları ile doğru öğretsek şiddet diye bir problemimiz olmaz. Şiddeti yaygınlaştıran medya, dizi ve filmler denetim altında olsa tam aksi sevgiyi, merhameti çocuklara gençlere aşılayabilsek şiddet ciddi şekilde azalır. Adaletsiz kanunlar, diziler, filmler, alkol gibi şiddeti artıracak her yol açık, toplumda şiddet yükselmiş bizim bulduğumuz yol ise erkekleri günah keçisi ilan edip psikolojik şiddet uygulayarak erkekliği bitirmek. Hadi dini göz ardı ediyorsunuz bari biraz bilimsel çalışın. Tuttuğunuz yolun bir dayanağı olsun. Araştırma sonuçlarını ve neticelerini görelim. Mesela şiddetin kaynağının erkeklik olduğu üzerine kurgulanıp yazılan İstanbul Sözleşmesi ve 6284 ile kadına şiddet bitecek dendi fakat şiddet hiç olmadığı kadar arttı. Öldürülen kadın sayısı senede 120 lerden 500 lere çıktı. Fakat şiddetin arttığı açık şekilde görüldüğü halde, şiddet üzerinden kesesini fonlayanlar İstanbul Sözleşmesini savunuyorlar utanmadan. Bir kanun ya da uygulama sonrası şiddet artmışsa ve birileri bunu savunuyorsa o kişiler şiddetten besleniyorlardır. Cinayetleri artırdığı halde İstanbul Sözleşmesini savunanlar kadın kanından beslenen sülüklerdir. Feministlerin ve yardakçılarının keyfi olacak diye kadını erkeği birbirine düşman eden İstanbul Sözleşmesi ve 6284 devam edemez, acilen iptal edilmeli, daha fazla kadın öldürülmeden. (Sema MARAŞLI) cocukaile.net/siddetin-kaynag...
Ecem okurunun profil resmi
Sanırım bugün biraz üzüldünüz. O yüzden paylaşıyorsunuz bunları. Ama ben sizi engellemem korkmayın. Paylaşın tüm yazılarını bu kadının.
1 sonraki yanıtı göster
Adem okurunun profil resmi
Eline sağlık Ecem tek kelimeyle "mükemmel" bir inceleme olmuş. Yazarın cezaevindeki zanlılar ile görüşme yaparak bu kitabı hazırlaması bana David Fincher yapımı Mindhunter dizisini hatırlattı. O dizide tecavüzcü/seri katiller ile cezaevinde görüşme yapılıyor ve onların davranış profilleri oluşturuluyordu. Suçlularla yapılan görüşmelerdeki psikolojik çözümlemeler çok iyiydi diziyi izlemeyenler için konu açılmışken yazmak istedim. "Tecavüz bir erkek sorunudur." Kesinlikle öyle. Tecavüzün nedenleri üzerine kafa yormaları gereken erkeklerdir. Her adımında korkarak ilerleyen kadınlar değildir. Lakin erkekler hep suskun başlattığımız etkinlikteki oranlara bakarsanız erkekler "kadın-şiddet" ikilisi aynı başlıkta yer alınca durumu umursamıyor, göz ardı ediyorlar. Yoksa taciz, tecavüze uğrayan şiddet gören kadınlar başka bir evrende mi yaşıyor? "Erkeklerin kadınlar karşısındaki iktidar mekanizması kadar mükemmel işleyen başka bir iktidar aygıtı yoktur. Erkekler, bu ayrıcalıklarını korumak için ne yapmaları gerektiğini bildikleri için susuyorlar." Cinsel Şiddet, Alberto Godenzi Olayın özeti bu. Şiddetin sadece "anormal" diye nitelendirilen erkekler tarafından uygulanmadığını daha iyi anlayabilmek adına
Şiddetin Normalleştirilme Süreci
Şiddetin Normalleştirilme Süreci
Cinsel Şiddet
Cinsel Şiddet
Kitaplarının da okunmasını tavsiye ederim. Tekrardan eline sağlık çok iyi bir inceleme olmuş.
Ecem okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederim Adem yorumun ve katkın için. Dizi benim de aklımda izlemeyi planlıyorum. Yalnız şu konuda çok haklısın. Tecavüzün ve şiddetin bizde de kadın sorunu olarak görüldüğü etkinliğe erkek katılımının çok az olmasından belli oluyor. Keşke bilinçli olduğumuzu bu kadar zannetmesek de daha fazla okusak. Tekrardan teşekkürler.
Yeşim okurunun profil resmi
Eline sağlık kuşum. 🌼🤍 Tek kelimeyle mükemmel bir inceleme olmuş. Özgüveni sıfırın altında olanlar ancak şiddetle kendilerini tatmin ediyorlar. Umarım sonu gelir şu duyduklarımızın, okuduklarımızın..
Ecem okurunun profil resmi
Sagol yavrum valla umarım deyip umut ediyoruz o arada da tabi üzerimize düşeni yapmaya çalışıyoruz şu toplumda. 🐢🌻
Ecem okurunun profil resmi
"Kadına Şiddete Hayır" ve "İstanbul Sözleşmesi Yaşatır" etkinliği kapsamında pek çok faydalı kitap okunuyor ve değerli incelemer yapılıyor. Detayları için gönderi linkini de buraya ekleyeyim. #80024404 Ayrıca etkinliği düzenleyen arkadaşlarım İrem ve
Adem
Adem
e de teşekkür ediyorum. Her ne kadar şiddet eğiliminden uzak olduğumuzu düşünsek de bireysel farkındalığımız yeterli degil, buna inanın. Bu bağlamda herkesi etkinliğe bir kez daha davet ediyorum.
Demet okurunun profil resmi
Ellerine sağlık, öncelikle inceleme başlığına bayıldığımı belirterek başlamak istiyorum. Ufuk açıcı bir kitap olduğu belli, listemde okunmayı bekliyor. İncelemen de bunu pekiştirmiş çok daha yararımıza oldu. Özellikle tecavüz suçunun kurbana yüklenmesi konusunda yazdıkların erkeklerin yetiştirilme tarzında fena bir yanlışlık olduğunu doğrular nitelikte. Cinsiyet rolleri, kadına şiddet, aile içi şiddet, tecavüzcü erkeklerin zihniyetini şekillendiren cinsel şiddet taşıyan kültürleri cidden insani yoruyor. Ama bu konularda farkındalığı fena halde artırmamız lazım. Haklı öfkemiz var, belirttiğin gibi toplumun geleneklerine ve göreneklerine geçmişin kabullerini sürdürmek akıl işi değildir. Kişinin rızası dahilinde gerçekleşmeyen her durum, şiddete yönelen bireyin sorunudur. Zorbalık, hükmetme, tahakküm, kötü davranma, aşağılama, nihayetinde de cinsel şiddet. Tüm bunları normalleştirmeye çalışan ataerkil aile yapısıdır. İlerleme kaydetmek için önce bu alt yapıyı değiştirmemiz lazım. Teşekkür ederim kraliçem bu aydınlatıcı inceleme için.
Ecem okurunun profil resmi
Cok teşekkür ederim baş tacısın sen 😊 harika özetlemişsin. Ve dediğin gibi haklı bir öfkemiz var ama buna rağmen biz yine bilimle kültürle akılla çözmeye çalışan tarafız. Şiddeti reddetmeyi bu öfkeye ragmen basarabiliyoruz. Sen de okuyunca eminim cok fayda saglarsin tatlım😘
2 sonraki yanıtı göster
Ecem okurunun profil resmi
1 yıl olmuş "cinsel şiddet" olgusunun anlaşılmasını bir de inceleme ile sağlamaya çalışalı. İstediğimiz kadar yazalım, istediğimiz kadar konuşalım. Bugün görüyorum ki yeterli olmuyor. Bugün 05.11.2021 ve bugün itibariyle erkek terörüne kurban giden kadın sayımız 355 olmuş. Bu yalnızca kayda geçen ölüm sayısı. Bunun dışında intihar süsü verilen kadınlar, kayda geçmeyen ört bas edilen cinayetler, tecavüz ve taciz kurbanı kadınlar, çocuklar, psikolojik şiddete her an maruz kalan kadınlar vs vs vs öyle çok ki ve öylesine sınırsız ki. Bunlarla sadece kadınlar olarak mücadele etmenin yetersiz olduğunu tüm erkeklerin görmesini istiyoruz. Artık erkeklerin de elini taşın altına koymasını, bizlerle beraber çığlık atmasını, isyan etmesini istiyoruz. Çok şey istemiyoruz emin olun. Artık ölüm korkusu ile yaşamak, tecavüz korkusu ile insanlardan kaçmak istemiyoruz. Biz artık bıktık. Biz artık gerçekten çok bıktık.
Neşe okurunun profil resmi
Kadın erkek eşitsizliğinin devam etmesi şiddetin de devam etmesi demektir. İnsanların şiddete ve her türlü tacize karşı korunması devletin görevidir. Devleti de erkekler yönetmektedir. Hâl böyle olunca: Kadının erkekten daha aşağı düzeyde olduğu düşüncesi değişmedikçe, Erkeğin ve kadının sosyal-kültürel davranış kalıpları değişmedikçe, Namus, töre, din, gelenek gibi kavramların şiddet eylemine gerekçe olarak gösterilmesi modelindeki hastalıklı düşünce değişmedikçe, Kadına şiddet-tecavüz-kadın cinayetleri davalarında erkeğin “sözde namus” düşkünlüğünün tahrik sebebi gösterilmesi biçimindeki haksız ve ilkel uygulamalar değişmedikçe, Saydığım maddeler gerekçe gösterilerek şiddet, tecavüz ve cinayet davalarında ceza indirimi uygulaması değişmedikçe, En önemlisi, kız ve erkek çocuklar eşit bireyler olarak yetiştirilmedikçe, Biz daha çok okur, çok yazar, çok bağırırız Ecem. Sessiz kalalım demek istemiyorum. Elbette okuyalım, yazalım duyuralım, bilinçlendirelim. Ama bu işin kökten çözümü bana göre daha keskin uygulamalarla olacaktır. 1-Bu yaratıklara en ağır cezalar uygulanmalıdır. 2-Ceza indirimi söz konusu bile olmamalıdır. 3-Bilhassa tecavüzcüler, basında, sosyal medyada ve oturdukları semtte teşhir edilmelidir. 4-Şiddet uygulayanlar her çevrede daimi olarak dışlanmalı, kabul görmemelidir. 5-Tecavüz suçu işleyenlere kimyasal hadım uygulanmalıdır. Bunları uygulayacak yasaları da erkekler yaptığına göre, “Ecem”ler ve “cinsiyet ayrımı yapmadan insan gibi yaşayan erkekler” böyle kapsamlı incelemeleri daha çoook yazar... Ellerin dert görmesin canım. Sen ve senin gibi arkadaşlarımla gurur duyuyorum.👏👏👏
Ecem okurunun profil resmi
Canım benim ne kadar güzel yazdın teşekkür ederim beğenmene çok sevindim. Evet caydırıcı cezalar uygulanmaz, hatta tecavüzcüler resmen ödüllendirilir oldu. Adaleti artık sosyal medya sağlar oldu. Tutuksuz yargılananlar sosyal medyadaki çığlıklar ve tepkiler sayesinde yeniden tutuklanır oldu. Devletin buradaki gevşek ve umursamaz tavrı adalet sistemini yönlendirir hale geldi. Ama az kaldı bu düzen sağlanacak. Biz halk olarak elimizden geleni yapacak ve adaletin zorunlu olarak yerine getirilmesini sağlayacağız. Teşekkür ederim sözlerine, düşüncelerine, yüreğine ve o güzel varlığına🌻🍀
2 sonraki yanıtı göster
Melike okurunun profil resmi
Emeğinize sağlık. Şiddet ve tecavüz çeşitli temel ve sebeplere dayandırıldığı için ve her çeşit sosyo-kültürel çevrede, her eğitim seviyesinde, her türden inanç sistemine bağlı kişilerde görüldüğünden, benim için anlamlandırılması hayli zor bir konu. Kendisiyle problemi olan insanların, öfkelerini bu sadistik suçla dışa vurma biçimi diye düşünüyorum. Ayrıca itiraf etmesi, ispatı ve failin cezalandırılması da hayli zor olduğundan, kolay işlenebilir bir suç. Ayrıca dünya genelinde yasalarda da çok boşluk var bu konuda. Uç bir örnek olabilir ama bu videoda olduğu gibi.. youtu.be/YbXZQIpJZKA
Ecem okurunun profil resmi
"No" means "Yes" işte tecavüzcülerin de pek çoğu buna inanıyor. Toplumsal sahte gerçeklikleri bu şekilde işliyor. Çok teşekkür ederim yorumunuz ve katkınız için. Düşüncelerinize ben de hak veriyorum. Başarısız ve eziklik psikolojisine sahip erkekler ile kadını metalaştıran gelenekselci bakışa sahip erkeklerin bir üstün hissetme metodu tecavüz. Tekrardan teşekkür ediyorum.
2 sonraki yanıtı göster
Requiem okurunun profil resmi
Dediklerin yüzde yüz doğru olmakla beraber bu ataerkil devlet ve toplum zihniyetini besleyen bir o kadar da anaerkil zihniyet maalesef..kadınların güzel sözü vardir. Kadının en büyük zulmü gene kadından gelir sözü çok doğrudur.. erkeği kendi dayanağı olarak buyutmemeli gelin olan kadını kaynana elti görümce vb. Kadın kısmı o gelinin ağzına etmemeli..aksi halde ailede okulda sokakta devlette örf adetlerde kadınlara yapılan bu zulüm bitmez.erkek kadını kırbaçlayan özne ve devlete dönüşür. Ve bunu yapan kadın tipolojisi afgan kadını gibi caresiz olan degil gayet sosyo ekonomik kulturel duzeyi yuksek dediğimiz kadınlar da erkek çocukları geleneksel mantıkla yetiştirip bu erkek toplum ve devlet anlayışını dewam ettiriyor maalesef. Tekrardan kadınlara sabir direniş dilerim ve erkekler ile beraber dönüşüm olan dünya dileğiyle 🐴🐴 adetlerde bu erkek
Ecem okurunun profil resmi
Teşekkür ederim. Zaten toplum dediğimiz olgu sadece erkeklerden oluşmuyor. Kadın erkek her iki cins birlikte şekillendiriyor yarının toplumunu. Bu yüzden her iki cins olarak farkındalığa ulaşmak ve çocuklarımızı da cinsiyet eşitliğine dayalı eğitmeliyiz. Ben de adil bir toplum diliyorum ve bunun için de elimden geleni ölene dek yapacağım zaten.
Kitapkokusu okurunun profil resmi
Çok teşekkürler bu incelemeyi yazdığınız için bir kadın ve anne olarak sizinle gurur duyuyorum 👍🌺
Ecem okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederim Burçin hanım çok naziksiniz begenmenize sevindim🌻
1 sonraki yanıtı göster
16 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.