Uzun hikayenin filmini de izlemiştim ama sanırım kitap kadar etkilenmemiştim.
ALINTI "Ben o zamanlar onaltı yaşındaydım, lise birde. İnce uzun bir oğlan. Saçlarım kirpi gibi dik duruyor; ne yana ne geriye taranmıyor, beni deli ediyordu."
Böyle başlıyor uzun hikaye..
Hani derler ya hayatımı anlatsam roman olur, bu kirpi saçlı çocuk anlatmış, upuzun bir hikaye olmuş :)
Tavsiyemdir. Özellikle sonu çok çok güzel. Keyifli okumalar :)
Uzun HikâyeMustafa Kutlu · Dergâh Yayınları · 202336,3bin okunma
Bazen pencereyi açıp "yeter artık, yeter!" diye bağırasım geliyor.
Kelimeler kifayetsiz kaldığında susar ya insan, "Uzun Hikaye"de onun gibi birşey işte.
Yol işte hikaye... Yolsa arkadaş insana...
Bir hocamız bir arkadaşını tanımak istiyorsan onunla uzun yola çık demişti. Yol insana tanıtır dostu, düşmanı, iyiyi, kötüyü, fakiri, zengini, acıları, aşkları, samimiyeti, kıskançlığı... Yol işte... Yol uzun, hikaye uzun ama hayat kısa... Kısacık yazılmış upuzun bir hikaye aynı senin benim hikayem gibi. Hepimiz gibi! Benim umudum her zaman BAKİ ama işte dedik ya yolumuz daha uzun hikayemiz daha yarılanmadı bense çok yoruldum. Umudum bu yolun sevdiklerime, başarılara çıkacağıdır. İşte bunları düşününce yorgunluğumda silinir hafızamdan... Yol da başım üstüne, çektiğim sıkıntılarda... Bu kitap hakkında daha bir sürü şey yazarım ama uzun hikaye işte... Okuyun sizde, izleyin filminide hatta ona ek olarak yeşil yol filminide izlemenizi tavsiye ederim. Ben kitabı okuduğum dönemde yeşil yoluda izlemiştim ve beni baya düşündürmüştü.
Yada derler ya hayatımı anlatsam roman olur diye sizde hikayenizi anlatın bu kirpi saçlı çocuk gibi belki sizinde upuzun bir hikayeniz olur!..
Uzun HikâyeMustafa Kutlu · Dergâh Yayınları · 202336,3bin okunma
Okuduğum masallarda anlatılanların hiçbir zaman gerçekleşmeyeceğini düşünürdüm, ancak şimdi bir masalın tam ortasındayım! Benim hakkımda yazılmış bir kitap olmalı, kesinlikle olmalı!
Hoş vakit geçirmek bu kitabın vaadi olsa gerekti...
Okurken kitabı , kelimelerin karnavalında, metaforların festivali gibi bir his veriyor.
Hadi buyurun inceleme...
Cervantes’in kaleminden edebi tatların doruğunda bir eser... latifelerle , mizahlarla, absürt hikayelerle, hafif meczup bir kahramanın öyküsü...
Don kişot, belirli yaşın üzerinde biri ve İspanya'da şövalyelerin ,insanların onurları için yaşadığı vakur bir dönemde yaşamış ve artık kendisi şövalye olmaya karar vermiş biri.
Hani derler ya, ben hayatımı anlatsam roman olur diye, işte Don kişot öyle bir hayatı olsun isteyen biri ömrünün son deminde.
Bu eseri grafik roman olarak okumanız tavsiyemdir, içerisinde Don Kişot'un birçok macerası olan hicivli mizah, nükteli anekdotlar, kibir diyalektiği rayihası çok uzaklardan bile alınan , okurken insanı tebessüm ettiren moralini düzelten bir eser.
İki cilt, ilk cilti için izlenimlerim bunlar.
İkinci cilt nasıldır bilemem.
Son söz olarakta kitabın serancamında cervantes ile aynı fikire ulaştım.
"Kitap yazmak değil, Kitap olmak istiyorum."
Ve sayfalarda farklı okuyucuların gözlerinde ilalebet yaşamak.
Keyifli okumalar diliyorum.
Bu kitabı okurken arkama yaslandım ve bugün içinde bulunduğumuz toplumu ve kendimi baştan aşağıya inceledim. Sonuç gerçekten çok kötüydü. Her şeye iyi tarafından bakmaya çalışan biriyimdir ama bugün içerisinde bulunduğumuz toplum çağımızdan çok geride.
Öncelikle bu kitabı bütün ebeveynler, öğretmenler, kadınlar, erkekler...Kısaca herkes