Deniz kenarında ıssız bir gece denizi,
Bir genç adam duruyor,
Bağrında üzüntüler, başında şüphe,
Gamlı dudaklarla dalgalara soruyor:
Çözün bana ne oluyor hayatını sırrını!
Azap veren bu çok eski sırrı.
Söyleyin nedir insan?
Nereden geldi? Gittiği yer neresi?
Kimler yaşar yukarıda, altın yıldızlarda?
Dalgalar ebedî mırıltılarında,
Rüzgar esiyor, bulutlar geçiyor,
Kırpışan yıldızlar kayıtsız, soğuk,
Ve bir genç durmuş cevap bekliyor...
"Ellerimden değil, yüreğimden tut, sakın bırakma. Yürek ki bir insanın en naif en hassas yeridir aynı zamanda. Bir kelebeği tutar gibi tut avucunda; ama sakın fazla sıkma."