İnsanlara bakıyorum; kötü bir kıştan çıkmışlığın yorgunluğu hepimizin yüzünden  okunsa da,  omuzlarımıza vuran bahar güneşi birbirimize umutluca gülümsetiyor. Düşünüyorum; kim, nasıl şu insanların mutsuzluğu pahasına salt kendi çıkarları icin sinsice, gayretle çalışabilir? Aklım almıyor. . Yaz boyunca bizi kavuracağını anlamamızdan çekinen utangaç bahar güneşi bile iyiliğimiz için çırpınıyor... Sanki yaraları kurutmak ister gibi sefkatli ışınlarla bir kuşlara, bir ağaçlara, bir insanlara koşturup duruyor. Biliyorum, bir yerlerde yıkılan kentler var. Biliyorum fakirliği, evsizliği, babası vurulan çocukları, evladı katledilen anaları biliyorum. Bu kadar acıyı yaşatan, öfkeyi körükleyen, nefreti besleyen, iyimserliklerimizi denize fırlatmamıza neden olan, geleceğe dair ne kadar umut varsa çalıp yerine karamsarlık bırakan hırsızlara yeter! diyebilmek için, bu gidişe dur! diyebilmek için, elimden gelen bir Hayır'sa; basarım! Hayır bir oy değil, bir kol olsa ; ....! Yine de sakinlemem, yine de teselli etmez. Havaya savrulmuş bir yumruk gibi hıncımı katlar; doyurmaz. Katlasın; lazım olur. Hayır!
"Hayır demek de eşsiz bir fırsattı! Başkasının eşine göz koyana 'hayır' diyebilmek kutsal bir fırsattır. İşte siz böyle bir fırsat yakalamışsınız."
Sayfa 233 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
640 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Uzun bir süredir inceleme yapmadım. Çünkü okuduğum film ve kitap incelemeleriyle kendi yorumlarımı karşılaştırınca ciddi bir fark gördüm ve yazdıklarımdan utandım. Adamlar oturup kitabı bitirip en güzel cümleleri ayırt edip bulabiliyorlar sonra da kitaptan örnek vere vere toplumsal analizinden karakter psikolojisine kadar verilmek istenen asıl
Dövmeli Adam
Dövmeli AdamPeter V. Brett · Epsilon Yayınları · 2011323 okunma
Bu kadar çok hayır, diyebilmek için ne kadar büyük bir evet, demiş olmak gerekirdi.
Hayır, hayat her yerde, hayat yerin altında da var, diye yeniden başladı. Şimdi yaşamayı nasıl istediğimi, bu köhne duvarlar arasında içimde ne doyulmaz bir var olma isteği uyandığını bilemezsin Aleksey! Rakitin anlamaz bunu, o ancak ev yaptırmayı, kira sağlamayı düşünür, ama ben seni bekliyordum. Istırap nedir sanki? Sonsuz da olsa korkutmaz beni. Şimdi korkmuyorum ya, eskiden korkardım. Biliyor musun, duruşmada belki de konuşmayacağım ben. İçimde öyle bir güç hissediyorum ki şimdi... Şu anda ve her zaman "varım" diyebilmek için dünyanın bütün acılarına göğüs gerebileceğimi sanıyorum. Çeşit çeşit azap içinde, "varım" diyeceğim; işkenceden kıvranırken gene, "varım!" İşkence masasında da, "varım"; güneşi görüyorum, görmesem de varlığını biliyorum. Güneşin varlığını bilmek bile yaşamaktır.
Sayfa 788 - İş bankası kültür yayınlarıKitabı okudu
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.