Yine çok düşünmelerle dolu bir gecede sesleri susturmak ve huzura kavuşup da uyumak için içimi satırlara dökmeye karar verdim, başka yol kalmadı.
Doğan Cüceloğlu "Var mısın?" kitabında bireyin günlük yaşamında ne kadar kendi gibi olduğunun önemine dikkat çekmişti, o sayfaları okurken çok hak verdim çünkü ben günlük yaşamımda bazen kendim gibi tepki vermiyorum normalde Rümeysa'nın karşıdaki kişiye haddini bildireceği yerde çok fazla empatik şekilde yaklaşarak karşımdakinin üzülmesi yerine susarak tepki veriyordum, gel gör ki böylece zarar gören ben oldum ezik gibi hissetmeye başladım, karşımdaki de kendini haklı ve güçlü sandı.
Bugün Rümeysa yine susar diye düşünülerek salak yerine konulmaya çalışıldım ama bu sefer susmadım, artık susmayacağım. Bu beni iyi hissettirdi umarım hep böyle doğruyu ve hakkımı savunurum.
Benden size tavsiye kendinizi tanıyın ve günlük yaşamınızda kendiniz olun. Ben kozamın içinde kendimi yaratmaya ve yaşatmaya devam edeceğim.
Allah içimize huzur versin, amin.
Bu dünya, senden olmayanlarla hoştur. Onların sana verdiği ilimlerle, kıymetlerle, gönüllerle hoştur. Sadece senin gibiler değil, senden olmayan da çok yaşasın ki, sen de yaşa. Hele bir de onun gözüyle gör şu fani dünyayı. Herkes beyaz olsa, o zaman beyazı fark edemezsin ki. Değil mi? Veyahut da siyah. Beyaz en güzel siyahta belli eder kendini. Beni ben yapan yegane şey, benden olmayandır. O yoksa, sen de yoksun. Ne anlamın kalır, ne rengin belli olur, ne de tadın…
Sevgilim
İyiyim dedin, hep yordun kendini, kim bilir
Seni nasıl üzdüler, hiç bahsetmedi,gözlerin
Çok ağlamış, çaktırmıyo belli, servetim
Canımı yolda buldum, sana verdim, dert değil
Bilmediğin şeyler var, inan hiç dert değil
Ama gözünün önündeydim, beni gör diye bekledim
~Depresyon Güzelim