Deli olmak ile dahi olmak arasındaki ince çizgiye vurgu yapan eserimiz ,Felsefe doktoru Andrey Vasiliç Kovrin adlı kahramanımızın hayatı üzerinden yapıyor bizlere bu vurguyu.
Kahramanımızın hayatı gerçek hayatta şahit olabileceğimiz ya da direkt kendi hayatımız dahi olabilecek bir nitelikte. Çünkü başarı ve fazla ilgi çoğu insanı apayrı dünya ve düşüncelere sürükler. Daha iyisi olmak, en iyisi olmak istenir böyle durumlarda. Belki de sürekli pohpohlanmak. Kovrin'in de bu durumdan muzdarip olduğuna inanıyorum. Yıllarca okumuş, başarılar elde etmiş kendisi. Hatta belki dahi bile denilebilir Kovrin için. Çünkü kara keşiş ile konuştuğu zaman onun kendi hayal dünyasının bir ürünü olduğuna kanaat getiriyor ama kara keşiş ona tatmin edici sözler söylediği için var olduğuna inanmayı tercih ediyor. Ve işte orada dahiliğin bir adım ötesine, deliliğe giriş yapıyor.
Sade anlatımı , yer yer göndermeleriyle keyifli bir okuma sağlıyor. Ayrıca her zaman bir sonraki satırda olanları bilmenin merakını kamçılayarak yazar, kitabı elimizden düşürmemize izin vermiyor.