****
‘’Ürünleri için giderek genişleyen bir Pazar bulma ihtiyacı burjuvaziyi bütün yeryüzü boyunca kovalamaktır.’’
****
Milliyetçiliğin günümüz saçmalığı:
Ulus, bir topluluk, bir cemaat olarak hayal edilir, çünkü her ulusta fiilen geçerli olan eşitsizlik ve sömürü ilişkileri ne olursa olsun, ulus daima derin ve yatay bir yoldaşlık olarak tasarlanır. Son iki yüzyıl boyunca milyonlarca insanın, birbirlerini öldürmekten çok, böylesi sınırlı hayaller uğruna ölmeye razı olmalarını mümkün kılan şey, son kertede bu kardeşliktir.
Ulus hayal edilmiş bir siyasal topluluktur - kendisine aynı zamanda hem egemenlik hem de sınırlılık içkin olacak şekilde hayal edilmiş bir cemaattir.
Hayal edilmiştir, çünkü en küçük ulusun üyeleri bile diğer üyeleri tanımayacak, onlarla tanışmayacak, çoğu hakkında hiçbir şey işitmeyecektir ama yine de her birinin zihninde toplamlarının hayali yaşamaya devam eder.
Ulus Nedir
Ancak, bir ulusun özü tüm bireylerin ortak pek çok şey sahip olmaları ve aynı zamanda hepsini pek çok şeyin unutmuş olmasıdır.
Zira yasa, adalet bizim unutkan şefkatlerimizden, çabuk kuruyan gözyaşlarımızdan daha gövenilirdir. Bu yargıç tarihtir.
Ananın dizinin dibinde karşilaşan ve ancak mezar da tek edilen o dille geçmişler onarılır, dostluklar hayal edilir, geleceğin rüyaları kurulur.
Ben bir Hollandalı olsaydım, bağımsızlığı çalınmış bir halkın ülkesinde bağımsızlık kutlamaları düzenlemezdim.
İnsanın milliyetçiliğin daha sonraki emperyalist gelişmenin milliyet fikrinin gerçek kaynaklarından mı, yoksa başlangıçta ki milliyetçi hedeflere yabancı bazı gurupların tekelci çıkarlardan mı kaynaklandığını sorası geliyor.
Benedict Anderson ve diğerlerinin işaret ettikleri gibi, ulus sıklıkla kollektif bir tahayyül, yurttaşlar cemaatinin aktif bir yararılışı olarak yaşanır (ya da en azıdan öyleymiş gibi işlev görür).5
5. Bendict Anderson, Imagined Communities: Reflections on the Origin and Spread of Nationalism (Londra: Verso, 1983) (Hayali Cemaatler, çev.: İskender Savaşır, Metis Yay., 1993).
_Tanrı, ışığı yaratmıştır. Demek ki ilk Üstad-ı Azam Mason, Tanrı’nın kendisidir.
_Adem Baba, ilk masonlardandır ve Tanrı tarafından Cennete mason olarak kabul edilmiştir. Bu, masonluğun eylem olarak değilse de bir oluş kudreti olarak daima var olduğunu söylemenin bir tarzıdır. Çünkü masonluk, insan ruhunun ilk ve eski bir ihtiyacına cevap
Hayali cemaat
Daima bir cemaati düşlemeye devam edecekmiş ama cemaat olduğunu iddia eden herhangi bir toplulukta da hayallerimizde tadını aldığımız hazları asla bulamayacakmış gibiyiz.
Sayfa 11Kitabı yarım bıraktı
Devletin bütünleştirici işlevini doğaları itibarıyla serbestleştirici ve özelleştirici olan piyasa güçlerine bırakmasıyla birlikte, öksüz kalan özel kimliklerin kolektif garantilerini sağlama işi -aslında “hayali” değil de- koyutlanmış “cemaatler”e kaldı. Postmodern düşünce, evrenselliğin sözcüleri kılığındaki ulus-devletlerin büyük hakikatleri ve kesinliklerinin beceremediği uygarlaştırma işini başarmayı düşleyen cemaatsel ve yerel hakikat ve kesinlikler rüyasıyla yatıp kalkıyor: [Yani] keyfi şiddet haricindeki her türlü şiddeti düşünülemez kılacak olan bir düşünce, duygu, irade ve eylem birliği sağlamak. Halbuki neo-kabilesel koyutlanmış cemaatler bu tür düşleri yalancı çıkarmaya mahkûmdur. Neo-kabilecilik, haklılığı kanıtlamanın bıçak ve bombalarla değil de söylem ve tartışmayla sağlandığı günleri düşleyenler için kötü bir haberdir.
Sayfa 216 - Ayrıntı, 2014.Kitabı okudu
