Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sitemizin mübârekliği, her geçen gün daha da ziyâdeleşiyor; maaşallah, mübârekallah... :)
Mustafa Kemal Paşa onların bu isteğini reddetmiş ve 5 Kasım 1918'de, İstanbul'a gönderdiği bir yazıda İngilizlerin, Halep'in kuzeyinde ve kuzey batısında bulunan Türk kuv vetlerinin teslim olmasını istediklerini, bu yüzden oralarda bulunan kuvvetleri daha kuzeye çekmeye karar verdiğini ve İskenderun'a çıkacak İtilaf askerlerine
Sayfa 39
Reklam
Mondros Mütarekesi'nin imzalandığı gün, yani 30 Ekim'de Mustafa Kemal Paşa "Yıldırım Ordu Grubu Kumandanlığına" tayin edildi. "Grup Karargahı Adana şehri yakınında büyücek bir otelde idi", Paşa pek umutsuz görünmüyordu. Ona göre emri altındaki ordular takviye edildiği takdirde "bütün felaketlere rağmen Türk'ün sesini" işittirmesi mümkündü. Onun için komutanlığı devir alır almaz, komuta edeceği kuvvetleri yeniden işe yarar hâle getirme çabasına girişti. Fakat bütün gayretler boşuna idi. Çünkü bu sıralarda "Sadrazam ve Başkumandanlık Erkân-ı Harbiye Reisi İzzet Paşa (Sadrazam ve Başkomutanlık Kurmay Başkanı), imzalanmış olan mütarekenin hükümlerini bildirmiş ve "her ordunun kendine ait hususları" hemen uygulamasını istemişti, Mütareke hükümlerini resmen bu suretle öğrenmiş olan Mustafa Kemal Paşa, bu hükümler aynen uygulandığı takdirde bütün vatanın işgal ve istila edilebileceğini gerekenlere anlatmaya çalışmıştı.
Sayfa 35
Köy enstitülerini savunanlar buyrun bakalım.
Aşağıda gördüğünüz kız ve köy enstitüleri hakkında konuşacağız inşallah. Günümüzde hâlâ köy enstitülerini savunan müslüman insanlar görüyorum ve hayret ediyorum. Senin dinine karşı suikast olan ve mazlum, savaştan çıkmış yorgun insanların beynini yıkayan bir okul sistemiydi. Evet tarım sanayi inşaat vb. Dersleriyle o dönemin ve dönem şartlarının
Kadının ev yaşamı, binlerce değersiz ayrıntı içinde her gün kurban olmaktır.
Sayfa 325Kitabı okudu
Her gün yorgunluktan ölene kadar çalışınca, başka şeyler için endişe edecek vaktiniz kalmıyor.
Reklam
Her son bir başlangıçtır!!
Son ada kitabını kitap okumayı alışkanlık haline getirmediğim büyük bir hevesle okumadığım zamanlarda başlamış yarım bırakmıştım(son 10sayfa kalmışken bırakmıştım🫢)kitap o kadar akıcı ve etkileyiciydi ki kitabın son satırlarını okurken aklıma geldi tüm kitap. anlıyorum ki ben önceleri 10sayfa okumayı kendime yük olarak görmüşüm sonunu getirememişim. çok üzüldüm bu duruma neyse ki telafi ediyorum, edeceğim. gün geçtikçe daha çok kitap daha uzun kitaplar okuyacağım büyük bir heyecanla.her son bir başlangıçtır bazı şeyler biter ki yeni şeyler başlasın✨
Son Ada
Son Ada
Zülfü Livaneli
Zülfü Livaneli
Her gun sinir kirizi gecir..!!
Her sey insana yazılyor diye düşündü; ama bazen ulaşmıyor. Bilmediğimiz nedenlerle dolaşıp duruyor hayatın içinde. Bazen yanından geçiyor insan yazgısının, bazen elinden tutuyor ama bunun kaderi olduğunu anlamıyor. Tam yakalayacak gibi oluyor ama uçup gidiyor. Sonra bir gün, hiç hesapta yokken, hiç beklemezken, başka âlemlerdeki seyrini tamamlyor senin olan şey, çıkıp geliyor ve seni buluyor
456 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Carl Sagan'dan okuduğum ikinci kitap oldu. İlki Broca'nın Beyni'ydi. Fakat Mesaj kurgu bir romandı. Mesaj'ın filmini daha önceleri izlediğimi sanıyorum ama izlememiş de olabilirim. O yüzden izlediysem de tekrar izleyeceğim. Böylelikle güzel bir film ve kitap karşılaştırması yapmış olurum. Gelelim kitabımıza. Mesaj'ın konusu isminden de anlaşılacağı üzere ilk temas üzerine kurulu. Bebekliğinden gençliğine kadar hayatını kısa kısa okuduğumuz Arroway bir gün rastlantısal olmayacak bir şekilde bir sinyal alır. Sinyaller asal sayılardan oluşmaktadır. Daha sonrasında ise maceramız mesajın çözümü ve makinenin yapımı derken bilimsel ve dinsel çatışmanın ortasına hızla bir giriş yapar. Açıkçası benim en çok haz aldığım kısımlar bu kısımlardı. Carl Sagan'ın da iki karşıt tarafı tarafsız bir şekilde yorumlaması bence her iki tarafı da memnun edecektir. Mesaj'ın bilim yönü mü yoksa kurgu yönü mü ağır basıyor diye sorabilirsiniz. Buna cevabım ''iki yönüyle de muhteşem bir bütünlük vardı'' olur. Ama Carl Sagan'ın bilimsel kimliği kendini daha çok hissettirmiş olabilir. Bunun dışında kurgusal yönü de bazı sorunlara verilecek cevabın çokluğuyla yadsınamayacak kadar iyiydi. Keşke daha çok kurgu roman çıkarsaymış Carl Sagan. Bir söz de Say yayınevinin özensiz editörlüğüne etmek isterim. Kitapta o kadar çok harf ve krlime hatası var ki anlatamam. Ekstra olarak çeviri konusunda bir bilgim olmasa da çeviride de sorun olduğunu düşünüyorum. Her neyse. Yine de benim için harika bir okuma süreci oldu. Bilimi ve bilimkurguyu seven herkesin mutlaka okuması gereken eşsiz bir eser.
Mesaj
MesajCarl Sagan · Say Yayınları · 2015589 okunma
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.