بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
اِنَّ الَّذ۪ينَ قَالُوا رَبُّنَا اللّٰهُ ثُمَّ اسْتَقَامُوا تَـتَنَزَّلُ عَلَيْهِمُ الْمَلٰٓئِكَةُ اَلَّا تَخَافُوا وَلَا تَحْزَنُوا وَاَبْشِرُوا بِالْجَنَّةِ الَّت۪ي كُنْتُمْ تُوعَدُونَ
"Rabbimiz Allah’tır" deyip de dosdoğru çizgide yaşayanlar, işte onların üzerine melekler şu müjdeyle inerler:
"Korkmayın, kederlenmeyin, size vaad olunan cennetle sevinin!
FUSSİLET,30
MESAJ:
Mü'min her ne olursa olsun doğruluktan ayrılmaz.
KELİME DAĞARCIĞI:
İstikamet: Dini ve Ahlaki hükümlere uygun hayat sürmek...
Okuduğum ve incelediğim Kitap, İyi Adam Yayınevinin basımını yaptığı versiyondur. Bu basımı seçme sebebim, eserin ilk Türkçe çevirisi olmasıdır. Çevirmen Dr. Bayram Yılmaz, Goethe'ye ait bazı metruk şiirleri esere dahil etmemiştir. Bazı diğer yayınevlerinin çıkardığı versiyonlar daha fazla/az içerik barındırıyor olabilir.
Eserin içeriğine dönecek olursak, kitap İlk olarak 1819 yılında neşredilmiştir. Goethe eserinde, Doğu kültüründe yer alan tasavvufu ve İslam inancının vahdaniyet açısından ele alınmış şekli üzerine divan tarzında şiirler yazmıştır.
Goethe aslen doğu diyarlarını görmemiştir. Doğuya seyahat eden bazı gezginleri dinlemiş, tasavvufi eserleri okumuş ve bu bilgiler ışığında eserini kaleme almıştır. Bu yazımı sırasında da özellikle; Hafız, Şeyh Sadi Şirazi, Mevlânâ Celaleddin Rumi ve Nizami'ye yer vermiştir. Zuleyha konusuna pek çok şiirinde değinmiş, İslam inancı ve Hz. Muhammed s.a.v'e methiyeler etmiştir.
Eser Batı'da tanınsa da, Doğu kültür ve medeniyetlerinde hak ettiği ilgiyi görememiştir. Ayrıca tavsiye olarak: Alman diline hakim okurlar eseri kendi orjinal dilinde okurlarsa, sanırım harmoniyi daha iyi yakalayabileceklerdir. Keyifli okumalar dilerim.
Doğu-Batı DivanıJohann Wolfgang Von Goethe · Ötüken Neşriyat · 2009321 okunma
İçinde 8 öykü bulunan bir Mustafa Kutlu eseri. Kitapta öyküler aslında birbiriyle bağlantılı kurulmuş. Çünkü hayatlarından kesitler anlatılan kişiler kitabın asıl kahramanı Süleyman Koç ile bir şekilde bağlantılı. Süleyman’ın hikayesinden başka eşi Zinnure, ustası Kambur Hafız, dayısı Rafet Efendi, felsefe hocası Şinasi Bey ve aynı kasabada yaşayan Sabahat’in hikayeleri anlatılmış.
Kitap, Süleyman Koç ve ailesinin lunaparka gelişiyle başlıyor. Bakalım kitabın sonunda Süleyman ve ailesi örülen duvarlar arasındaki lunaparkın çıkışını bulup engellere kafa tutabilecekler mi?
Yazar lunapark motifini aslında hayatın ta kendisine benzeterek okura sunmuş. Dünyanın tam ortasında, kapitalizmin ördüğü duvarlar arasında, insanların boş telaşlar içinde oradan oraya koşturduğu bir yaşam…
Bu BöyledirMustafa Kutlu · Dergah Yayınları · 20227,6bin okunma