Tepkisellikten uzak dur !
Gerçekler kimi zaman hatta çoğu zaman acıdır ancak hayatın gerçeğidir gerçeklere karşı ne zaman negatif bir tepki verirsen gücün azalır ve tepkine uyum sağlaması için titreşimin düşer dualite dediğimiz dünyanın 3. Boyut duygu dunyasindan sıyrılmak iyi - kötü temelli duygulardan sıyrılmak gerek işin püf noktası su hiçbir şeyi kişiselleştirme ve tepkii vermene neden olan hikayenin bir parcasi olmayı bırak unutma ki bu sadece bir hikaye ve biz onu gerçekleştirmedikce hiçbir hikaye gerçek olmaz
Sayfa # 157
1) Helâl lokma yemek ve yedirmek,
Boğazdan geçen her şey, bünyede çeşitli tesirler meydana getirir. Haram lokmanın tesirleri ibadetlere karşı isteksizlikle başlar, daha büyük belâlara doğru genişleyerek devam eder... Evlâd-u iyâline helâl lokma yedirme hassasiyeti taşımayan bir anne-baba, mücadeleye en başından yenik girmeyi de kabullenmiş
_Yaşam, ufacık şeylerden, küçük mutluluklardan oluşuyor. Hiçbir şey büyük ve kutsal değil. O yüzden sözde büyük olan şeylere ilgi duyarsan yaşamı ıskalarsın. Yaşam bir bardak çayı yudumlamak, bir dostla sohbet etmek, sabah yürüyüşe çıkmaktır, ama illa belli bir yere doğru değil, amaçsız, son belirlemeden hareket etmektir. Böylece herhangi bir
"Epikuros için yaşamın püf noktası, hepimizin hazzı aradığımızın farkına varmaktı. Daha önemlisi, elimizden geldiğince acıdan kaçınırız. Bizi harekete geçiren de bu. Istırabı hayatndan çıkarmak ve mutluluğu artırmak hayatın daha iyi işlemesini sağlayacaktır. O halde, en iyi şekilde yaşamak şuydu: çok sade bir yaşam tarzına sahip ol, çevrendekilere nazik ol ve etrafını dostlarla çevir. Bu şekilde, çoğu arzunu tatmin edebilirsin. Sahip olamayacağın bir şeyi ister durumda kalmazsın. Eğer onu alacak paraya hiçbir zaman sahip olamayacaksan, bir malikâne sahibi olmaya yönelik umutsuz bir istek hiçbir işe yaramaz. Zaten ulaşabileceğinin ötesinde olan bir şeyi almak için tüm yaşamını boşuna çalışarak harcama. Sade bir yaşam sürmek çok daha iyidir. Arzuların basitse tatmin edilmeleri de kolaydır ve önemi olan şeylerden zevk almak için daha fazla zamanın ve enerjin olacaktır. Bu onun mutluluk reçetesiydi ve aslında çok da mantıklı görünüyor."
Son yıllarda çok kitap okuduğumdan olsa gerek, yazarlara özendiğim zamanlar oluyor. Bir şeyler anlatma, ahkam kesme, bir şeyleri tanımlama, o şey hakkında yargılarda bulunma ve o şey hakkında hüküm verme ihtiyacı mı desem bunun adına, bilemiyorum. O kadar anlatılmaya, tanımlanmaya, hakkında yargılarda bulunulup, hüküm verilmeye muhtaç konu varki,