"Yazmam daha aşk şiiri" diyordu Cemal Süreya,
"Oydu bir bakışta tanıdım onu
Kuşlar bakımından uçarı
Çocuk tutumuyla beklenmedik
Uzatmış ay aydınlık karanlığıma
Nereden uzatmışsa tenha boynunu.."
...
"Bir çift güvercin havalansa
Yanık yanık koksa karanfil
Değil bu unutulacak şey değil
Apansız geliyor aklıma..
Sevdiğim çiçek adları gibi
Sevdiğim sokak adları gibi
Bütün sevdiklerimin adları gibi
Adınız geliyor aklıma. . ."
Melih Cevdet ANDAY
...
"Sevdiğim çiçek adları gibi/ sevdiğim sokak adları gibi/ bütün sevdiklerimin adları gibi/ adınız geliyor aklıma. "17 yaşında asılan Erdal Eren'in çocuk gözleri geliyor aklıma: "Bir çift güvercin havalansa yanık yanık koksa karanfil/ değil, unutulur şey değil/ çaresiz geliyor aklıma."
...
"Kaç kilo kavun istiyorsun? Diye sordu manav bana
Sordum: Gönül hoşluğunun gramı kaça?"
(Suyun Ayak Sesi)
Gönül hoşluğunu hem dizeleriyle hem de çizimleriyle sonuna kadar yaşatan güzel insan, Sohrâp Sepehri.
"Yaşam böceğin gözünde ağacın boyutudur."
Biz böceklere böyle güzel dizeleri bırakmış olması büyük mutluluk
Bir daha açar mı karanfil korkusuz?
Bir daha uçar mı güvercin şehirde?
Yalancı güneşli bir ocak
Mübarek cuma gününde
Gitti cancağızım gitti
Bitti son İstanbul
Kaldırımlar zabit tuttu şahidiz hepimiz,
Her yer tetikti
Sen de çekip gitme
Dayan be umudum
Dön gel, dön gel
Meydan okur hayat
Pabuç bırakmaz ölüme
Dön gel, dön gel
Bir daha yazar mı kalem kanaya kanaya?
Kâğıdı da kan tutar, ağaç değil mi soyu?
Ağla, doyasıya ağla
Aynı denizde çoğalır yüreğin özsuyu
Sen ki
Düşümde beyaz güvercin
Bahçemde kızıl karanfil
Göz yaşımda kuğu
Gökyüzünde umudumsun
Sen ki
Antik hasretimsin
Yorgun yaşlı bedenim
Asırlardır beklediği
Mütevazı yolcu
Sen ki
Göğümsün gün veren
Düşüncemsin yön veren
Kanatsız düşünsün
Gülüşümsün.