Milli Mücadeleye destek olmak için canı pahasına savaşan Karakol Cemiyeti'nden Yenibahçeli Şükrü'ye, Hamza Grubu'ndan Yüzbaşı Seyfettin'e, Mim Mim Grubu'ndan Topkapılı Mehmet Cambaz'a selam olsun. İmalat-ı Harbiye'den Eyüp Bey'e, Berzenci Grubu'ndan Ahmet Berzenci'ye, Ferhat Grubu'ndan Mustafa İzzet' selam olsun. Kuva'cı kahramanlar; Yahya Kaptan'a Ali Çetinkaya'ya, Şahin Bey'e, Sütçü İmam'a ve Ahmet Hulusi Efendi'ye selam olsun. Kadınlarımız Ayşe Çavuş'a, Halime Çavuş'a, Asker Saime'ye, Melek Hanım'a, Tayyar Rahime'ye, Kara Fatma'ya ve Gördesli Makbule'ye bin selam olsun. Daha önce Çanakkale'de, Conkbayırı'nda, Kemalyeri'nde ve daha sonra Adana'da, Maraş'ta, Sakarya'da, Urfa'da, Afyon'da, Antep'te ve İzmir'in dağlarında Mustafa Kemal'lere selam olsun, selam olsun, selam olsun...
Kıyıdan uzaklaştıkça bir ferahlık, bir açıklık kabarıyordu içinde. Bir kurtuluş duygusuydu bu. Ne köy vardı ne köyün gözlerini üzerine çevirmiş kuşkucu insanları...
Halime uzun zamandır böyle bir sevinç duymamıştı. Uzun zamandır, olup bitenler yüzünden sevinci de mutluluğu da unutmuştu. Sarıldı, oğlunu öptü. Memiş'i de uzun zamandır öpmediğini hatırladı.
"Kim ne derse desin. Başını alıp denize çıkan kadın için her şeyi söylerler... Hiçbir umurumda değil! Ben kendi isteğimle başlamadım gemiciliğe. Rüzgar alıp götürdü beni. Namuslu bildiğim insanlara söz verdim, yapacak işlerim var daha!...
Sayfa 153 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu