Yeni bir gezegen, tanıdık insan zaafları ve bolca ters köşe.
Türk bilim kurgu yazarlarının arasındaki parlak cevher Yüksel Yılmaz'ı bu romanla tanıdım. Kalemi çok kuvvetli ve hikayeyi bol ters köşeyle örmesi artık beni azılı bir takipçisi yaptı. Halaskar müthiş bir bilim kurgu eseri.
(Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
"Gömelim gel seni tarihe!" desem, sığmazsın.)
Başta Halâskar Gazi Mustafa Kemal Atatürk Olmak Üzere Bize Hürriyetimizi Armağan Eden Tüm Ecdadımıza Rahmet Olsun !
30 Ağustos Kutlu Olsun ! 🇹🇷
Yüksel Yılmaz'ın okuduğum ilk romanı, kalemine sağlık, ama romanı maalesef tatmin edici değil. Kurgusu hızlı, sanki filmi çekilsin diye neşredilmiş, içeriğinde bir kaç tane "ramak kala" durumu var, ana önermesi sıkıntılı ve çelişkili, yan karakterler ucuz plastikten mamul gibiler.
Biz de dualar mırıldandık ürktükçe bilincimizden
Uyandıkça dünya var, iş var, pazardan pazartesiye telaş var
Bizi de kurtar ey halâskâr, ey geç uyananların yalvacı
Öykündüğümüz insanı, giyindiğimiz kibri
Yokluk bile soyamadı
Kitabı son derece sürükleyici buldum. İlk sayfadan itibaren onu bırakmak istemedim. Güldüren, ağlatan ve düşündüren anlar barındırıyordu. Kitabın sonu gerçekten sürpriz oldu ve yazarı gerçekten beğendim. Diğer kitaplarına da bakmaya karar verdim.
ASIRIN HASTALIKLARINA EN KAVI EN MÜCERREB BIR HALASKAR...
Bu hasta ve gaddar ve bedbaht asrın bela ve vebasından ve zulüm ve zulmetinden en mücerreb bir kurtarıcı, Risale-i Nur'un mizanları ve muvazeneleriyle, neşrettiği nur olduğunu kırkbin şahid vardır. Demek Risale-i Nur'un dairesine yakın bulunanlar, içine girmezse, tehlike ihtimali kavîdir.