Çok iyi bir yorum olmuş bu, öncelikle teşekkür ederim bunun için. Dediğiniz gibi kadın pek çok uygarlık tarafından soyun devamının ve doğurganlığın temsilidir. O yüzden Proust'un Kayıp Zamanın İzinde serisi de bir nevi erkeğin kadında ve kadının da erkekte neler aradığının, zamanı insanlarla nasıl değerlendirmesi gerektiğinin bir önerisidir diyebilirim.
Sodom ve Gomorra'nın hikayesi ise pek çok kitaba konu olmuş. Kayıp zamanın izinde olmak zaten kayıp ben'leri aramaktan ibarettir ve bir insana mı yoksa zamana mı ait olduğunu anlamak için çıkılan bir keşiftir.
Değerli yorumunuz için tekrar teşekkür ediyorum, sevgilerimle. :)