Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

708 syf.
10/10 puan verdi
Mezarlar bile küsmüş, kadınca ölene!
This is a man's world (Bu bir erkeğin dünyası) This is a man's world (Bu bir erkeğin dünyası) But it would be nothing (Ama hiçbir şey olmazdı) Nothing (Hiçbir şey olmazdı) Without a woman or a girl (Bir kadın ya da kız olmasaydı.) İlk Günah Yunanistan’ın Aulis Limanı’ndan Troya Seferine çıkmak için bekleyen görkemli Akha ordusunun, azametli komutanı Agamemnon, ne yapacağını bilmez, yılgın bir halde kaderin ona ve lanetli Pelops soyuna oynadığı oyunları yeis içindeki imgeleminde canlandırmakla meşguldür.Er meydanında, gözünü budaktan esirgemeyen, korkusuz bir kral prototipi çizen erk figürü temsil eden bu özgüvenden yoksun, korkak adamın vaziyeti kelimenin tam manasıyla içler acısıdır.Üst üste gelen talihsizliklerden sonra, doğanın da ona sırt çevirmesi ve donanmasının ‘ekin vermez’ denizde yol alması için gereken rüzgârın bir türlü çıkmamasının ardından danıştığı Kahin Kalkhas’ın onun için hazırladığı senaryoyu kabul eder.Öz kızı İphigenia’yı Artemis Tapınağı’nda kurban edecektir.Yaklaşan savaşın ilk günahı burada başlar. Agamemnon’un bu hüküm karşısındaki sessizliğinde.Oysa çok iyi bilmektedir ki; Tanrıça Artemis’in hiddetinin asıl sorumlusu esasında Agamemnon’un kendisidir. Vakıa, bizzat kendisi Artemis korusunda kutsal bir geyiği öldürüp, tanrıçanın öfkesini üzerine çekmiş, bilmeden işlediği cürüme kesilen bu insafsız ceza karşısında dilsiz bir şeytanı oynamış, bıçağın altına türlü yalanlarla kandırdığı kızını yatırmıştır.Sahnede ezel ebet yüceltilmiş, el değmemiş masumiyetin ve sorgusuz itaatin tecessümü, canını vermeye teşne bir “kurban” varken kahramanlığıyla göz dolduran erkeklerin kendilerini ortaya atmaları beklenemez haliyle. (İphigenia’nın kurban edilmeden evlendirileceği vaadiyle kandırılması gelinliğin zaman zaman pekâlâ bir kefene dönüşebileceğine dair yapılan acı bir gönderme midir? İsminin kelime anlamı “Güçlü Doğan” olan bir kadının ortadan kaldırılmak istenmesi, gücü kendi tekeline almak isteyen bir ceberrut anlayışın farkında olmadan yaktığı isyanın ateşi midir?)
İlyada
İlyada
’nın kendisinde göremeyiz İphigenia’nın trajedisini.Onun hikayesini öğrenmemiz
Euripides
Euripides
’in yazdığı bir başka eserle hasıl olmuştur, üstelik bakmayın siz benim böyle asıp kesmeme, kendisinin hayatı bize çok tanıdık bir kurban mitiyle bağışlanmıştır, gel gelelim, bu onun öz babası tarafından gözden çıkarıldığı gerçeğini değiştirmediği için öfkem bakidir. Madem ilyada’da geçmiyor, neden böyle uzun uzadıya anlattın İphigenia’yı diyebilirsiniz.Çünkü dostum, yelkenlerini rüzgârın tatlı esintilerine teslim ederek sağ salim Troya’ya ulaşıp, demir atmış her Akha donanmasının, ve tabi Akha askerinin vefa borcu var İphigenia’ya.Bir nevi Akhaların çarmıha gerilmiş İsa’sı o.Akhaların Troya’daki kahramanlığı o ve onun gibi cesur kadınların kanı üzerinden yükseldi.Ayrıca Troya Savaşı kapsamlı ve uzun bir süreç, başlangıcındaki olayı atlarsak konuyu bağlamından koparmış oluruz. Güzellik Belası Güçlü doğan İphigenia’nın katliyle baştan kirlenmiş Akhaların donanmasını Troya’ya çeken savaşın sebebinden bahsetmedim henüz.Sizlere bu savaşın “güzellik” uğruna patlak verdiğini söylemem abes kaçsa da, doğruluğundan bişey kaybetmez.Güzellik uğruna birbirine giren iki halk! Olacak iş mi? ‘Gümüş ayaklı’ Tanrıça Thetis ile ölümlü bir insan olan Kral Peleus’un, tüm tanrıların panayır yeri gibi akın ettiği şaşalı evlilik törenine davet edilmemiş olmanın hasediyle köpüren Nifak Tanrıçası Eris, üzerinde “törenin en güzeline” yazılı altın elmayı törende bırakarak kayıplara karışır.Sonrasında yaşanan hengamede, Athena, Hera ve Aphrodite’in elmayı almak için birbirini bastırmaya çalıştığı kakafoniden başını kaldıramayacağını anlayan Zeus, bu kararı basit bir çoban olan Paris’in vermesini ister.Tanrıçaların, Paris’e vaatleri açıktır; Athena çok büyük bir bilgeliği ve Troya zaferini, Hera Asya ile Avrupa hakimiyetini vaadeder.Aphrodite ise ağzına bir parmak bal çalar bu genç çobanın; “Benden sana dünyanın en güzel kadınının aşkı.” Paris’in hükmü bir şehrin akıbetini belirlerken, insan doğasının arkaik çağlardan beri değişmeyen zaafını da bir kez daha gözler önüne serer; Güzelliğe sahip olma güdüsü. Ne erkekçe(!) bir seçim ama Paris’inki öyle değil mi? Bir insandan çok cansız bir heykeli, bir ideali sevmek gibi.Sahip olundukça derinliğini yitiren, tüketilen bir eşya haline gelen, sonra da kendi anlamını bulmaya fırsat ol(a)madan sığ bakışların pespayeliği içinde havadaki bir polen gibi çoğunluğun arasında iz bırakmadan yitip giden. Hektor’un İntikamı Troya Prensi Paris’in verdiği güzellik hükmünden sonra tanrıça Aphrodite tarafından gümüş bir tepside sunulan “dünyanın en güzel kadınının aşkı” vaadi Sparta Kralı Menelaos’un karısı Helene’in ülkesini ve eşini (hatta kızını) geride bırakıp Paris’le Troya’ya kaçmasıyla gerçek olur.Bu, diğer yönüyle malumun ilanıdır. Akhalar Troya’ya savaş açarlar, on sene sürecek olan bu yıkım ve vahşet, hassas bir terazinin sürekli değişen denge merkezi gibi üstünlüğü bazen Akhalara, bazen Troyalılara bağışlayacak, son darbe tarihte adı ihanetle bir tutulan tahta bir atın içinde şehre gizlice girmeyi başaran Akha’lardan gelecektir.Er meydanında değil, büyük bir dalavere ile elde edilen bu haksız zafer tarihte öyle bir infial yaratır ki Troya’nın mağlûbiyeti Akhaların galibiyetinin önüne geçer.Doğu ve batı medeniyetleri arasında geçen ilk çatışma Anadolu topraklarının zenginliğiyle gözleri kamaşan batılıların aleyhinde bitse de, mücadele ruhu bizle payidar. Binaenaleyh 1915’te işgalci itilaf devletleri aynı gayeyle Troya surlarının önüne gelirler, emperyalist iş birlikçilerin donanmalarındaki gemilerinden birinin adının Agamemnon olması bile savaşın sonuna dair beklentilerini tek başına açıklar nitelikte.Batının kirli planlarını tam aksine, Akhilleus’un hışımla canını aldığı “Kutsal İlyon”un koruyucusu Hektor’un intikamını, yüzyıllar sonra Conk Bayır’ında İngiliz zırhlılarına geçit vermeyen
Mustafa Kemal Atatürk
Mustafa Kemal Atatürk
’ümüz alır, ve adını altın harflerle kazır tarihimizin parlak sayfalarına.Bugün bile bu toprakların zenginliğini pay etmek uğruna türlü bahaneler uydurulabilir. İsimler, yerler, gerekçeler değişebilir. Ama bizi insan yapan her türlü unsur aynı kalır ve ortak payda asla değişmez.
Yaşar Kemal
Yaşar Kemal
’in bu güzide eseri binbir zahmetle Türkçe’ye çeviren
Azra Erhat
Azra Erhat
’a
Homeros
Homeros
kitabında bahsettiği bu masalsı epik şiirin bizde yarattığı minnet duygusu, aradan geçen zaman ve değişen isimlere aldırmayan bu aidiyet hissinin yaratmış olduğu mutlak sevgiden geçer. #199182564 Ya Sonra? Altını defaatle çizmek istediğim bir başka husus da, İlyada’nın kesinlikle bir Anadolu destanı olduğudur. Onun içindir ki kadının sözü geçmeyen, hükmü okunmayan tek bir sayfası yoktur.Oğlunun Akhilleus’a yenileceğini bilen Hekabe, oğluna onu emzirdiği memesini açarak surun öte tarafına cesurca seslenir, ona saygı duymasını ister. Bunu yaparken de ne çektiği acıyı gizler, ne de çocuklarını ak sütüyle beslediği memesinden ar eder. #200456933 Aynı Hekabe, savaşın sonrasını anlatan diğer tragedyalarda demirden bir yürekle karşılar yenilgiyi, düşmana boyun eğmez hiçbir şekilde. Destanın en can alıcı kısmıysa Troya Kralı Priamos’un namı Akhalıların arasında dilden dile dolaşan Akhilleus’tan teke tek savaşta öldürdüğü ve daha sonra cesedini tüm şehrin gözü önünde atının arkasında sürükleyerek götürdüğü Prens Hektor’un naaşını istemek için çadırına girmesidir.Üstelik sadece bununla kalmaz Priamos, oğlunun canını alan adamın ellerinden öper, ona yalvarır. O Akhilleus ki Troya’da Hektor gibi bir sürü oğulun canını almış, topraklarına kast etmiş, halkının başına bela kesilmiştir! Onun gibi bir caninin, zavallı yaşlı kralı oradan kovması, hatta canını alması beklenirken, Akhilleus kendine daha fazla mani olamaz ve katılırcasına ağlar. Düşman ülkenin kralı ile ağlayarak sarılırlar birbirlerine! İnsana savaştan, kahramanlıktan, uğruna mücadele ettiği ordudan öte, yalnızca insan olduğunu hatırlatan dokunaklı bir sahne daha var mıdır tarih mizanseninde, böylesine insanın içine işleyen, boğazını düğümleyen.Ona baktığında kendi babasını görür çünkü Akhilleus. Ülkesinde bıraktığı, ve bir daha göremeyeceği yaşlı Peleus’u görür.Onun için teslim eder acılı babaya canını aldığı oğlunun cenazesini. “Elbet bir gün yok olacak kutsal İlyon,” Hektor’un cenaze töreni ve arkasından yakılan ağıtlarla inler Troya.Kutsal İlyon’un destanı İlyada, işte böyle sona erer.Maharetli ozanımız burada sonlandırıyor şiirini.Peki ya sonra olanlar?Onların savaştan sonraki akıbetlerini diğer tragedya yazarlarının eserlerine konu olur. Yine Homeros’un eserinde bahsetmediği, ama sembolik olarak Troya Savaş’nın sonuna tekabül eden masumun adını anmadan noktalamak istemem yazımı.Troya Kralı Priamos ile Kraliçe Hekabe’nin kızları; Polyxena.Kendisi Akhalılar tarafından, Akhilleus’un mezarında onun öfkeli ruhunu yatıştırmak için öldürülür.Savaşa öleceğini bilerek giren Akhilleus, öldükten sonra bile Troyalıların canını almaya devam eder bir nevi.Bir kadının kanıyla başlayan savaş, ‘ölürken bile soylu ruhundan taviz vermeyen’ bir başka kadının kanıyla son bulur. Onları katledenlerin kaderi ise, bin beter olur öldürdüklerinin kaderinden! Odysseus, Agamemnon, Akhilleus, Aias ve birçokları eminim yaşadıkları kabus gibi günlerden sonra yerinde olmak isterlerdi Hades’in karanlıklar ülkesine gönderdikleri bu kadınların. Henüz Çin Seddi inşa edilmemiş, Atina şehri kurulmamış, pusula kullanılmamışken kadim Anadolu’nun babayani ozanı Homeros, yüzyıllarca süregelmiş bir sözlü geleneğin öncüsü olmuş, sesi yazıya, yazısı tarihe karışmış ve nihayetinde bizlerin gerçeği, aidiyetimizin simgesi haline gelmiş.Bizlere de bu şaşılası uygarlığın kültürünü tanımak, toprakları da tarihi kadar zengin Anadolu’yu bilmek,
Yaşar Kemal
Yaşar Kemal
gibi umutsuzluğu kalpten defedip, her daim iyiye ve güzele olan umudu diri tutmak düşer! Çünkü “insana göre değildir umutsuzluk, umutsuzluk gayriinsanidir!”#199183892 Sevgiyle.
İlyada
İlyadaHomeros · Türkiye İş Bankası Yayınları · 20147,3bin okunma
··
1 artı 1'leme
·
10bin görüntüleme
Bertha Mason okurunun profil resmi
open.spotify.com/track/5vMTfupz6... baştaki şarkı.İphigenia, Kassandra, Polyexna için.🌸🫂
Emre Bulut okurunun profil resmi
İnceleme süper olmuş 🥰👌🏾 Kalemine sağlık
Bertha Mason okurunun profil resmi
Teşekkür ederim Emre, beğenmene sevindim.🌸
Seda okurunun profil resmi
Bu da neydi ay?! Dur bir nefes alıp, bir çay alıp, bir de öyle okuyayım :)
Bertha Mason okurunun profil resmi
Nerdeyse seninkiler kadar iyi.Nerdeyse 😅
2 sonraki yanıtı göster
Gönül. okurunun profil resmi
Sözlü, müzikli, hikayeli, çağrışımlı, bağdaştırmalı... Bütün detaylarıyla çok güzel bir inceleme, yüreğine sağlık🪷 Bir gün kitabı okumuş olarak geri döneceğim bu incelemeye:))
Bertha Mason okurunun profil resmi
Benim renkli, hareketli dimağımın muhayyilesi hep böyle kalabalık, ana baba günü..Okumadan önce birkaç tavsiyem olabilir, naçizane.Çok sevindim beğenmene! O enerjiyi yansıttığımı hissettiriyor bana bu içten yorumlar.🫂🌸
2 sonraki yanıtı göster
Bu yorum görüntülenemiyor
Larim okurunun profil resmi
Vazgeçtim Dünyadan... ❤️‍🩹
Miss Hypatia okurunun profil resmi
şebnem ferah detayı 🫶
Bertha Mason okurunun profil resmi
Merak etmeden duramıyorum, Geceleri nasıl uyuyorsun? Beni boşver kendine cevap ver. Lütfen bu kez dürüst olur musun? 😅
1 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.