Zorunlu eğitimin öğrencilerin yaratıcı düşünme becerisini engellediğini, öğrencileri bir alana sıkıştırdığını, mevcut sistemi koruduğunu savunuyor. Günümüz okulların gereksiz olduğunu, gerçek manada eğitimin okul dışında bireyde olduğunu savunuyor. Okulun bireye birşey katmadığını gerçek manada eğitimin bireyin kendisinde bittiğini bireyin kendini geliştirmesini bunun için de okula gerek olmadığı tezini öne sürüyor. Eğitim sisteminin sadece okulla sınırlı kalmadığını tüm kurumlara yayıldığını açıklıyor. Müfredatın öğreteceği kadar bilginin çocuğa verilmesini eleştiriyor. Öğrencinin yaparak yaşayarak öğrenmesini savunuyor. Toplumun okulsuzlaştırılması gerektiğini, bu sayede bireylerin gerçek manadaki bilgilere ulaşacağını kendilerini daha iyi geliştireceklerini çocukların zekalarının körelmesinin engelleneceğini yaratıcı yönlerinin ortaya çıkacağını savunur. Kısaca eğitimin hayatın her alanında olması gerektiği düşüncesindedir. Kitabın dili biraz ağır. Kitabın her ayrıntısı çok önemli kitabı okuyacaklar daha dikkatli bir şekilde okursa çok güzel bir kitap. Özellikle öğretmenlerin okuması gereken, öğretmenlerin kütüphanelerinde bulunması gereken bir başyapıt. Eğitime farklı bir bakış açısı kazandırmış. Fakat ülkemizde uygulanması şu an için imkansız denilebilir