Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Heval

Heval
@gretaalfieri
çünkü insanız
49 okur puanı
Şubat 2018 tarihinde katıldı
“Gelmiş geçmiş en iyi günlerdi, gelmiş geçmiş en kötü günlerdi; hem bilgelik çağıydı hem ahmaklık; hem inancın devriydi hem şüpheciliğin; hem Aydınlık hem Karanlık bir mevsimdi; umudun baharı, umutsuzluğun kışıydı; hem her şeyimiz vardı hem hiçbir şeyimiz yoktu; hepimiz ya doğruca cennete gidecektik ya da tam aksi istikamete...”
Sayfa 3
Reklam
“... Artık “sen” ol gülüm Beni esmer günlerde beyazlatan “sen”, Ve tenini, terli gecelere Gözlerini, gözlerime ayarla, Omzunu başıma... İnan bu kentler de utanacak bir gün, Belki de sadece kan değil Gülüşler kalacak ertesiye. Yürekleri avuçlarında çocuklar gülüm, Belki de Ellerinde karanfil tutan sevgililer kalacak İnan, inan bana! .... ”
Sayfa 64
“... Siz yitik bir coğrafyada eksik bir sevdayı yaşadınız mı, Yaşadınız mı bir başınıza? Siz, siz yaşarken öldünüz mü hiç? Yüzlerce kez, binlerce kez, milyonlarca kez...”
Sayfa 61

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“Bir güvercin ürkekliğiyle sevdim seni Yapraklarında uçtum Gittim umudun menziline, Özledim, örselendim Öldüm de bu ölmek hiç bitmedi Hep... Hep sende kaldım!”
Sayfa 26
“ ... belki de seni haylaz bir çocuk özlemiyle kucaklamaktı tek isteğim ve uğurlamak değildi artık seni zamansız baharlara.“
Sayfa 24
Reklam
“Etraf çile, etraf hüzün, etraf yine komada...”
Sayfa 18
“Bu kentin tüm fahişeleri sen varken şehvet doluydu sanki sen yokken hepsinin boynu bükük, Birer karanfil tutardı bu şehrin tüm gelinleri (erkeğine), Dağlar, dağlara yaslanırdı dağlar, sana yaslanırdı sana yaslanır, ağlardı.”
Sayfa 15
Kimi insanlar diğerlerinden daha akıllı olsalar da tüm insanlar eşit derecede özgürdür.
Sayfa 58
Demokrasi Abraham Lincoln’ın, “Tüm insanları bir süre kandırabilirsiniz, birtakım insanları sürekli kandırabilirsiniz ama tüm insanları sürekli kandıramazsınız,” prensibi üzerine kuruludur.
Sayfa 28
Kulağımızın dibinde vızıldayıp uykumuzu kaçıran sinekleri avlamak bildiğimiz bir şeydi fakat zihnimizi meşgul eden bir düşünceden ötürü uyuyamdığımızda, çoğumuz bu düşünceyi nasıl avlayacağını bilmiyordu.
Sayfa 24
Reklam
İnsan zihni gerçekliği değerlendirmekten aciz kalınca felaket senaryolarına sarılır.
Sayfa 23
Milyarlarca insan bu konuyu araştırma lüksünden yoksun. Çünkü yapılacak daha önemli işleri var: çalışmak, çocuklara bakmak, yaşlı anne babalarla ilgilenmek gerekiyor. Fakat maalesef tarih affetmiyor. Siz çocukların yemesi içmesi, kılık kıyafetleriyle meşgulken insanlığın geleceği karara bağlanırsa ortaya çıkan sonuçlardan ne siz muaf tutuluyorsunuz ne de çocuklarınız. Bu hiç de adil değil ama kim demiş tarih adildir diye?
Sayfa 13
Peki ya gelmeyince ne oldu, onu mu merak ediyorsunuz? Sorunun cevabı içinde. Gelmemenin bir vakti yoktur. İnsan coşkuyla beklerken ne kadar zaman geçerse, o büyük günün yaklaştığına o kadar inanır.. Bir yıl mı geçmiş? Ne yapalım, dersiniz, hazırlanması en az bir yıl sürerdi zaten... İki yıl mı geçmiş? Gelmesinin eli kulağındadır...
Geçmişin, saatlerin ve günlerin ve haftaların ve on yılların kül kadar ağırlığı vardır; gelecek zamansa, isterse sonsuza dek sürsün, daima saniye saniye yaşanır.
Ama o benim babam," ... "Bir yabancı değil, babam, hücrelerimn yarısı, kanımın yarısı, saçımın rengi, çene yapım ondan geliyor. Babam.
66 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.