"Tıpta," Hastalık yoktur, hasta vardır"deyişi ne kadar doğruysa, eğitimde de "Doğru model yoktur, çocuğa en uygun model vardır" da o kadar doğru bir yaklaşımdır. "
Bence demokratik bir toplumda her görüşü uygun programlar olmalıdır. İsteyen çocuğunu ayrı okula gönderir, istemeyen göndermeyebilir. Bu tamamen çocuğun ihtiyacı doğrultusunda belirlenmelidir. Zaten en iyi ya da en doğru model diye bir şey de yok.
Tıpta, "Hastalık yoktur, hasta vardır"deyişi ne kadar doğruysa, eğitimde de "Doğru model yoktur, çocuğa en uygun model vardır" da o kadar doğru bir yaklaşımdır. Kaldı ki eğitimin ayrı ortamda ya da aynı ortamda verilmesi gibi şekle odaklanan bir bakış açısındansa, o ortamdaki etkileşimin, içeriğin, öğretmen-öğrenci ilişkisinin kalitesini sorgulayan bir bakış açısı daha anlamlıdır.
Bu varsayımsal taktiksel düşüncelerin ötesinde Krafft-Ebing'in ahlaksal tiksintisini sıklıkla ifade etmesi çok daha ilginç soruları akla getiriyor: Çağdaş okur neden onları yersiz ve gülünç bulmaktadır? Cinsel anormallikler karşısında şimdi kabul edilen ahlaksal görüşler nelerdir? Ve onlar nasıl ifade edilmektedir? Görülecektir ki Krafft-Ebing'in