Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gün, aydın. :)
“Dalgınlığınıza gelmek istiyorum Ve kaybolmak o dalgınlıkta.”
Didem Madak
Didem Madak
💙🍀
Böylece gün aydın oluyordu kendiliğinden, Sonra öylesine berrak su... Bir ateş bilgeliği, ıhlamur havası, Bir her şey, bir hiçlik...
Reklam
272 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
'Ah Kavaklar...'
'Yıkılıverdi telli kavak, Ortasına gecenin boylu boyuncak. Oldu mu ya, dedi telli kavak Böğründe duran baltaya; Yaşayıp gidiyorduk şunun şurasında. Kim gönderecek şimdi selamını suların, Samanyoluna yaprak yaprak? Ne olacak şimdi rüzgar? Kuşlar nereye konacak?' Aydın Gün imzalı ama şiirin detaylı incelemesinde şiirin Nâzım'ın
Yenişehir'de Bir Öğle Vakti
Yenişehir'de Bir Öğle VaktiSevgi Soysal · İletişim Yayınları · 20122,212 okunma
.. . bir düşüm var günü yarına taşıyan otururken öyle sevdam çiçek açacak, gün aydın olacak. Akdeniz kurtulacak esaretimden.. .
168 syf.
·
Puan vermedi
yalnız gezerlere tavsiye
Hani bazı kitapların isimleri sizi çağırır ya, ‘hadi beni oku’ der. Bu kitap öyle çağırdı beni. Birkaç gün üst üste adını söylerken yakaladım kendimi ve ‘evet’ dedim, ‘bunu okuma vakti geldi.’ Ön sözüyle kendisine hayran bıraktı zaten. İçeriği ve harika çevirisiyle şahane bir okuma oldu. Okurken şunları düşündüm; adamcağazın yüz yıllar öncesinde
Yalnız Gezerin Düşleri
Yalnız Gezerin DüşleriJean-Jacques Rousseau · İthaki Yayınları · 20214,043 okunma
Reklam
Uygarlık
"Ne zaman uygar olacağız bilir misiniz? Bir katil ya da kaçakçı ile bir aydın arasındaki farkı anladığımız gün!''
Bu kara günü de unutmayalım, unutturmayalım lütfen:06.02.2023!
Bu fotoğraftan bir tek ben kaldım. Annem, ablam, teyzem, anneannem, yeğenlerim hepsi gitti aynı gece. Bir ben kaldım. İnsan sanıyor ki sevdiklerini zamanı geldiğinde, herkes hazır olduğunda, her şey yerli yerindeyken, olması gerektiği gibi kaybedecek, uğurlayacak. İnsan sanıyor işte... Sonra gün geliyor, canından çok sevdiklerinin koca bir enkazın altından çıkmasını bekliyorsun. Sekiz koca gün bekledim ben. Nasıl bir sekiz gündü, ne kimse sorsun ne de ben anlatayım. Çıkarılıp bir betonun üzerine yatırılışlarını; kendi yakınları mı, değil mi diye merak içerisinde sıraya girmiş bir dolu çaresiz insanın her çıkan cenazeyi teşhis etmek için bekleyişini unut unutabilirsen. Annenin o çok sevdiği ve boynundan hiç çıkarmadığı kolyesinden kendi cenazen olduğunu anladığın, battaniyeye sarılıp bir araç arkasında mezarlığa götürdüğün; yıkanmadan, temizlemeden öylece toprağıyla, yarasıyla beresiyle, apar topar kefenlenen ve birkaç dakika içerisinde gömülen insanların, canının diğer yarıları olduğunu kabullen kabullenebilirsen. Güzelce gömebilmek için, yan tarafta çocuğunu defneden aileye 'İşiniz bittiyse küreği alabilir miyiz?' diye sormak zorunda kaldığını hafızandan sil silebilirsen. Dünyaya gözünü açtığın andan beri yanında olan, sırt sırta verdiğin, kol kola gezdiğin, nefeslendiğin insanlar hiç gitmeyecek sanıyorsun. Sınırlarından geçtiğin anda soluklandığın, caddelerinde sonsuz güvenle yürüdüğün, yüreğinin yuvası olan o şehir hiç yıkılmayacak sanıyorsun. Belli ki insan hiçbir şey bilmiyor.
Sayfa 207 - Bade Hamavioğlu'nun instagram paylaşımından...
Gün aydın mi?
Uykusuzluktan gözlerim acıyor, hangisi daha kötü Vera? Uykusuz geceler mi uykuna lanet edeceğin günler mi?
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.