Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Geçen gün okuduğum bir iletide bir şey dikkatimi çekti. Öğrenci olduğunu belirten bir şahıs, namazlarını kılmasına ve Allah’a dua etmesine rağmen sınavlarında iyi notlar alamadığını belirterek bu durumun onun inançlarını zayıflattığını, ibadete olan bağlılığını azalttığını söylüyordu. Sizler de çevrenizde mutlaka böyle düşünen kimseler
Elalem kim ?
Elalem ne der ? Diye düşünmekten, yaşamaktan, insanların boş dedikoduları arasında eriyen bireylere üzülüyorum .Sizden mükemmel olmanızı bekleyen elalem de her türlü ahlak yoksunlukları , gereksiz samimiyetsizlikler gösterişlilik görgüsüzlük onlarda olur.
Reklam
Dua etmekle, gösteriş yapmayı karıştırmasanız mı birbirine artık? Vallahi açıkçası, ağzından Allah kelimesi düşmeyen insana ben güvenmiyorum. Sürekli dua eder gibi konuşan insanlar bende samimiyetsizlik uyandırıyor. Bilmiyorum.. Kalpten gelen bir şeyin bu kadar suyunu çıkarmak bence çok çok çok saçma. Bunun imanla bir alakası, düpedüz gösterişlilik. Allah'la aranızdaki muhabbeti, neden insanların gözüne gözüne sokmak istersiniz ki? Tamam sen çok inanıyorsun, tamam Allaha bütün benliğinle tapıyorsun belli, iyi de bundan banane. Bunu diğer insanlar ne yapsın??? Yazmak istedim. Takipten çıkmak isteyen çıkabilir bu yazılarımdan dolayı, ben arada yazarım çünkü böyle.
DÜŞÜNCELERİNİZİ MERAK EDİYORUM.
Zat-ı muhteremin biri aşağıda gördüğünüz resmi bir itiraf sayfasında paylaşmış ve iletinin altına da kendini etiketlettirmiş. Çünkü bildiğiniz üzere itiraf sayfası adminleri siz istemediğiniz sürece adını açıklamazlar. Ben bunu samimiyetsiz ve gösterişçilik olarak gördüm. Siz ne düşünüyorsunuz, bu konuda? hizliresim.com/oSQGdG
Logos: Önce Yunan dininde, bir Tanrı ya da tan­rıların, insanlara manevi esin, bilgelik ve yol göstericilik sağlayan sözlerini tanımlamak için kullanılan logos kavramı felsefi bir çerçe­ve içinde ilk kez ünlü doğa filozofu Herakle­itos tarafından kullanılmıştır. Düşüncesi, Miletli filozofların materyalizmine karşı mistik bir tepkiyi temsil eden Heraketleitos'a göre, gözle görülen dünya, gerçekliği kısmen açığa vurur, kısmen de gizler. Gerçeklik dünyanın, bütün bir yaşamı sonsuz bir doğum ve ölüm, oluş ve yenilenme çarkında sergilenen, tanrı­sal ruhudur. Herakleitos, işte bu tanrısal ruha, akla, evrenin temelinde yatan düzenleniş ilkesine logos adını vermiştir.
KARAMAZOV KARDEŞLER ROMANI HAKKINDA ÜNLÜLERİN YORUMLARI-1-
Franz Kafka, her fırsatta bir kan bağları olduğunu ileri sürdüğü Dostoyevski’ye romanlarında etkisi açıkça görülen ve daha sonra Camus’ya, Sartre’a yol göstericilik edecek olan Egzistansiyalist imgeler nedeniyle hayrandır. Karamazov Kardeşler’de kardeşlerin babalarına duydukları nefreti romanlarında kullanan Kafka’nın bu konudan etkilendiği Hüküm adlı hikayesinde belirgin olarak görülür.
Reklam
Gençlerin evlilik konusunda istişare etmeleri gereken en iyi kişiler, akıllı ve bilgili olmaları şartıyla anne ve babalarıdır. Anne ve baba çocuklarının iyiliğini düşünme konusunda en güvenilir kişilerdir. Kızların ve erkeklerin, evlilik konusunda kendi anne ve babalarıyla istişare etmemeleri doğru değildir. Anne ve baba, bu hassas ve hayatî konuda iyi bir yol gösterici ve danışman olabilir. Zira danışmanlık ve yol göstericilik yapmaları ve kararı çocuklarına bırakmaları, kendi verdikleri kararı çocuklarına dayatmamaları şartıyla hem bu konuda bilgi ve tecrübe sahibi olmaları, hem de güvenilir olmaları sebebiyle istişare edilecek en iyi kişiler anne ve babadır.
“Tipik bir romantiğin yer aldığı aşamadır bu, çünkü sadece duyusal hazları kapsamaz. Gerçeklikle –ya da örneğin sanatla veya felsefeyle– oyun benzeri ciddi olmayan bir ilişki içinde bulunan biri de estetik aşamada yaşamaktadır. Hattâ hüzün ve acı karşısında bile estetik bir tutum içinde olabilir insan ya da bunları 'izlemekle' yetinebilir. O zaman da gösterişçilik egemen olur hayata.”
Rahime Yıldırım

Rahime Yıldırım

@rahimeyldrm0
·
01 Ağustos 2022 15:28
“'Estetik aşamada' bulunan biri hep günü gününe yaşar ve haz peşinde koşar. Bir şeyin iyi olması güzel, hoş ya da keyif verici olması demektir. Böyle bir insanın tümüyle duyular dünyasında yaşadığını söyleyebiliriz. Estetik eğilimli insan hazlarının ve ruh hallerinin elinde bir oyuncak gibidir. Sıkıcı gelen her şey kötüdür onun için.”
Sayfa 432Kitabı okudu
53 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.