Hüseyin Hocam geçenlerde Thomas Mann'ın Buddenbrooklar kitabını okumuştum yazar araya girip daha sırası gelmemişken karakterin huzur içinde ölmeyeceginden ya da yeni yapılan bir evliliğin sonunun kötü olacağından söz ediyordu karakter bir 30-40 sayfa sonra ölüyordu ya da o evlilik 100-150 sayfa sonra ayrılıkla sona eriyordu. Yorumunuza istinaden örnek verdim. Sonuçta polisiye ya da fantastik değil bu eserler. İçeriğini, konusunu bir yerden duysak bile okuruz.Verilen mesajı, satır aralarını kendimize göre harmanlamaktır belki amacımız, belki bir çıkış noktası olur o kitap ve bir bakmışız kendimizi başka şeyler araştırırken buluruz.Sadece edebi anlamda okumak bile yeterli gelebilir.Ben okumadım ama Tolstoy eserlerinde din, ahlak, aşk, köylü- soylu daha birçok konuyu ele almıştır. Fikirlerinizi yazmanız elbette karşı çıkılmayacak bir durum, herkes okumak ya da beğenmek zorunda da degil ama okumayı düşünen kişileri vazgeçirebilecegini düşününce üzüldüm açıkçası.