Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hayatta aradığı şeyin ölüm olduğunu anlamış bir çok insan gibi kendini gömdürmeyi başarmıştı sonunda
Sayfa 200Kitabı okudu
...mutlu bile olabilirdim... Mutluluk. Gözlerim ile beynimin arasından geçirdiğim son kavram o kadar saçma geldi ki, bir tebessüm oturdu suratımın tam ortasına.
Reklam
İnsan dokunduğu her şeyi kirletmiştir bugüne kadar.
Bazı şeyler kelimelerle anlatılamaz. Anlatılırsa değeri kaybolur… der Hakan Mengüç Çünkü hiçbir aşk, hiçbir sevgi iki günde ortaya çıkmaz. Bunu düşünemez de güvenir ve inanırsan sırtında inmeyen bir kambur bırakırlar 3
Belki de bu yüzden yok olup gitmekten korkmuyordu. Var olmaktan yeterince korktuğu için...
Reklam
Dünyanın en çaresiz çocuklarına en büyük hayalleri kurduran, umut denilen o doğal felaketten nefret ediyordum…
...korkuyu beklemek, korkudan beterdi.
Her şeyden haberi varmış gibi, sadece “Ye” dedi. “Senin ihtiyacın var.” Haklıydı aslında. Hepimiz büyüme çağındadık. Kaç yaşında olursa olsun, herkes. Bütün dünya. Döne döne geçiyorduk büyüme çağından. Başımız döne döne… Bu yüzden yiyorduk ve yemeliydik. Birbirimizi ve her şeyi. İhtiyacımız vardı. Bir an önce büyümek için. Bir an önce büyüyüp de gebermek ve yerimizi başkalarına bırakmak için. Yeni bir çağ başlasın diye.. Mümkünse bu çağa benzemeyen… Çünkü bizden bir bok olmayacağını anlamıştık. O kadar da aptal değildik. O kadar da değil…
Reklam
Sorun da buydu zaten. Herkese, başka hayatların roman gibi gelmesi… Oysa sadece hayattı hepsi. Anlatılınca roman olmuyordu. Belki en fazla bir otopsi raporu… Konulu… Kütüphaneler onlarla doluydu: Konulu otopsi raporları ile. Ciltli ya da ciltsiz, hepsi de solan ciltlerin hikayesini anlatıyordu. Ne de olsa bir deri bir kemikti insan. Ya sonunda kırışacak ya da yolda kırılacaktı…
Bu hayatta kimseye hiçbir şeyi tam olarak anlatamayacağını anlamıştı.
Oysa unutmak istiyordu. Unutmanın en kolay yolunu da anlatmak sanıyordu.
İnsan ticaretinin tam olarak ne zaman başladığını bilmek mümkün değil. Ancak böylesi bir ticaretin sadece üç kişiyle bile gerçekleştirilebileceği düşünülürse, dünya nüfus tarihinde hayli gerilere gidilebilir. Yıllar önce okuduğum işe yaramaz bir kitaptaki tek işe yarar cümle şuydu: İnsanın kullandığı ilk alet, başka bir insandır… Dolayısıyla o ilk alete bir bedel biçilip diğerlerini pazarlaması için çok da beklenmiş olabileceğini sanmıyorum. Buna göre, dünya üzerindeki insan ticaretinin başlangıcı şöyle tarihlenebilir: İlk fırsatta! Sonuçta, pezevenkliği de kapsadığı için, dünyanın en eski ikinci mesleğidir.
Dolayısıyla rahat uyumak gibi bir şey söz konusu değildi. Özellikle de uyuyacak bir şey kalmamışsa.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.