Hayatı yaşanır kılan nedir? Bize verilen hayatı bizler seçmiyoruz ama nasıl yaşicağımızı veya yaşamicağımızı, hayatı nasıl sürdüreceğimizi biz seçiyoruz.Her şey bizde başlıyor ve bizde bitiyor. Hayat kötü değil olamaz da bize sunulan seçenekler ve neyi nasıl yaşicağımızla dolu bir dünya sadece, kendi dünyamızı (hayatımızı) bizler oluşturuyoruz. Onu iyi ya da kötü yapan bizleriz, yaşanır kılmak bizim elimizde. Kendi hayatımız, kendi seçeneklerimiz. Hayatı yaşanır kılan kendimiz. Hayatımı yaşanır kılan benim.
(...) hayat adil değildir.Bu ne kadar moral bozucu olsa da, kesinlikle doğrudur. Ne var ki, bu gerçeği kabul etmek insana çok rahatlatıcı bir iç görü kazandırır. Çoğumuzun yaptığı hatalardan bir tanesi yaşamın adil olması gerektiğini ya da günün birinde adil olacağını düşünerek kendimize ve etrafımızdakilere acımaktır. Bu hataya düştüğümüzde, yaşamda bize ters gelen şeyler hakkında hayıflanmak ya da şikayet etmeye çok zaman harcarız. Başkalarıyla yaşamın adaletsizliğini tartışarak dertleşiriz. Hayatın adil olacağına dair bir vaat olmadığının farkında olmadığımızdan "bu haksızlık," diye yakınırız. Hayat ne şimdine de gelecekte adil olmayacaktır. (...) Hayatın adil olmadığı gerçeği, daha iyi bir hayatımız olması ve Dünya'yı daha iyi bir yer yapmak için elimizden geleni yapmaya çalışmayalım anlamına gelmez. Aksine tam olarak da bunu yapmamızı önerir. Hayatın adil olmadığını anlamaz ya da kabullenmezsek, kendimize ve etrafımızdakilere acıma eğilimimiz belirir. Acımak, insanların kendilerini daha da kötü hissetmelerini sağlamanın haricinde hiçbir faydası olmayan ve kendi kendinin baş düşmanı olan birduygudur. Fakat hayatın adil olmadığını anladığımızda, kendimize ve başkalarına karşı merhametli olmaya başlarız ve merhamet kalbimizden gelen ve değdiği herkesi sevgi ve iyilikle dolduran bir duygudur.
Reklam
Kimse bizi boyunduruk altına almaya kalkmasın çünkü bize boyunduruk vurulamaz. Haklarımız elimizden alınmaya kalkışılmasın çünkü eninde sonunda onları geri kazanırız. Ne kendi hayatımıza başkalarınınkinden daha fazla değer biçiyoruz, ne de ölümden başkalarından daha fazla korkuyoruz. Yaralar, diğerlerini ne kadar acıtıyorsa bizi de o kadar acıtıyor.
Sayfa 143
170 syf.
10/10 puan verdi
·
5 günde okudu
"Düşünceler" Üzerine Kısa Bir İnceleme
2023 listemde olup benim okumakta çekindiğim fakat bir o kadar merak ettiğim kitabı bitirdim. Öncelikle çok çok mutlu olduğumu söylemeliyim çünkü hem bu sene okumuş hem de tam zamanında okumuş oldum. Marcus Aurelius bildiğimiz gibi Eski Roma İmparatoru. Bir yöneticinin bu denli felsefe bilgisine sahip olup ve felsefeyi sevmesi harika bir şey.
Düşünceler
DüşüncelerMarcus Aurelius · Yapı Kredi Yayınları · 202215,6bin okunma
ÖL YA DA ÖLDÜR!
insanın aklına ve ruhuna sis inince ne düşünebilir ne de yaşayabilir. acı çekmeyi daha bilmez. çünkü tüm duygusal durumlar akılsal durumu ve ruhsal iklime ihtiyaç duyar. bu bağlamda acının dahi köreltilmemesi gerekmektedir. acı insanın en ilkel durumu ve yaşamak için dürtüsünü besleyen bir bağıntıdır. ve insan ya da canlı acı çekmeyi dahi unutursa artık o varolanın canlılığından söz etmemiz mümkün müdür? yine bu düzlemde korkuda böyledir. bir canlının tüm korkularını elinden alırsanız. ona istediğiniz her şeyi yaptırabilirsiniz. kısacası robot haline getirirsiniz. ve robotlar sadece isteklerimiz zaviyesinde çalışan cansız varlıklardır. ancak gün geçtikçe bu varlıklara da yazılım diliyle his verebilmekteyiz. peki ilerde evimizde ya da hayatımızın bir köşesinde en ilkel hali olan bu robotlar insanlığa karşı gelirse! yani kendi elimizle cellatlarımızı besliyorsak! ve celadına gülümseyecek kadar cesaretli miyiz? soruların ve sorunların daima arttığı hatta çözüm için sürekli aşama kaydetmemiz gereken bir çağda bulunuyoruz. ancak aslında soru ve sorun hep aynı değişmedi. ''hayatta kalmak için öl ya da öldür.'' bu söz üzerinden hayatımızı dizayn ediyoruz. yaptığımız çoğu eylemde bu denklemi kullanarak aksiyonda bulunuyoruz. hani geliştik ve dönüştük diyoruz ya! aslında bir adım dahi ileriye gitmedik. hala o ilk soru ve sorunla uğraşıyoruz. tüm çaba ve erdemlerimiz. o soru ve soruna galip gelmek. bakalım sonuç ne olacak. merakla bekliyoruz... film önerisi; the mist
"İnsanın çocukluğu gökyüzü gibiydi. Başımızı kaldırdığımızda ilk gökyüzünü görürdük. İnsan da her zaman ruhunun en kuytularına bakmaya karar verse ilk çocukluğunu görmez miydi? Aslında her birimiz, çocukluğumuzda kaderimiz tarafından elimize verilen kalemle boyardık gökyüzümüzü. Mavi, beyaz, gri ya da siyah... Kocaman insanlar olduğumuzda hâlâ hayata o renklerle bakacağımızı bilmeden kendi ellerimizle şekillendirirdik hayatımızı ve dünyamızı."
Reklam
926 öğeden 131 ile 140 arasındakiler gösteriliyor.