Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

1062 syf.
8/10 puan verdi
·
12 günde okudu
Neden Tolstoy okumalı? Zamanında çok yakışıklı bir topçu subayı olduğu için mi? Üşenmemiş 1800 sayfalık kitap yazmış diye mi? En bilinen iki Rus yazardan ismi daha kısa olanı diye mi? Hristiyanlığı yerin dibine sokarken Müslümanlığı yücelttiği ve o kadar iyi gizlendiği için Rusya'da halen bulunamayan Hz. Muhammed kitabını yazdı diye mi? Ak sakallı dede modunda istediği zaman rüyalarımıza girip bize kitaplarını okutabileceği için mi? Yoksa günümüz Star Wars ya da Marvel evrenlerinin daha detaylısı olan, Savaş ve Barış evrenini tek başına oluşturduğu ve o kadar sayfa boyunca hiçbir şekilde "Ya burada mantıksal bir hata var"demenize izin vermediği için mi? Halen bir savaşı onun kadar canlı, onun kadar yaşanmış anlatan birisi olmadığı için mi? İstese bir pembe dizi kıvamına sokabileceği Anna Karenina'yı, bir çok yazara göre Dünya romancılığının zirvesi yaptığı için mi yoksa? Tabi, böyle bir girişten sonra her mantıklı okuyucu "Anna Karenina şöyle güzel, böyle harika" gibi cümleler bekler. Hatta belki de, bazı değerli 1000K kullanıcısın yaptığı incelemelerde geçen (ve hiç üşenmeden kopyalayıp yapıştırdığım) aşağıdaki benzeri cümleleri. "Okuduktan sonra trenlerden tren raylarindan uzak durmusumdur " "Kitabın içine girip karakterlerin bütün duygularını sonuna kadar hissedebileceğiniz başyapıtlardan. Her karakterde kendimden bir parça buldum " "Anna Karenina derin bir kitaptır. " "Tolstoy'un St.Petersburg'un balolarını, Rus aristokrasisini çok iyi yansıttığı bir eser. " "En kisa tanımı aşkın romanı. " "Kitabı çok kısa sürede bitirdim diyebilirim. Nedeni herkesin pek tabii bahsettiği o akıcılık " "Pembe dizi izliyormuşsunuz gibi severek okuyacağınız, sonrasında ne olacağını heyecanla bekleyeceğiniz bir kitap. " Gerçi 2800 okunmaya karşılık 87 inceleme düşük bir rakam ama burada galiba bu link giriyor devreye. (https://1000kitap.com/Haber/okundugu-soylenmesine-ragmen-okunmayan-10-kitap) Savaş ve Barış'tan bir farkı yok bence Anna Karenina'nın da bu açıdan. Ama burada olmasa da, 1873-1877 arasında ilk önce gazetede bölümler halinde yayınlanan (toplam 239 bölüm), 1878'de kitap olarak basıldıktan sonra ise Dostoyevski, Nabokov ve Faulkner başta olmak üzere bir çok yazar tarafından şaheser seviyesine çıkartılan bu kitap hakkında yayınlamış binlerce eser ve inceleme halihazırda mevcut. Hatta kitabın okuduğum İletişim yayınları nüshasının sonunda Vladimir Nabokov'un kitap hakkında verdiği derslerden parçalar da eklemeyi uygun görmüşler içeriği tam anlayamayan okuyucu için. (Nabokov da hayatını Dostoyevski'ye sallamakla kazanıyor herhalde o dönemde) İşte bu ahval ve şeraitte; burada, 1000k'da yazılacak ve diğerlerinin aynısı olmaktan bir santim bile öteye gidemeyecek bir başka inceleme, kime ne yarar sağlar diye düşündüm tam olarak. Zaten bu kitaba başlamaya niyetlenip benim yüzümden vazgeçen, ya da sırf ben çok beğendimi belirttiğim için " Aman ben de okuyayım" diyecek bir okuyucu olacağını sanmıyorum, hele böyle bir platformda. Bu yüzden
Esra Yalciner
Esra Yalciner
'nın #26536293 incelemesi gibi ben de sadece tespitlerimi söylemek istiyorum bundan sonraki kısımda. Şahsi görüşlerim olduğu gibi haliyle bir çok incelemeyle benzerlik gösterebilecek şeyler çoğu. - Tolstoy'la başlayayım. Nabokov son sözün büyük bir kısmında, elinde bir kronometre ile olayların hızlılığı yavaşlığından bahsederek kafamızı karıştırmaya çalışsa da, kitapta iki Tolstoy olduğu fikrine ben de katılıyorum ve onun yaptığı gibi Vaiz Tolstoy'un sıkıcılığını, Sanatçı Tolstoy'un mükemmelliği nedeniyle görmezden geliyorum. - Herkesin bahsettiği gibi kitapta üç ilişki anlatılıyor. Anna Karenina- Vronsky (Tutku ön planda) Kiti – Levin (Size Lev diyebilir miyim ?- Aşk ve Tolstoy ön planda) Dolly- Stiva (Yalan ve Sadakatsizlik ön planda) Bunların dışında Aleksey Karenin'in (Anna'nın kocası) işiyle hırsın ön planda tutulduğu bir ilişkisi var. Bu yedi ana karakterin hiçbiri Tolstoy tarafından direk kötü ya da iyi diye lanse edilmiyor (Belki bir parça Karenin). Tarafsız bir tanrı anlatıcısı üzerinden şekilleniyor kitap. Belki de bu yüzden bu kadar kolay ilerliyor. Ben karakterlerin bazılarını Savaş ve Barış'taki karakterlere de benzettim ama kitabını okumadığım için yorum yapmam uygun olmaz sanırım. - Okuyanların büyük bir kısmı karakterler ile empati kurabiliyor. Gerçekten 19. yüzyıl Rusyasında yaşayan bu üst tabaka karakterleri kendimizden biri gibi görebiliyoruz şu an bile. - Her ne kadar karakterler üzerinden bir tarafsızlık mevcutsa da Vaiz Tolstoy sürekli araya girerek, dönemin Avrupa etkisine karşı düşüncelerini Levin ve Prens Shcherbatsky üzerinden vermeye çalışıyor. Fransızca konuşan Avrupa hayranları genellikle hep snop kişiler, iyi mantıklı Ruslar hep eskiye bir özlem halinde. - Sanatçı Tolstoy'un öne çıktığı yerlerde adeta yaşıyoruz kitabı. Hiç bir şey batmıyor gerçekten. Öyle ki bahsettiğim yedi ana karakterin yanında, onlarca yan karakteri de ayrıntılı olarak anlatabilirim size şu anda. - Vaiz Tolstoy'a son kez giriyorum. Kitabın sonunda Tolstoy gibi zayıflıklarından ve kuşkularından arınıyor ve iyi bir Hristiyan oluyor Levin. Kitap içinde de bunun sinyalini defalarca veriyor zaten. Mantıklı bir Rus Derebeyi olan Levin'in "Köylüler için okul ve hastaneye gerek yok. Yol yapılsa yeterli" demesi zaman/mekandan bağımsız olarak yüzümü gülümsetmedi desem yalan olur. Genel olarak ondokuzuncu yüzyılın sonunda yapılan yeniliklere bir tepki var gibi geldi bana. Diğer konular hakkında ayrıntıya girmek istemiyorum. - Sanatçı Tolstoy bazı simgelere (Tren, rüyalar, kızarma vb.) önem veriyor ve bunlar üzerinden bizim de anlayabileceğimiz bir şekilde hikayesini anlatıyor. Hiç bir şeyin bozmasına izin vermiyor bu rüya gibi anlatımı. Mesela ölümün yarattığı karamsar havayı bir doğum haberi temizliyor. Aşkı ön planda tutan çiftin uyumunda, sözlü ve sözsüz iletişiminde bir mükemmellik görünürken, diğerleri bu konuda sınıfta kalıyor. - Kiti ve Levin'in evlilik bölümleri günümüz romantik komedi filmlerinin öncülü gibi geldi bana:) - Kadın erkek ayrımı kitapta oldukça göze çarpıyor. Tolstoy daha çok sadakatsizlikte toplumun bakışı açısında bu ayrımı ele almış. Kitabın adı Anna Karenina olmasına rağmen erkekler kitapta daha baskın bir şekilde yer alıyor. Yaşadığı dönem okuyucu profili de göz önüne alınırsa bunun normal olduğunu düşünüyorum. Sonuç olarak en başta dediğim gibi adam oturmuş, 1000 sayfa kitap yazmış ve ağırlıklı olarak dünya edebiyat tarihinin en iyi romanlarından biri olarak nitelenmiş. Bugün olduğu gibi 100 yıl sonra da okunacak bu kitap ben ne dersem diyeyim. Buradaki incelemelerin çeşitliliğinden herkesin de bir şeyler aldığını görebiliyoruz Tolstoy'un bu eserinden. Şu an olmasa da hayatın bir döneminde okunması, en azından Tolstoy'u tanıma ve böyle bir kitabın yazılabileceğini keşfetme açısından, gerekli bence de. İyi okumalar şimdiden niyeti olan herkese.
Anna Karenina
Anna KareninaLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Yayınları · 201939bin okunma
··1 alıntı·
1 artı 1'leme
·
31,4bin görüntüleme
Semih Doğan okurunun profil resmi
Bazen koşarak kaçmak istiyorum bu siteden, bazense bu tür incelemeleri görünce ait olduğum yer burası diyorum. Farklılık yaratmanız çok iyi oldu Erhan Bey. Genellikle aynı veya benzer tespitler yapılıyor Tolstoy ile ilgili. Sizin de dediğiniz gibi Tolstoy'u ikiye ayırmak mantıklı: Vaiz Tolstoy ve Sanatçı Tolstoy... Elinize, emeğinize sağlık. Güzel bir sabah oldu :)
1 önceki yanıtı göster
Erhan okurunun profil resmi
Çok teşekkürler, ama öyle koşarak uzaklaşacak bir durum yok bence siteyle ilgili. Yaşadığımız ülkeden farklı olamıyoruz ne yazık ki. Her şeye rağmen sizler gibi nezih insan sayısı daha fazla bu platformda. Nabokov (Her ne kadar kıl olsam da kendisine Dostoyevski hakkındaki sözleri için) yapmış o ayrımı, bana kullanmak düştü sadece. Sevindim güzel sabah için, teşekkürler tekrar:)
1 sonraki yanıtı göster
Necip G. okurunun profil resmi
Erhan hocam kaleminize sağlık. Kimse benim incelememi okuyup bu kitabı okumaya karar verecek değil demişsiniz ama şu an ben tam olarak böyle bir durum yaşıyorum:)) Tolstoy tespitleriniz çok ilgi çekici ve keyifli olmuş:) İncelemenizin genel hali gibi... Ben her okurun öyle ya da böyle Anna Karenina, Savaş ve Barış, Suç ve Ceza ile Karamazov Kardeşler dörtlüsünü hayatlarının bir yerinde okumaları gerektiğini düşünüyorum. Bu dört tuğlanın bir şekilde her zihne uğraması gerekiyor:) Bu inceleme tarzınız, böyle bir kitabın anlatılması açısından özgün ve ‘kullanıcı dostu’ bir tarz olmuş... Emeklerinize sağlık...
Erhan okurunun profil resmi
Çok sağolun Necip Hocam, Suç ve Ceza'yla Karamazov Kardeşler'i tekrar okuyacağım zamanı gelince ama Savaş ve Barış gereksiz geliyor nedense. Elbette izlediğim diziden çok daha fazla detay vardır kitapta ama okunacak o kadar şey varken sıra gelmez diye düşünüyorum. Tolstoy'u denedim burada :) Böyle kitaplarda karar veremiyor insan nasıl yapacağına incelemeyi. Saçma sapan bir şey de çıkabilir diye düşünüyor. Hatta bir ara diyalog şeklinde bir şeyler mi yapsam diye de düşündüm işin doğrusu, sonra vaz geçtim çok sulandırır diye- gerçi bu da sulu oldu baya. Yapacak bir şey yok bu satten sonra. Sevindim beğenmenize. Teşekkürler tekrar.
1 sonraki yanıtı göster
Samet Ö. okurunun profil resmi
Artık uzun incelemeleri kolay kolay okumuyor site okurları; ama böyle dikkat çekici, tane tane, kalite kokan incelemeler olunca da tadından yenmiyor doğrusu. Okurken daha uzun olsa da okusak diye düşündüm. Bu tarz kitaplara ya böyle kapsayıcı bir inceleme yazılır, yada Metin T. abinin yaptığı gibi farklı bir pencere açılarak. Siz ilkini gayet iyi yapmışsınız. Elinize sağlık hocam, takipteyiz :)
2 önceki yanıtı göster
Erhan okurunun profil resmi
Çok sağolun, hak vermek lazım ama okuyamayanlara da. Sonuçta yazmak daha kolay, çıkıyor insanın içinden bir çırpıda. Ama o kadar uzun yazıyı kim okuyacak değil mi? Sevindim beğendiğinize, kitabın hakkını vermesem de tam eğlenceli bir şey olmuştur diye düşünüyorum.
Ramazan Kudat okurunun profil resmi
Ölümü hissedip namaza duran yaşlılar gibi bu kitapları son demlerime saklıyorum. Hayata güzel bir finish çekicem aklımı asla çelemezsiniz. :P İncelemene sağlık. Ama site sağ olsun Tolstoy rüyalarıma bile giriyor artık. Oku beni oku beni. Git başımdan be bunak ihtiyar diyorum hiç alınmıyo bu akşamda rüyama girer kesin :D
2 önceki yanıtı göster
Erhan okurunun profil resmi
Geçen yıl da yapılmış zaten, ilerde yapılır etkinlik tekrar, boş/kitapsız anlarda okunacak şeyler bunlar daha çok bana göre. Ya da vesile olması lazım bir. Ama Tolstoy okunacaksa bundan başlamak daha doğru gibi. Kısalar sarmıyor, Savaş ve Barış için de tablo çıkarmak gerek gibime geliyor. Çok teşekkürler:)
1 sonraki yanıtı göster
Zeyneb Öztürk okurunun profil resmi
"Bu incelemeden sonra hayatta gitmem 1000kitaptan" dedim birden.. ne güzel incelemeler, ne güzel okurlar var dedim devamında. .. Kaleminize, vaktinize, gözlerinize sağlık Erhan Bey...:)))
Erhan okurunun profil resmi
Çok sağolun Sueda Hanım:)
Metin T. okurunun profil resmi
Doğum yeri Avrupa olsa da, bu işin lokomotifi Amerika idi. Dolayısıyla, o hariç tüm dünyada modernleşmeye bir ayak direnişi vardi. Direnişten ziyade kafa karışıklığı dersek daha doğru ifade etmiş oluruz. Çünkü, yeni geliştirilen üretim teknikleri yeni üretim ilişkilerini, yeni üretim ilişkileri de hayatı toptan değiştirmeye başlamıştı. En önemlisi kırlar boşalıyor, köylüler kentlere akıyordu. Toplum, devlet dahil yeniden yapılanıyordu. Geniş ailelerden çekirdek ailelere geçiş hızla devam ediyordu. İşte bu dönemde toplumda çok büyük kırılmalar yaşandı. Aydınlar en çok kafası karışanlardı elbette. Bu romanlara da yansıdı. Ve geçmişi, en iyi romanlardan öğrenirsiniz, devletin yalanlarından değil. Bravo Erhancığım, Tolstoy'un vaaz vermeye kadar varan kafa karışıklığını iyi yakalamışsın. Kalemine sağlık. "Kiti – Levin (Size Lev diyebilir miyim ?- Aşk ve Tolstoy ön planda)" Burayı anlamadım?
2 önceki yanıtı göster
Erhan okurunun profil resmi
Çok teşekkürler Metin Hocam, özellikle girmemeye çalıştım, eski/yeni Rusya, toprak reformu, din vb. bir çok konuya. O dönem aydını hakkında belki de en doğru bilgiyi veriyor haklısınız. Ama tarafsız da görünse, yazarın bakış açısından görüyoruz her şeyi. Benimsemiyorsak görüşlerini sıkıcı da olabiliyor bazı kısımlar. Orada da kendi çapımda bir kelime oyunu yapmaya çalıştım, Levin-Lev isimleri üzerinden, kusura bakmayın :)
1 sonraki yanıtı göster
NigRa okurunun profil resmi
Çok çok güzel inceleme. Etkinlik bahanesiyle yakacağım gemileri okuyacağım en sonunda bu ay az kaldı. =)
1 önceki yanıtı göster
Erhan okurunun profil resmi
Çok sağolun, Sadık Hidayet'ler kısa nasılsa, arada biter bu da:)
1 sonraki yanıtı göster
Mehmet D. okurunun profil resmi
Tolstoy yazıyo ama çalışıyo da yol yapıyo :)
Büşra Nur okurunun profil resmi
Muazzam bir inceleme olmuş. Büyük bir keyifle okudum. Kaleminize sağlık.. ^^
Erhan okurunun profil resmi
Çok sağolun :)
42 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.