Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
559 syf.
·
Puan vermedi
Öyle zannediyorum ki ben bu kitabı ilk olarak 2008 veya 2009 yıllarında okudum. Bu kitapla ilgili ne zaman hatırlasam içimi kavuran bir hatıram da bulunuyor. Madem inceleme yazıyorum onu da bir köşeye sıkıştırayım. 16-17 yaşlarında üniversiteye hazırlanan bir ergenken bu kitapla dershaneye gitmiştim. Uzaktan uzağa hoşlandığım ama tek kelime
Bir Geyşanın Anıları
Bir Geyşanın AnılarıArthur Golden · Altın Kitaplar · 20003,287 okunma
160 syf.
2/10 puan verdi
·
6 saatte okudu
Miraç Çağrı Aktaş'ın ikinci kitabı ile bir inceleme daha yazıyorum. Açıkçası bu yazarın emeğine, yazılarına saygı duyuyorum ama şöyle de bi durum var ki yazar kitaplarında kendi düşüncelerinde çelişkiye düşüyor. Bakıyorum bir sayfada kimseye güvenmeyin nutku çekiyor üç sayfa sonra başkası için acı çektiğini gördüm gittim onun yaralarını sarmaya çalıştım diyor, kimseye ikinci şans vermeyin üzülürsünüz diyor sonra başka bi cümleyle bu düşünceyi çürütüyor. Bir daha yazarın herhangi bir kitabını okuyacağımı düşünmüyorum. Yaşı küçük olmasına rağmen 50 yaşında hayatında bazı aşamalar geçmiş, tabiri caizse ununu elemiş eleğini asmış biri gibi büyük büyük cümleler kuruyor. Ve kitapta bir bütünlük yok önce dedesinin hastalığı zamanı tanıştığı bir aşkını anlatıyor, sonra hayallerinizden vazgeçmeyin nutukları atıyor daha sonra da dedesine olan kırgın sitemi nasıl son bulduğunu anlatıyor. Her bir konu kendi içinde güzelken birleşince çelişkiler yaratıyor. Bir de şu konuda hala çok anlam veremiyorum. Babam beni, bizi yarım bıraktı diyor ama sanırım babası ölmüş yazdıklarına göre. Duygusallığı biraz farklı bir boyutta yaşıyor ya da bunu kitapları için kullanmak adına böyle yazıyor. Bilemedim, anlam veremedim. Son bir detay olarak kimseyi sevmedim senden sonra diyor nerdeyse her sayfada, bu kitap sonuna kadar ilk okuduğum kitabı da dahil en az 3 kişiyle aşk hikayesini anlattı, tuhaf yani. Ben çok sevemedim. Tavsiye etmiyorum ama siz okuyup kendiniz değerlendirin. Dip Not: Kesinlikle yazılarına, kitapları için verdiği emeklerine ve zamanına saygı duyuyorum.
Yine de Sevdik
Yine de SevdikMiraç Çağrı Aktaş · Olimpos Yayınları · 20183,785 okunma
Reklam
En çok istanbula benzeyen gözlerini sevdim gözlerinde devrik cümleler gibi bakan kederi esirgeyen bağışlayan aşkın adıyla başladım sana erkekliğim bedeninde kimbilir kaç kez hatim indirdi kimbilir kaç kez yazdım kendimi arka sayfalarına hayatının faili meçhul bir cinayet haberi gibi kırlangıç fırtınalarına benzeyen yüzünü sevdim jilet
Bir şehidimizin mektubu
Jandarma Komando / Şehit Murat Akman’ın Mektubu “Bu yazı bir komando er mektubudur ve siz bu mektubu gazeteden okuyorsanız ölmüşüm demektir. Bir ailem olsaydı bu mektubu onlara yollamak isterdim ama yok. Size koğuştaki ranzamdan yazıyorum. Şu an etrafımda Adana, Ağrı, Sivas, Edirne, Diyarbakır, Ankara, Antalya, İzmir, Urfa, Trabzon… Türkiye’nin
Bu kehanetin yapıldığı günden bu yana üç Demir Ökçe yüzyılı ve dört İnsanlığın Kardeşliği yüzyılı geçti ve bugün bizler oligarşinin yaptığı yollarda yürüyor, oligarşinin inşa ettiği kentlerde oturuyoruz. Evet doğru, böyle harika kentler yapmaya hâla devam ediyoruz, ama oligarşinin harika kentleri de bugüne kadar ayakta kaldı ve ben bu satırları bu kentlerin en güzellerinden biri olan Ardis'te yazıyorum. Sonra, en sonunda, yüzyıllarca süren bu uğraşın sonunda, sıradan halkın günü gelecektir. Ben o günü görürüm diye umut ediyordum, ama şimdi, hiçbir zaman göremeyeceğimi biliyorum." Sustu ve uzun uzun süzdü beni, sonra ekledi; "Sosyal evrim insanı umutsuzluğa sürükleyecek kadar yavaş, öyle değil mi sevgilim?" Kollarımla sardım onu. Başını göğsüme yasladı. "Uyumam için ninni söyle bana," diye mırıldandı uysal bir çocuk gibi. "Bir hayal gördüm ve onu unutmak istiyorum."
Tez-tez gördüyüm bir yuxu var. Həmin yuxuda necəsə qardaşımla rastlaşıram, sağ-salamat olduğunu, hətta aradan keçən dörd ildə (ilahi, artıq dörd ildir...) bir xeyli böyüyüb dəyişdiyini görüb həm çox sevinirəm, həm də həyəcanlanıram, bu hədsiz-hüdudsuz sevincimi bölüşməyə adam axtarıram. Amma əvvəlcə onu möhkəm bağrıma basıram, yanaşı oturub
Reklam
Jandarma Komando / Şehit Murat Akman’ın Mektubu “Bu yazı bir komando er mektubudur ve siz bu mektubu gazeteden okuyorsanız ölmüşüm demektir. Bir ailem olsaydı bu mektubu onlara yollamak isterdim ama yok. Size koğuştaki ranzamdan yazıyorum. Şu an etrafımda Adana, Ağrı, Sivas, Edirne, Diyarbakır, Ankara, Antalya, İzmir, Urfa, Trabzon… Türkiye’nin
Devlet Aklı Meselesi Artık Sıktı
Yıllardır bir söz süre geliyor, devlet aklı farklı çalışır, daha kapsamlıdır, olayları daha geniş perspektifte görür. Doğruluk payı var, bu akla tamamen muhalif değilim. Lakin, devletin aklı, vahiy aklı değildir. Hele ki yasaları laik ve demokratik olan devletlerin aklı, ulusal menfaat, dünyevi menfaat ekseninde toplanır ve öyle süre gelir. Artık
1.000 öğeden 741 ile 750 arasındakiler gösteriliyor.