faşizmin hizmetinde bulunan insan ruhu, uğursuz ve ölüm saçan köleliğin tek ve gerçek iyilik olduğunu ilan eder. hain ruh, insanca duyguları yadsımadan faşizmin işlediği suçları en yüksek insanlıkseverlik biçim olarak ilan eder, insanları temiz, saygın bir yaşamı olanlar ve olmayanlar diye ayırır. kendini koruma tutkusu, içgüdüsünün ve vicdanın uzlaşmasında kendini gösterir. dünyadaki ideolojilerin hipnotize edici gücü, içgüdünün yardımına koşar. bu ideolojiler, vatan topraklarının gelecekteki büyüklüğü, insanlığın, ulusun, sınıfın mutluluğu, dünya çapında ilerleleme gibi en yüce amaca erişmek için her türlü fedakarlığı yapmaya, her türlü yöntemi kullanmaya çağrıda bulunur. yaşama içgüdüsünün, büyük ideolojilerin hipnotize edici gücünün yanı sıra üçüncü bir güç daha çalışmıştır: çok güçlü bir devletin sınır tanımayan zorbalığı karşısında, devletin asıl günlük işi haline gelen cinayetler karşısında duyulan korku. totaliter devletin zorbalığı o kadar büyüktür ki, bir araç olmaktan çıkar, mistik, dinsel bir hayranlık konusu haline gelir.
Aç gözlü esir, toplayamazsın Bütün dünyanin gümüşünü, altınını Örtemezsin, ey hain ruh, Dünyanın hazineleriyle çıplak vücudunu
Reklam
“...insan ruhu sandığımızdan çok daha karmaşıktır. Hayatımızın her saniyesinde milyarlarca hücre birbirleriyle iletişime geçer. Ruh, pek çok özelliğini henüz bilmediğimiz bir evren gibidir. Bu nedenle çoğunlukla kendimiz için bile bir bilmeceyiz. Düşünür ve eyleme geçeriz ancak seçtiğimiz davranışlarımızı kendimize bile izah edemediğimiz zamanlar olur.”
Sayfa 272
Yalnız kaldığı zaman Pusat kendinde bir değişiklik duydu. Ömründe ilk olarak kendisini düşünüyordu. Kudurmuş bir fırtınadan denize düşen bir insan gibi ümitsizdi. Fakat kendisini hain dalgalara teslim etmeyecek, çok uzaktaki karaya varmak için kulaçlar atacaktı.
Şüphe yok ki her dil, gönlün perdesidir, perde kımıldayınca sırlara ulaşılır. Et parçası olan dil, büyük bir perde olur da yüzlerce güneşin yüzünü örter. Ey dostum Allah bizi ve seni kendisinden bir ruh ile desteklesin, bilmelisin ki, ağızda dil hünerli kişinin hazine anahtarıdır. Dilin altında kim vardır ? zalim mi? hain mi ? alim mi? kapı kapalı kim ne bilir ? sözle anlatılan yalan da olsa kokusu gerçeği haber verir. Gerçekten gerçek mi ? yalan mı? zira gül bahçesinden gelen rüzgar, külhaneden gelen pis kokulu rüzgardan farklıdır. Her sözün kokusu nefesinde gizlidir. Ey dost , sen dost ile münafığı ayırt edemiyorsan burnundan şikayetlen ! (mesnevi)
128 syf.
9/10 puan verdi
·
33 saatte okudu
Bu kitaptan çok güzel Nuri Bilge Ceylan filmi olur diye düşünmedim değil.
Resmen elimden bırakamadığım,okuduğum ilk Ayfer Tunç romanıyla burdayım.ilk yirmi sayfasını okurken sayfa düzeninden dolayı zorlandım çünkü sol taraf bir erkeğin günlüğü,sağ taraf da bir kadının günlüğü ancak sonra alışıyorsunuz ve artık karakterleri tanımaya başlıyorsunuz.Sol taraftaki günlüğü yazan Ekmel Bey;ayrıldığı ruhsuz bir karısı ve fazla
Suzan Defter
Suzan DefterAyfer Tunç · Can Yayınları · 202213,3bin okunma
Reklam
497 öğeden 471 ile 480 arasındakiler gösteriliyor.