7.cilt
1762. Ebû Cüheym Abdullah İbni Hâris İbni Sımme el-Ensârî radıyallâhu anh' den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Namaz kılmakta olanın önünden geçen kimse ne kadar günah işlediğini bilmiş olsaydı, kırk şu kadar zaman yerinde durması onun için daha hayırlı olurdu." Hadisin ravisi der ki: Kırk gün mü, kırk ay mı, kırk yıl mı dedi bilmiyorum. Buhârî, Salât 101; Müslim, Salât 261. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Salât 108; Tirmizî, Mevâkît 134; Nesâî, Kıble 8; İbni Mâce, İkâme 37.
Sayfa 323Kitabı okudu
5.cilt
1169. Abdullah İbni Selâm radıyallâhu anh’den rivayet edildiğine göre Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Ey insanlar! Birbirinize selâm veriniz, yemek yediriniz, insanlar uyurken geceleyin namaz kılınız. Böyle yaparsanız selâmetle cennete girersiniz.” Tirmizî, Et'ime 45, Kıyamet 42. Ayrıca bk. İbni Mâce, İkâmet 174, Et'ime 1. Açıklamalar Bu hadisin 850 numarayla ilk geçtiği yerde râvisi Abdullah İbni Selâm hakkında bilgi verilmiş, onun önceleri bir yahudi âlimi olduğu, araştırması sonucunda Peygamber Efendimiz'in Allah tarafından gönderildiği kanaatine vardığı ve ondan sonra İslamiyet'i kabul ettiği anlatılmıştı. Bu hadis onun Resûl-i Ekrem Efendimiz’den ilk duyduğu hadistir. Hadisin uzun rivayetlerinden birinde belirttiğine göre Resûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem’in Medine’ye geldiği halk arasında heyecanla konuşulurken, o da kalabalığın arasına karışarak Allah’ın Resûlü’nü yakından görme fırsatını buldu ve onun mübarek yüzünü dikkatle incelemeye başladı. Kendi kendine, böyle bir yüzün sahibi yalancı olamaz, diye söylendi. İşte o sırada Resûl-i Ekrem Efendimiz karşısındaki büyük kalabalığa, hepsini ilgilendiren yukarıdaki hadisi söyledi.
Sayfa 400Kitabı okudu
Reklam
Peygamber Efendimiz Aleyhisselâm’ın Gözleri Yaşartan Öğüdü
Sahâbe, Resûl-i Ekrem’in sözleri karşısında ürperir, kalpleri titrer ve gözlerinden yaş akıtarak ağlarlardı. Bütün bunlar, samimiyetle inanmanın, itaat arzusu içinde olmanın, Allah ve Resûlü’nü sevip, saymanın birer göstergesidir. Kur’an ve Sünnet karşısında bizlerin de örnek almamız gereken davranışlardır. Ebû Necih İrbâz İbni Sâriye Radıyallahu
Tirmizî Hazretleri
Tirmizî Hazretleri, önemli bir hadis-i şerif âlimidir. Asıl adı Muhammed bin Îsâ olsa da Özbekistan sınırları içinde bulunan Tirmiz’de doğması, bu isimle anılmasına ve meşhur olmasına sebep olmuştur. Kütüb-i Sitte diye isimlendirilen meşhur altı hadis kitabından biri ona aittir. Tirmizî Hazretlerinin önemli özelliklerinden biri de söylenen her sözü, anında ezberleyip hıfzedecek kadar zeki olmasıdır. Kendisi, bir hatırasını şöyle anlatır. Mekke-i Mükerreme yolunda idim ve daha önce bir hadis âlimine ait iki cüz istinsah etmiştim. O âlim, kafilemize uğradı. Kendisini sordum, gösterdiler. Yanına gittim. Yazmış olduğum cüzlerin beraberimde, heybemde olduğunu zannediyordum. Yanına varınca istinsah ettiğim iki cüzü gözden geçirmesini istedim. “Ver bakalım!” dedi. Verdiğim zaman adamcağız bir de ne görsün? Uzattığım cüzlerde yazı falan yoktu. Âlim, öfkelendi ve “Benden utanmıyor musun?” dedi. Niyetimin dalga geçmek olmadığını, bir yanlışlık olduğunu anlattım ve “Bu cüzlerin muhtevası tamamıyla ezberimde,” dedim. “Oku!” dedi. Ardı ardına hepsini okudum. Beni tasdik etmeyip “Yanıma gelmeden önce bunları ezberleyerek hazırlıklı gelmiş olabilirsin,” dedi. Ben de “Öyleyse başka hadis-i şerifler söyle,” dedim. Bunun üzerine, ravisi tek olan hadislerden kırk kadar okudu. Sonra “Haydi oku!” dedi. Ben de baştan sona hepsini okuduğu gibi okudum, tek harfte bile hata yapmadım. Bunun üzerine “Hâfızası senin gibi olanı görmedim!” dedi.
Hadis Ravisi Ebû Kılâbe’nin sözlerinden..
“İnsan şükrettiği müddetçe dünya ona zarar vermez.” Ebû Kılâbe
Hadis Râvisi Ebû Kılâbe
“En temiz, en güzel şey ruhtur; zira ruhun çıktığı şey mutlaka kokar.” (Ebû Kılâbe)
Sayfa 32 - Tahlil yayınlarıKitabı okuyor
Reklam