Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“İnsan öldüğü zaman bütün amelleri kesilir. Ancak şu üç şey bundan müstesnâdır: Sadaka-i câriye, istifade edilen ilim ve kendisine duâ eden hayırlı evlâd.” buyurmuştur. (Müslim, Vasıyyet, 14) Bu hadîs-i şerîfler, vefat etmiş mü'minlerin, sağlıklarında yaptıkları ve vefatlarından sonra da devam etmekte olan hayrâtlarından fayda göre- ceklerini, ayrıca hayatta olan yakınlarının ve mü'min kardeşlerinin duâ ve infaklarından istifade edebileceklerini beyân buyurmakta ve onları bu hayırları işlemeye teşvik etmektedir. Gerçekten, âhirete intikâl etmiş bir mü'minin ardından, sevâbı ona âit olmak niyetiyle birçok hayırlar yapılmalıdır. Yukarıdaki hadîs-i şerîf muk- tezâsınca, vefat eden bir mü'minin hayrâtı devam ettiği müddetçe ecri de devam eder ve amel defteri kapanmaz. Vefat ettiğinde yalnız başına kabir âlemine girip dünyaya vedâ eden bir mü'min için, vârislerinin ve gerçek dostlarının bir vefâ borcu olarak muhtelif hayırlar yapmaları, en fazîletli ameller cümlesindendir.””
Sayfa 436
Reklam
Tasavvuf | Hadis
‘Size şu beş şeyi diğer şu beş uğruna öğütleyen bilgeden başka hiç kimsenin yanında bulunmayın: kuşkuyu inanç uğruna terketmeyi ikiyüzlülüğü dürüstlük uğruna dünyayı ahiret uğruna gururu alçakgönüllülük uğruna düşmanlığı sevgi uğruna’
Sayfa 128Kitabı okudu
Allah Dostlarını Sevmek
Resûl-i Kibriya Efendimiz'in [sav] hadis-i şerifte, Kıyamet gününde, günahkâr bir kul, amel konusunda iflas ettiğinden dolayı ümitsiz kalmış ise, Allah Teâlâ ona, "Falan yerde benim bir veli kulum vardı. Onu tanır mısın? Falan yerdeki ârif kulumu bilir misin" sorusunu sorar. "Ya Rabbi gerçekten onu bilip tanırım" dediği zaman Allah Teâlâ "Haydi yürü git, seni onun hatırına bağışladım" der.
Günümüz insanını ne bilgisizlik ne doğa ne de hastalık öldürecektir. Şimdiki muazzam ve silahlı uygarlığı yok etmekle tehdit eden tehlike yine insanın kendisidir. "O her zamankinden iyi yaşayabilir, ama nasıl yaşaması gerektiğini her zamankinden daha mı az bilmektedir?" İnsan kim olduğunu bilmeden başka bir şeyden nasıl söz edebilir?17
Sayfa 28 - Fecr Yayınları: 811 / 1. Baskı: Mart 2024
Belâ ve mihnete sabır
Hiçbir şey belâ ve mihnet kadar insanın özünü pak ve saf edemez. Bilhassa mihnet ve elem âdemoğlunun ağır perdelerinden kurtulmasını sağlar. 'Kuşkusuz belânın en ağırı nebîler, sonra veliler, sonra onların altındakiler, sonra onların altındakiler içindir..' hadis-i şerifi bu mânayı açıklar.
Reklam
Çıktım erik dalına…
Prof. Dr. Mehmet Çelik ... Yûnus Emre'nin; Çıktım erik dalına anda yedim üzümü Bostan ıssı geldi eydür uğruladun kozumu
Amelde ‘ucubdan sakın. Bunun gibi ilminle kendine süs vermekten de sakın. Zahir ilmin bozduğu (tefsir, hadis ve fıkıh gibi Şeriat’ın esası olan ilimlere uymayan) batın bir edebe inanma.İnsanlara isyan pahasına da olsa Allah’a itaat et, ama Allah’a isyanda insanlara itaat etme.
180 syf.
·
Puan vermedi
Sünnet'in İslamdaki yerine dair kapsamlı bir çalışma olmuş. Hadis usulüne dair kafanızda sorular varsa Murteza Hoca kapsamlı bir şekilde sünnetin yolunu, yerini açıklamış. Sahih hadisler ile sünnetin ilişkisini kafamda oturttuğumu söyleyebilirim. Çağımızda sünnetin yerini fıkıh, tefsir, hadis, tasavvuf gibi ilim alanları ile detaylı açıklamış hoca. Mezhepleri reddeden ve hadisler, sünnet noktasında ince çizgiyi kaçırmış kişilerin özellikle okuması gereken bir kitap. Murteza hoca bu konulara dair de güzel noktalara değinmiş.
İslam'ın Yolu Sünnet
İslam'ın Yolu SünnetMurteza Bedir · İSAM Yayınları · 201842 okunma
176 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Seyyid Abdulkâdir Geylani Hazretleri
Evliyânın büyüklerinden. Künyesi, Ebû Muhammed’dir. Muhyiddîn, Gavs-ül-a’zam, Kutb-i Rabbânî, Sultân-ul-evliyâ, Kutb-i a’zam gibi lakabları vardır. İran’ın Geylân şehrinde 1078 (H.471)de doğdu. Babası Ebû Sâlih bin Mûsâ Cengîdost’tur. Hazret-i Hasanın oğlu Hasan-ı Müsennâ’nın oğlu Abdullah’ın soyundandır. Annesinin ismi Fâtıma, lakabı Ümm-ül-hayr olup seyyidedir. Bunun için Abdülkâdir Geylânî, hem seyyid, hem şerîfdir. Hazret-i Hüseyin’in evladına seyyid, hazret-i Hasan’ınkine şerîf denir. Abdülkâdir Geylânî hazretleri 1166 (H.561)’da Bağdad’da vefât etti. TürbesiBağdad’dadır. Ziyâret edilmekde, feyz ve bereketlerine kavuşulmaktadır. Fıkıh ve hadîs ilimlerinde müctehid idi. Kâdiriyye tarîkatının kurucusudur. Ehl-i sünnet îtikâdını ve din bilgilerini her tarafa yaydı. Kerametleri sayılamayacak kadar çoktur
Üç Aylar ve Faziletleri
Üç Aylar ve FaziletleriAbdülkadir Geylani · Yağmur Yayınları · 20228 okunma
Reklam
"Kim kendini bizden başkasına benzetirse bizden değildir. Giyim, kuşam, örf ve âdetlerde Kendinizi Yahudi ve Hristiyanlara benzetmeyin. Muhakkak Yahudinin selamı, el parmaklarının işaretleriyledir. Hristiyanların selamı ise, el ayasıyladır. Alın saçlarınızı makaslamayın. Bıyıklarınızı dudak hizasından kırpın. Sakalınızı dört parmağı geçtikçe yalnız düzeltin seyrekleştirin. İhtiyacın dışında câmi ve sokaklarda dolaşmayın. İç gömlekleriyle dolaşmayın. Şalvarsız dışarı çıkmayın.” İzahı: Hadîs-i şerîfteki "üzür" kelimesini "şalvar" diye tercüme ettik; maksad, avret ve bedenin çıkıntılarını göstermeyen libastır. Asr-ו Saadette Mısır civarından gelmiş bir sahabenin üzerinde, oturma anında beden çıkıntılarını ve avret yerlerini şekliyle gösteren bir libas vardı. Bunun üzerine bu hadis-i şerîf şeref sudûr olmuştur. Şimdiki pantolonlar, bu hadisle tenkid edilmektedir. "Giydikleri halde çıplaktırlar." da bunu açıklar. | İsmail Çetin, Âdab, Dilara Yayınları, 6. Baskı: 2015, s. 122.
Sayfa 122 - Dilara Yayınları, 6. Baskı: 2015Kitabı okudu
İmam Şakîk-i Belhî sık sık müridlerine şunu tavsiye ederdi: "Şu beş şeyden beş şeye, yani sizi dünyayı mühimsemekten zühde, riyâdan ihlâsa, adâvetten nasihate, kibirlilikten tevâzua ve şekten yekîne davet eden âlimden başka hiçbir âlimin yanında oturmayın." Yani size ahireti dünyadan daha tercihli gösteren ve günahlardan sakındıran âlimlerin sohbetlerinde oturun. Size söyledikleri sözleriyle amel etmeyen ulemânın yanında oturup sohbetlerini dinlemeyin, demektir. Yani, oturmamaktan maksad dinlememektir. Nitekim bu mana şu hadis-i şerîfle takviye olunmaktadır. "Şübhesiz Benden sonra ümmetimden Kur'- ân'ı okuyan bir kavim olur; o okudukları Kur'an'ın feyzi gırtlaklarından kalblerine geçmeyecektir. Atışta ok yayından ayrıldığı gibi, onlar da Dinlerinden çıkacaklar; ona dönmezler. İşte onlar yaratılmışların ve ahlaksızların en şerlileridir. Onların alâmetleri de usturayla tıraş olmalarıdır." Bu hadîs-i şerîfle, sakalını tıraş eden ehli ilim tenkid olunmaktadır. Yani bunlardan birçoğu, itikad, amel ve ahlakta doğru amel etmezler, demektir. | İsmail Çetin, Âdab, Dilara Yayınları, 6. Baskı: 2015, s. 93-94.
Sayfa 93 - Dilara Yayınları, 6. Baskı: 2015Kitabı okudu
Hadîs-i şerîfte: Ey insan, “Mü'minden başka kimseyle arkadaşlık yapma. Yemeğini takva sahibinden başkası yemesin." buyrulmuştur. Mü'minden başka kimseyle arkadaşlık, Mü'minden başkasına yardım, kıyamet gününde -bu hadîs-i şerîf ve yukarıdaki ayet-i kerîmenin hükmünce- insanın aleyhindedir. Sonra, ayet-i kerîmedeki şeytandan maksad, yalnız cinnî şeytan değildir. Aynı zamanda insanı zina, içki, kumar, ğıybet ve benzerinin meclislerine teşvik eden insanlar da şeytan gibidirler. Mevlâna Rûmî'nin tabiriyle: "Azizim iki çeşit hırsız var: Malını çalan bir hırsız var, ona yataklık yapan, mal çaldıran zalim var. Bu ikisi de malını çalar çaldırırsa bulursun. Amma salih amelini çalan hırsız ise, ki en büyük hırsızdır, malını çalarsa nerede bulursun?.. İşte seni hayrdan geri bırakacak her arkadaş, amelinin hırsızıdır. Malından fazla ameline sahib ol. İki çeşit zalim var: Dünyada sana zulmeden, malını alan, hakaret eden; bir de ahirette amelini dağıtan zalim var. Sakın, ğıybet ve diğer bütün günahlara teşvikçiler, amelini çalmasınlar. Bunlar büyük zalimlerdir. Ya bir de ğıybetçinin sözünü başka bir yerde söylersen, sen de zalim olursun ha!" | İsmail Çetin, Âdab, Dilara Yayınları, 6. Baskı: 2015, s. 91-92.
Sayfa 91 - Dilara Yayınları, 6. Baskı: 2015Kitabı okudu
"Büyüklerle oturunuz, ulemâdan sorunuz, hukemâ ile buluşup görüşünüz." İzahı: İlhamla şereflenmiş, ma'rifeti kazanmış, tecrübe sahibi olan, ihtiyar, salih ve nasihatçi zevatla oturun. Çünkü böyle zevâtın meclislerinde bulunmak, ğaflette olan kalbleri uyarır, şübhe ile yaralanmış kalbleri tedavi eder. Bu olsa olsa, şeriatle amel
Sayfa 89 - Dilara Yayınları, 6. Baskı: 2015Kitabı okudu
“Kişi sevdiği kimseyle beraberdir. Sizden biriniz kiminle dostluk yapıp, kimi kendine arkadaş edindiğine dikkat etsin." "Kişi sevdiğiyle beraberdir." "Oturacağınız en hayrlı odur ki, görülmesi kalbinize Allah'ı hatırlatır, sözü ilminizi çoğaltır, ameli de size ahireti hatırlatır." İzahı: Bu hadîs-i şerîf,
Sayfa 87 - Dilara Yayınları, 6. Baskı: 2015Kitabı okudu
1.447 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.