Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
yağmur ve fransızca
Bayramda Eskişehir'deydim. Akrabalarımızla bayramlaşmak üzere eski mahalleye, Kurtuluş Mahallesi'ne gittik, çocukluğumu yaşadığım yere. 19 Mayıs Ortaokulu'ndan bir sınıf arkadaşımla karşılaştım. Birkaç öğretmeni, bazı arkadaşları ve anıları hatırladık birlikte. Sonra Gül öğretmeni hatırlattı arkadaşım, benim hiç unutmadığım Fransızca öğretmenimizi
Gönül derdiyle düştüm gurbete ben kaç yıldır Aşk kapısında girdim nöbete ben kaç yıldır Yarime kavuşunca Allaha şükreyledim Doydum sevda denilen şerbete ben kaç yıldır Hadi ordan yalancı, dedim; acemi şair! Gurbete çıkışının tek nedeni, sefaletten kurtulma içgüdüsüdür
Reklam
Gurbet bu. Evet o yıllarda gurbet hâlâ vardı. Telefon yoktu ama mektup vardı. Selamın bir değeri vardı. Sağlık haberi almanın. Bilhassa erini gurbete gönderip bir daha haber alamayan gelinlerin yürek yakan türküleri yankılanır bağda, bostanda, dağlarda, boz-bulanık akan dere boylarında. Bunların en dokunaklı olanları asırlarca gurbet acısı çekmiş Eğin (Kemaliye) türküleridir. Birkaçını buraya kaydedelim de "Bizim romanımız türkülerimizdir" diyen Tanpınar'a hak verin: "Şu karşıki karlı dağlar var olsun Selâmı gelmeyen ağam sağ olsun Senden bana selâm gelmek âr ise Benden sana çok çok selamlar olsun" "Tabutumda örtmesinler yüzümü Hasret ölsem yummasınlar gözümü Sağ yanıma bir pencere koysunlar Nazlı yâr geçerken görem yüzünü" "Kurban olam gözlerinin içine Ayrı düştüm o gidiyor gücüme Elâ gözlerini sevdiğim ağam Sığmadın mı bir Eğin'in içine"
Sayfa 98 - Dergah Yayınları, 8. Baskı, Mayıs 2017
Acemi Şair!
Gönül derdiyle düştüm gurbete kaç yıldır Aşk kapısında girdim nöbete ben kaç yıldır Yarime kavuşunca Allaha şükreyledim Doydum sevda denilen şerbete ben kaç yıldır
Sayfa 33 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Evden uzakta...
Ben bu gurbete ile düştüm düşeli, Her gün biraz daha süzülmekteyim. Her gece, içinde mermer döşeli, Bir soğuk yatakta büzülmekteyim. Böylece bir lâhza kaldığım zaman, Geceyi koynuma aldığım zaman, Gözlerim kapanıp daldığım zaman, Yeniden yollara düzülmekteyim. Son günüm yaklaştı görünesiye, Kalmadı bir adım yol ileriye; Yüzünü görmeden ölürsem diye, Üzülmekteyim ben, üzülmekteyim. ..........Necip Fazıl Kısakürek.......
URFA ÖZLEMİ Gurbet ellere sardılar beni .Dağlara taşlara yazdım ismini. Bir telefonla çektim hasreti . kimsede bilemez burda halimi . düştüm urfada gurbet eline . dayanmaz kalbim böyle bi zalime urfanın hasreti işlendi kalbime . sevdiğimse bak dönmüş hayale . ekmek parası kurdun ağzında . saplanır acılarıbu boğazımda . kalbime sorsan yarim urfada . aşkımın Hasreti yanar bağrımda yanan bu hasretimi söndür aşkım . dönüşüm erken belki yakındır .ayakta durmaz harbi arsızdır . urfanın hasreti aşkımı işler . düşlerim pembe belki karanlık. Ufkumuz açılır olur aydınlık . belkide bu günüm olurda bulanık .Nasıl bi gurbet rabbim kurtar. Kurtar rabbim düşürme hasrete . Kim dayanırki Allahsız gurbete . Düşürdü bizleri dilden dillere.Kaderimdir bu düştüm kedere . Aydınlık yolumu karanlık bürüdü . Dayadım sırtımı duvarım döndü. Boşluk içinde sanki ölümdü . Gurbet yaktı bitirdi bizleri . kuşları gördüm hepsi uçardı . uçmayın kuşlar yaram kanardı özlemim bitti dünya kadardı . Galiba bu sefer aslan yıkıldı .Dönsün dünya senin aleyhine . Gurbet uğruna geldim kendime . Gurbet uğruna geldim kendime . Sıkıldım artık dünya derdine. Dönerim şimdi dergah kentine . Geldim urfa bitirdim hasreti . Gurbete sapladım özlem hançerini . Bitirdim dertleri döndüm bak geri . Urfa uğruna kapadım o defteri URFA AKA IZDIRAP ASLAN(MUSA GÜMÜŞBOĞA) saygılar ABİİİM...
Geri18
127 öğeden 121 ile 127 arasındakiler gösteriliyor.