"Bizler biliyoruz Yüce Tanrım, ömrümüzün sonbaharı çok yakınındadır ilkbaharının, yazı ise hiç uzun değildir; bu nedenle böyle bir sabırsızlık çalkalanır kanımızda, bu nedenle büyük bir açlıkla uzanır elimiz sevdiğimizi almaya ve fani şeylere bile hemen sevinmeye; zaman geçtikçe yaşlanırken, beklemeyi nasıl öğrenelim, bir gecede ölüp giderken nasıl sabredelim, zaman sönmeyen ateşiyle peşimizdeyken nasıl yanmayalım, ölüm arkamızdan koşarken nasıl acele etmeyelim?"
Sayfa 7 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
"Her şeye kadir olan Tanrım, Seninle konuştuğum için yüreğim kalbimden fırlayacak gibi, fakat Senin korkunla bedenimde sarsılan, çırpınan kalbi yaratan Sen değil misin? Senden korkuyorum ve Sana olan korkumdan sevgine sığınıyorum, çocuklarım için endişeleniyorum, değersiz sözcüklerimle sonsuzluğuna sığınıyorum. Beni ne akıllı yarattın ne de kurnaz, bu nedenle bilmiyorum nasıl yatıştırabilirim öfkeni, kendimden bahsetmek dışında, bir zamanlar öfkemi nasıl dindirdiğimi anlatmam dışında. Söz daha ağzımdan çıkmadan ne diyeceğimi bildiğini biliyorum, kullarının söyleyeceği her sözcüğü daha ses olup dudaklarından dökülmeden bilirsin Sen, her eylemi biz fani kullarının elinden çıkmadan önce bilirsin Sen. Fakat yine de yalvarırım sana, bu günahkâr kulunun hatırına dinle söyleyeceklerimi sabırla."
Sayfa 4 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu