"Hasta yoktur, hatalık vardır" diyen "endüstriyel tıp"...
"Hastalık yoktur, hasta vardır" diyen "tamamlayıcı tıp"...
Yani... Önceden hasta, hastalığın bir öznesi olarak görülürken, "endüstriyel tıp" ile artık hastalık özne durumuna geçirildi!
Sizin hastalığınız, yaşınız, kilonuz, beraberinde bulunan başka bir rahatsızlığınız, kadın veya erkek olmanız ve genleriniz ile size özgüdür. Bu nedenle doktorunuzun yazdığı ilaç da size özgüdür.
Doğada iki kardeş hayvanın birbirleriyle çiftleşmesi bilim insanları tarafından ensest ilişki olarak mercek altına alınır, ama burada tecavüz ya da pedofiliden eser yoktur.
Ayrıca bitkiler arasında da ensest vardır ama ensesti önleme metotları da vardır; bitkiler yakın akrabalarının polenlerine karşı özel enzimler üreterek yakın akraba bitkilerin yavru bitkiler oluşturmasını engeller.
Doğada ensest ilişkinin tek bir sakıncası vardır, evrimsel açıdan tehlike yaratan, çocukların sağlıksız doğmasıdır. Hem hayvanlarda hem bitkilerde ensest ilişkinin önüne geçmek için doğa ana birçok teknik kullanmıştır ve burada esas amaç insanlardaki gibi ahlâkî endişeler değil, ensest ilişki yüzünden doğabilecek genetik hastalıklı yeni nesillerin önüne geçmektir.
Birinci derece akrabaların çocuklarının hasta, sakat ya da engelli olma ihtimali diğer çiftleşme örneklerine göre daha fazladır. Ülkemizde de uzun yıllar boyu kuzenlerin evlendirilmesinden dolayı, gelişmiş ülkelerde artık neredeyse tarihe karışan birçok hastalık, bizde hâlâ çok sık gözükmektedir. Akdeniz anemisi gibi.
Sayın anne babalar,
Tıpta çok önemli bir kural vardır "hastalık yoktur hasta vardır". Bu kural hekimlik sanatının en önemli yol göstericilerindendir. Her kimin insanı bir makine gibi değil ruhu, bedeni ve çevresiyle bir bütün olarak kabul etmesini ve karşısındaki insanın "sadece dünyada bir tek" olduğunu "seri üretilen bir mal" olmadığını daima hatırlamalısını sağlar. Bu kural hastalığı değil insan ön plana çıkarmamıza yardım eder. Örneğin erken tanı konan ve tedavi edilen kanser hastası yaşam süresi ve yaşam kalitesini hiçbir olumsuz etki yapmadan düzeltebilirken, gereken önem verilmediğinde grip hastasının yaşamını yitirmesine neden olabilir. Dehb de basit bir yaramazlık sorumsuzluk veya sakarlık durumu olarak algılanıp ciddiye alınmazsa bize ağır bedeller ödetebilir.
-Hasta yoktur, hastalık vardır diyen “endüstriyel tıp”
-Hastalık yoktur, hasta vardır diyen “alternatif tıp”
Yani... Önceden hasta, hastalığın bir öznesi olarak görülürken, “ endüstriyel tıp” ile artık hastalık özne durumuna geçirildi.
_Yaşam, ufacık şeylerden, küçük mutluluklardan oluşuyor. Hiçbir şey büyük ve kutsal değil. O yüzden sözde büyük olan şeylere ilgi duyarsan yaşamı ıskalarsın. Yaşam bir bardak çayı yudumlamak, bir dostla sohbet etmek, sabah yürüyüşe çıkmaktır, ama illa belli bir yere doğru değil, amaçsız, son belirlemeden hareket etmektir. Böylece herhangi bir
Goffman m damgalısının “hikâyesi” aynı zamanda bir trajedidir de; gri alanda kalmanın, tanımlanamaz olmanın trajedisidir. Damgalının hususiyeti “sınıflandırılamaz” oluşudur; “normaller” dünyasına ait değildir ancak bu dünyaya yabancı
da değildir. Fiziki açıdan tam olarak sağlıklı değildir ancak hasta
da değildir (çünkü hastalık tanımı gereği geçici bir durumdur).Ölü değildir ancak canlılar dünyasına da ait değildir; toplumsal
açıdan hem vardır hem yoktur.