Eskiden, memleketteki siyasi röportajı gurme lezzetlere saptırma alışkanlığın sebebi tartışmalı geçen söyleyişiyi yumuşatmaktı. Son yıllarda ise " Zaten soru soramıyoruz, bari vakti böyle dolduralım." olabilir. Ne yaman gazeteciler görüyoruz. En çetrefilli gündemler, en sert memleket krizleri sırasında, " O değil de efendim, bu enerjiyi nereden buluyorsunuz, mesela bal yiyor musunuz bal?" diye ertesi günün bomba manşetini bir çırpıda veren!
Sayfa 17 - Doğan YayınlarıKitabı okudu
Uzun lafa ne gerek, okumayı seven kişi, bir kitabı bitirdi mi bir başkasının üzerine atılmadan duramaz.
Sayfa 109 - SELKitabı okudu
Reklam
sadece yazanlar okur
Goethe der k i : - Okumayan insanlar, okumanın ne kadar çabaya, ne kadar zamana mal olduğunu bilmiyorlar. Ben bunu öğrenmek için seksen yılımı verdim. Yine de öğrendim diyemem. Ondan, aşağı yukarı yüz yıl sonra dünyayı ünlendirmiş olan Oswald Spengler (1880-1936), bir büyük sanat olarak, okumanın, Goethe çağında yine de ayakta durduğunu ileri sürer. Ne ki bu büyük sanat yirminci yüzyılla ortadan silinecektir. Basılı şeyler topluca ve üstünkörü olarak okunacaktır. Spengler, okurların genellikle kitabın içgücünü yerlere yıktığını da savunacaktır. Fransız romancısı ve eleştirmeni Henry Bordeaux da okumayı sadece yazı yazanların yüklendiğini söylemek yürekliliğini gösterir.
Sayfa 63 - ADAM yayınları, 1995Kitabı okudu
" Alışık değilim, azarlanınca lal olurum! "
Türkler de tanzimattan bu yana özgürlükçü ve Çağdaş bir toplum olmak Yani batılılaşmak için pek çok istek ve çaba göstermişler ama batılılaşmak için ne yapmak gerekeceğini kestirememişlerdir kestirenlerin Çoğu da ya Başka uluslara öykünmekten kurtulamamıştır ve de memleketteki bağnazları ürkütmemek için Türkiye'de birilerine ürkütmemek eyleme pek yaygındır batılılaşmayı İslam'ın temeline oturtmaya çalışmışlardır.... ama batının düşünce biçime ve ruh durumu ile doğunun düşünce ve ruhu arasında ortak noktalar pek azdır asıl imrenilecek şey batının çalışma üslubu eğitim yöntemi ve yurtseverliğidir batı uluslarının her biri başkalarının çalışması ile değil kendi alın teri ile ilerlemişlerdir. Prens Sait Halim Paşa 48 .
Yaşadığın acıyı anlatabiliyorsan canın o kadar da acımıyor. Acının hası lal eder insanı.
Sayfa 293Kitabı okudu
Reklam
500 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.