İşte buraya kadar anlatılanların tümü halk ile birlikte geçinmenin yollarını gösteren birtakım edebî kurallardır. Bu hususta derli-toplu kısa söz şudur:
Ölü olsun, diri olsun hiç kimseyi küçük görmemelisin yoksa helâk olursun. Çünkü küçük gördüğün kimse -bilmiyorsun belki de- senden hayırlıdır. Zira fâsık olsa da son nefesinde dönüş yapmış
Pandeminin başlarında, National Theatre her hafta sahnelenmiş bir eski oyunu Youtube üzerinden ücretsiz erişime açıyordu. Bir hafta süreyle ücretsiz yayında olan bu oyunların içinde Benedict Cumberbatch’li Frankenstein da vardı. Oyunu özellikle Benedict Cumberbatch’le anıyorum çünkü Yaratık rolünde öyle göz dolduran bir performans sergilemişti ki
- "18.asır ortalarında Arabistan yarımadasında ortaya çıkan, on dokuzuncu yüzyılda geniş bir bölgeyi etkisi altına alan dînî ve siyâsî bir akım. Kurucusu Şeyh-i Necdî diye de anılan Muhammed bin Abdülvehhâb’dır. Benî Temîm kabîlesine mensûb olan ve 1699 (H. 1111) senesinde Necd gölündeki Hureymile kasabasına bağlı Uyeyne köyünde doğan
Yıldız Ramazanoğlu son aylarda Roger Garaudy okumaları yapmakta idi. Okumalarının sonucunda Garaudy’nin Türkçedeki mütercimi Cemal Aydın ile uzun, dolu dolu bir söyleşi gerçekleştirdi. Garaudy üzerine yapılmış bu derinlikli ve ne yazık ki bir “ilk” olan önemli söyleşiyi sizlere sunuyoruz.
Cemal Aydın, 1948 Isparta, Şarkikaraağaç doğumlu. İstanbul
Psikiyatrist, yargısı savunma avukatında kuşku uyandırsa da, Queeg'in ruh sağlığının yerinde olduğu ve komutasının elinden alınmamış olması gerektiği doğrultusunda ifade verir. Fakat, savunma avukatı (Jose Ferrer), Queeg'i tanık kürsüsünde çılgın bir paranoyak durumuna düşürerek subayların beraatını sağlar. Avukatın isyancıların kutlamasına