Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hacer Şener

Hacer Şener
@hacer_05
66 okur puanı
Aralık 2022 tarihinde katıldı
120 syf.
·
Puan vermedi
İslam Medeniyetinin İnsanlığa Katkısı
İslam Medeniyetinin İnsanlığa KatkısıRoger Garaudy
8.1/10 · 222 okunma
Reklam
87 syf.
·
Puan vermedi
Gün Işığında çeşitli yazarların kaleminden çıkmış denemelerden oluşan bir kitap.. Deneme konuları birbirinden bağımsız insanın içinden geçtiği olaylara, durumlara, duygulara, mekana, tarihe, şehre dair dertleşme kıvamında.. Bir solukta okunacak incecik bir kitaba sığıdırılmış sıcacık muhabbet gibi.. Modern hayat kesinlikle kaos vakitlerine ayarlı ve dayatıyor işleyişini insanoğluna. İnsan da belki çaresiz, belki bile isteye teslim oluyor bu nefes aldırmayan işleyişe. Üstelik nefes alamayışın esiri olarak, bu işleyiş çarkının en sağlam dişlisi olmaya gönül koyarak...
Gün Işığında Denemeler
Gün Işığında DenemelerKolektif · Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları · 202226 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ölümüne masum doğan kız üzülme Saman sarısı kıvırcık saçların için Sırf sen üzülme diye Bir gün saçlarını uzatacak Filistin… Ahmet TEZCAN
Sezai Karakoç şiiri, bize yitirdiğimiz suyu buldurabilir. Bir ilkbahar gibi çiçeklerimizi tazeleyebilir. Güneşle ve inciyle yeniden tanıştırabilir. Kalbimize, karşılıksız çarpmayı öğretebilir. Eşyaya ve insana yeni bir maya katabilir. İnceliklerin kapısı olan bu şiir, ruh susayışımızı giderir yahut "yıkar çirkefe batmış insan ruhunu", "Ölümün ötesini bir rebab gibi çal"mayı öğretebilir. Bu şiir bizi, "Tanrı'dan razı olanların şöleni"ne "vaktin kılıçtan keskin son töreni"ne çağırır ve dâhil edebilir.
Reklam
"Liliyâr" şiirindeki "Ekmek ne kadar Allah'ınsa Lili de o ka-dar Allahın Lili" dizesiyle hayatın, nimetin, mülkün gerçek sahibinin Allah olduğu bir kez daha hatırlatılmış olur.
Kirlenmiş dünyamızı ve ruhumuzu arıtmak için havuzlarımıza soğuk sular düşüren; bahçemizin göğünden dut kuşları, incir kuşları geçiren; narlarımızı kızartan; ölümsüz asmalarımızdan üzümler sarkıtan bir "dağ çağrısı"nın habercisi...
Ben bir köprü parmaklığına dayalı bekliyorum Bir piknik dönüşü gelip bu köprüden geçersin diye bekliyorum Sezai Karakoç
141 syf.
·
Puan vermedi
Sezai Karakoç'un izini şiirlerinde, denemelerinde, düşünce yazılarında,, köşe yazılarında adım adım takip eden, onun bir mısraının anlam katlamanlarına bir bir inen, onun doğduğu topraklardaki sedasını arayan Prof.Dr. Turan Karataş'a gıpta ettim kitabı okurken.. Sezai Karakoç hakkında yaptığı doktora çalışmasıyla edebiyat dünyasında ses getiren Turan Karataş'ın Sezai Karakoç'a dair kaleme aldığı bazı denemelerinin, şiir tahlillerinin ve araştırma yazılarının bir araya getirildiği bu kitap üstadın derin zihinsel dünyasına kapı aralamaktadır.. Sezai Karakoç'un üstünü kırk kat örtülerle sırladığı şiirlerinin eşiğinde bir kelimenin şiire kattığı anlamı bir kuyumcu titizliğiyle çıkartıp şerh eden Turan Karataş, bizim alelade okuyup geçtiğimiz nice şiirini hayranlıkla tekrar okumamızı sağlamıştır.. Bu kitap üstadın her alana dair kelâmıyla, kalemiyle, kalbiyle verdiği diriliş mücadelesinin de kısa bir özeti gibidir. Kudüs, Gazze, Ayasofya, İslam coğrafyalarındaki kadim şehirler, gençlik, üniversiteler, oruç, Allah, aşk.. Ve bütün bunlara aşkla bakan bir gönül ve bu gönülden mülhem onlarca eser.. Turan Karataş'ın uzun yıllar araştırma, inceleme, okumalarının eseri olan Nizami Yürüyüş kitabını üstadı tanımak adına bir başlangıç kitabı olarak okunmalıdır..
Nizami Yürüyüş
Nizami YürüyüşTuran Karataş · Muhit Yayınları · 202022 okunma
kendi canından olanların boğazlarından kısarak ona görderilmesinin doğru olup olmadığını içinden tartışarak, çocuklarından biriyle bir büyük kåse sıcak çorba gönderdi. Martin nasıl bunların değerini bilmemezlik edebilirdi, eğer dunyada yardımseverlik diye bir şey varsa, işte bu oydu.
Reklam
Yüreksiz; kafalarına doldurulmuş olan küçük ahlak değerlerinin gevezeliğini yapan ve yaşamı yaşamaktan korkarlar. Onlar seni sevecekler Martin ama kendilerinin o küçük ahlak değerlerini daha çok sevecekler.
517 syf.
·
Puan vermedi
Martin Eden işçi bir genç olarak burjuva sınıfından Ruth'a aşık olur. Martin, Edebiyat Fakültesi mezunu çok iyi şartlarda yaşayan sosyal statüsü yüksek bir aileye mensup biri olan Ruth için kendini hem diksiyon hem de kültürel yönden geliştirmeye karar verir.. Gece gündüz kitap okur ve öykü, deneme ve şiir yazma denemeleri yapar.. Az uykuyla çok çalışarak gecesini gündüzüne katar iki yıl boyunca.. Kitabı okurken Martin Eden'in azmine, enerjisine, umuduna ve aşka bakış açısına hayran olmamak elde değil.. En çok da onun yayınevlerinden yazılarına gelen onlarca ret cevabı karşısında bitip tükenmeyen umuduyla tekrar tekrar yazıp dergilere ,yayınevlerine gönderme azmi etkiliyor insanı. Martin kendine inanıyor ve yazılarına olan güveni tamdır. Başkalarının hatta Ruth'un bu yazma işinden vazgeçirmeye çalışmaları onu yıldırmıyor pes ettirmiyor ve bu uğurda sevdiği kız evlenmekten vazgeçiyor ama o yoluna devam ediyor. Martin Eden'in zor yaşam koşulları ve o dönemin sınıfsal farklılıkları, işçi sınıfının sosyal ilişkileri Jack London'un kaleminden müthiş bir betimlemeyle yansıtılmış romana... Martin'in yazıları aniden çok değer görmeye başlıyor, yayınevleri peşinden koşuyor, çok para kazanıyor.. Sonra ne mi oluyor.. Söylemiyeceğim tabii ki. Kitabın sonunu söylersem okumak isteyene ihanet etmiş olur..
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202392bin okunma
Senin kalbin, sultanının adaletiyle mamur bir iklime benzer.
Sayfa 273
198 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.