Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Abdullah b. Büsr r.a. der ki: Bir adam cuma günü Resulullah ص hutbe okurken cemaati aralayarak ileri geçmeye çalıştı. Bunun üzerine Resulullah ص: - Otur, hem rahatsız ettin, hem de geciktin, dedi. (İmam Ahmed, 4/188; Ebu Davud, 1118; Nesai, 3/103; İbn Huzeyme, 3/156 ile İbn Hıbban, 2779 Sahihlerinde rivayet etmişlerdir.)
Sayfa 34 - 2. Cilt
El ayak değil ki kırk günde kaynaya Kırılan kalptir hafız sarılır mı hiç alçıya..
Reklam
Hâfız-ı Kuran'lara...
Ebu Hureyre ra buyuruyor Resûlullah bana şöyle demişti: "Allah Tebäreke ve Teálá kıyamet (mahşer) günü mahlükatının arasında hüküm verecek. Her ümmet topluca Allah'ın huzuruna getirilecektir. Bunlann aralanndan huzura ilk olarak Kur'ân-ı Kerim'i ezberlemiş bir adam, Allah yolunda öldürülmüş bir şehid ve malı mülkü çokça olan biri olacaktır. Allah (celle celalühü)Kur'an hafızına, - Resûlüme gönderdiğim kitabı sana öğretmedim mi, buyuracak. O, Evet, ey Rabbim, öğrettin, diyecek. Allah Teâlâ, - Peki, öğrendiğinle hangi amellerde bulundun, diye soracak. O, - Ey Rabbim, onunla gece gündüz amel ettim, diyecek. Hafızın bu cevabına karşılık Allah (celle celalühu),Yalan söylüyorsun, diyecek ve ardından melekler de,Yalancısın. Sen, 'Falanca kişi hafızdır' desinler diye bunlan yaptın. Nitekim istediğin de oldu ve insanlar senin hakkında öyle dediler, diyeceklerdir. 𝗕𝘂 𝗸𝗼𝗻𝘂𝘀̧𝗺𝗮𝗻ı𝗻 𝗮𝗿𝗱ı𝗻𝗱𝗮𝗻 𝗼𝗻𝘂𝗻 𝗰𝗲𝗵𝗲𝗻𝗻𝗲𝗺𝗲 𝗴𝗼̈𝘁𝘂̈𝗿𝘂̈𝗹𝗺𝗲𝘀𝗶 𝗲𝗺𝗿𝗲𝗱𝗶𝗹𝗲𝗰𝗲𝗸.
Hadisin güzelliği..
Cuma günü melekler, insanların camiiye geliş sırasına göre sevaplarını yazmak için camiilerin kapısına gönderilirler. İmam minbere çıkınca sayfalar kapanır ve kalemler kaldırılır. Melekler birbirlerine: - Falanca bugün neden gelmedi? derler. Bunun üzerine melekler: - Allah'ım! Eğer o kişi sapıtmışsa, doğru yolu göster. Hasta ise şifa ver. Fakirse zengin et, diye dua ederler. (İbn Huzeyme Sahihinde, 3/134,135 rivayet etmiştir.)
Sayfa 32 - 2. Cilt
Bazı geceler ders çalışırken bir türlü anlayamadığım yerler oluyor, o sırada soracak kimse olmadığı için zorlanıyordum. Bu gibi hallerde bazen uykum geliyor, başımı rahlenin üstündeki kitabın üzerine koyup uyuyunca Gaziantep'teki Hafız Abdullah Hocam anlayamadığım yerleri bana okutup anlatıyor, uyanınca, daha önce anlayamadığım yerleri okuyup anlıyordum. O zaman kendi kendime "Demek rüyada da okunuyormuş" diyordum. Bu gibi hallerde hocama karşı saygım ve okumaya olan aşkım artıyor, Allah'ıma şükrediyordum.
'Bütün bahçeler sende toplanmış gül müsün nesin?' Hafız
Reklam
Sevgiliye dedim ki: Ey güzeller padişahı, bu garibe acı. Dedi ki: Yoksul garip, gönül havasına uyar, gönül peşine düşerse, yolunu azıtır gider.
Ey gül, yoksa güzelliğinin verdiği gurur müsaade mi etmiyor, neden şeyda bülbülün halini bir kerecik olsun sormuyorsun?
Ben o Yusuf'un günden güne artan güzelliğinden anladım ki, aşk Zeliha'yı bile ismet perdesinden çıkarır.
Son yatacağı yer bir iki avuç topraktan ibaret olan kişiye de ki: Sarayını, çardağını göklere kadar yükseltmeye ne hacet var?
Reklam
Hafız, nihayet günün birinde mutlaka muradına erişmek istersen, gece gündüz şiddetlere, mihnetlere sabret.
Gönül, gençlik çağı geçti, hayattan bir gül deremedin.
Eldeki fırsatı ganimet bilmeye çalış. Adem bile nasibi tükenince cenneti terk etti.
"El ayak değil ki kırk günde kaynaya Kırılan kalpti hafız sarılır mı alçıya.."
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.