"Hep gerçeği söyleyip bu uğurda ölmek gerekiyor demek!"
Sevgi yeterince gerçekti, acı da öyle.
Yalnızca sevmek yetmiyor demek ki.
Bir bülbül, her gün bulduğu başka bir gül ağacının karşısına geçip nâğmeler okurmuş. Öylesi sanma beni...
Sayfa 32Kitabı okuyor
Bir şey yapmamanın da bir eylem olduğunu çoktan anlamıştı ve protesto için evden dışarı çıkmıyordu evden dışarı çıkmasının insanlar arasına karışmasını istemediği düzeni meşrulaştıracağı inancındaydı ve bütün kasaba halkı onun bu sessiz protestosuna içten bir saygı duyuyordu
Sayfa 13Kitabı okudu
"Tasanın bir kara gül gibi bana
Açıldığı geceler uyku haram"
Sayfa 45 - YKY
Beklemek çok korkunçtur usul usul geleceğini bilerek ama ne zaman ölüm meleğinin kanadını açıp kendini kapatacağını bilmeden bu meçhul anı bilmeden beklemek korkunçtur
Beklemek tüm anlamın kendisiydi bekler ve düşünürdü boşuna olamazdı hiçbir şey boşuna alamazdı boşuna değildi sebepsiz yersiz değildi bekliyordu ve beklediği gelecekti
Sayfa 10Kitabı okudu
"Oysa bir bahçeyi bahçe yapan tohumlar bir dakikada serpilebilir. Bilirsin, gördüğümüz en uzun düşler bile bir dakikadan daha sürer. Kim bilir, belki de düşlerimizi gerçekleştirmek için bir ömür tüketmek zorunda olmadığımızı anlatmaya çalışıyorlar bize. Yaşadığımız her dakikanın gücünü anlatmaya çalışıyorlar. Az önce kaybettiğin o dakikayı bir daha asla yakalama şansı bulamayacaksın, Diana... Bilemeyiz, belki de 21 Mayıs'taki 5:56'yı 5:58'e bağlayan o dakika, güllerin sesini duyabileceğin bir dakikaydı."
Sayfa 143Kitabı okudu
Yalanla yol alanların akibetleri foseptik çukuru iken doğrulukla yol alanların akibetleri gül bahçeleridir.
"Ama aldığımız tüm övgülere rağmen, içten içe sevilmediğimizi hissediyorduk. Bizi kokumuzla ilgilenenler sevebilirdi yalnızca. Çünkü bir gülü gül yapan, kokusudur her şeyden önce. Başkalarının bize karşı duydukları his, olsa olsa 'beğeni' olabilirdi."
Sayfa 137Kitabı okudu
Sarı mı gül
Mustafa Kemal imparatorluk sarayının kadınları arasında yakışıklılığıyla ün salmıştı. Adından Sarıgül diye söz edilirdi. Evlenseydi 1914 yılında Bir Osmanlı prensesi ile evlenen Enver Paşa ile aynı statüye yükselebilirdi. Ama bunu yapmadı...
Sayfa 81Kitabı okudu
“Başkalarının beklentisi doğrultusunda şekilden şekile giriyor, renkten renge bürünüyorduk. Büyüyün diyorlardı, büyüyorduk. Parlatın kendinizi diyorlardı, parlatıyorduk sessiz bir telaşla. Biz,önce görmek istedikleri gibi şekillendiriliyor, sonra da sanki dünya da eşimiz yokmuş gibi övüyorlardı."
Sayfa 136Kitabı okudu
Hatırlamak bizi daha iyi bir insan yapmayacaksa niçin unutmayalım ki?
Sayfa 164 - Behzat
