Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
* Kediler bir şekilde, aynı anda hem sevgi dolu, hem de kendi kendilerine yeten hayvanlar olmayı başarmaktadır. Köpeklerle karşılaştırıldıklarında bakımları da çok kolaydır. Eğitilmesi gerekmez. Kendi temizliğini kendi yapar. Köpeklerin aksine, evde yalnız bırakıldığında sahibinin arkasından saatlerce ağlamaz ancak yine de bazı kediler, sahipleri
Sevginin azı da çoğu da sevgidir. Özlem duygusunun azı da çoğu da özlem duygusudur. Sadece birisi az özlemdir, diğeri fazla özlemdir. Bu iki "aynı" duygu arasında sadece derece farkı vardır; nitelik ve mahiyet farkı yoktur. Peki kaygının ve korkunun neden azı duygudur da çoğu bozukluk veya hastalıktır? Az korku ile fazla korku arasında bir nitelik ve mahiyet değişimi mi meydana gelmiştir? Yoksa değişen aynı duygunun şiddeti midir? "Aynı" iki duygu arasında bir "nitelik" değişmesi olmadığı, sadece "derece" farkı ortaya çıktığı halde azına duygu, çoğuna nasıl bozukluk ve hastalık denebilir?
Sayfa 24 - Psikoderm
Reklam
1.bölüm * Bakteriler fotosentezle kendi besinini üretebilen ilk canlılardı. Atık ürün olarak açığa çıkan oksijeni o denli büyük miktarlarda dışarı verdiler ki gezegenimizin atmosferini kalıcı olarak değiştirdiler. Oksijenli bir dünyada yaşıyor olmamızı onlara borçluyuz. Şimdi bile okyanuslardaki fotosentetik bakteriler, aldığınız her soluktaki
'Hastalık yoktur hasta vardır' ilkesi
Psikoterapist, ister istemez, hastasının bireyliğini (başkalarına benzemeyen kişiliğini) temel bir gerçek olarak görmek ve tedavi yöntemlerini buna göre ayarlamak zorunda hisseder kendisini. Bugün tıbbın tüm alanlarında, bir doktorun görevinin soyut bir hastalığı değil, bir hastayı tedavi etmek olduğu kabul edilmektedir.
5.BÖLÜM
Craig Calhoun gibi kimi Batılılar, modern bir din olduğu ile ilgili tezleri aktarıyorlar. Ama milliyetçilik, her dinin gerektirdiği ibadetlerden uzaktır. Ayrıca yayılma hızı, ne bir ideolojinin ne de bir dinin yayılma hızına uyuyor. Belki katili de maktulu de saran bir "heva", bir hastalık, bir zehirli his demek gerekiyor ona. Bir tür
Sayfa 120 - undefinedKitabı okudu
Reklam
"Hastalık yoktur, hasta vardır."
Biz terapistler, çalışmalarımızda ince bir ayarı tutturabilmek ve hedefi gözünden vuran birer ampirist olmak için uğraşır dururuz. Hastamızın bağlanma öyküsündeki veya DNA dizilimindeki bozuk kısımları tamir edebilmek isteriz. Oysa çalışmalarımızın gerçekliği bu modele uymaz ve genellikle, hastalarımızla çıktığımız keşif yolculuğunda doğaçlama yapmak zorunda kaldığımızı fark ederiz. Eskiden bu duruma sinir olurdum ama şimdi, altın çağım dediğim dönemde, insan düşüncesinin ve davranışının ne kadar öngörülemez ve karmaşık olduğuna hayret ederken, kendi kendime sessizce ıslık çalıyorum. Şimdi, belirsizliğin karşısında titremiyor, her şeyin belirli olduğunu varsaymanın kibirden ibaret olduğunu görebiliyorum.
Sayfa 82 - undefinedKitabı okudu
HASTALIK LI FIKIRLER KARSISINDA
Bazı insanlara musallat bir tur akıl hastalığı vardır. Hasta midesinde faraza bir yılan olduğuna inanır. Bu öylesine musallat bir fikir haline gelmiştir ki onda , midesinde yılan olmadığına inandirmaniza imkan yoktur. Kendi gözünün önünde , mesela midesinin çekip gosterseniz: bak kardeşim görüyorsun ki miden sapasaglam ve bomboş içinde hiç bir şey yok deseniz size o benim midem degildir der. Şimdi o kişi midesinde yılan olduguna inanıyor diye ,sizin de mide ameliyatina kalkismaniz elbette akıllı birinin yapacağı iş değildir. Elinizden geliyorsa onun hastalığının midesiyle değil kafasıyla olduğuna iknaya calisacaksiniz!
Sayfa 73 - Iz yayincilikKitabı okudu
Geri111
180 öğeden 166 ile 180 arasındakiler gösteriliyor.