"İnsanı olduğu kişi yapan, derindeki konulardı."
Erkeklerde John Doe, kadınlarda Jane Doe ismi ABD'de kimliği belirlenemeyen veya gizli tutulması gereken kişilere verilen takma addır. Bu isimden yola çıkarak kimliği bilinmeyen bir cesedin hikâyesini okuyacağımı sanmıştım ancak hiç beklediğim gibi bir şey çıkmadı. Güzel bir ters köşe oldu benim için :')
Gelelim konusuna. Jane işe yeni başlayan, utangaç ve hep çiçekli elbiseler giyen masum bir kızdır. Yani kendisini öyle göstermek için çabalar. Aslında geliri son derece iyi olan bir avukattır. Sosyopat olduğunu düşünen biri ve hayatındaki en değer verdiği kişi en yakın arkadaşı Meg'dir ancak onun ölümüyle çoğu şey bir anda değişir. Yeni çalışmaya başladığı iş yerinin patronu olan Steven Hepsworth için kendisini olmadığı biri gibi göstermeye çalışan Jane'in amacı ne peki? Steven biraz daha kendisine muhtaç, tek başına bir iş yapamayan, hayatında ondan önce başka hiç kimsenin olmamış olmasını isteyen, 'masum' kız arayışında olan biri. Jane de tam olarak öyle davranıyor, intikam planı için. İntikam almak istemesinin sebebi: Steven'ın Meg'in eski sevgilisi olması ve Meg'in ölümünde bir payının olduğunu düşünmesi.
Başlarda kitap çok içine çekmedi beni, sayfalar akmadı. Ama ortalardan sonra bazı yerlerde gerilerek okudum. Steven'ın sahnelerinde sinirden kafayı yiyecektim. O kadar iğrenç bir karakter ki... Kurduğu cümleler, karşısındaki kadına davranışları falan çok sinir bozucu. Kitabın sonu beni istediğim kadar tatmin etmedi. Daha farklı bir şey bekliyordum ama yine de güzeldi.