Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.26
Kitap aşşırı iyidi çok sürükleyiciydi.
Konusu birgün gece evden ayrılan baş karakter eve dönerken yanlış otobüs durağında iner ve evin yolunu bulmaya çalışırken o karanlıkta bir anda başka bir evrene geçiş yapar yeni bu evrende geri evine dönüş yolunu arar.
Yeni evrende büyücüler carisler cadılar ve krallıklar var bu kızımız normal insan olduğu için bu evrende yakalanmaması gerekiyor çünkü orada insanlar lanetli olarak görülüyor.
Kitap eksiksiz yazılmıştı ben bayıldım hemen 2. Alacağım herkese hitap edeceğini düşünüyorum.
Merak edenler için kitabın 3. Yakında çıkacak
Zeus 'a Neden Sahip Çıkamadık?
Ahmet Ümit okumaya Beyoğlunun En Güzel Abisi ile başlamıştım. Kitapta, İstanbul'da ranta giden güzide yerleri, toplumdan dışlanan kalbi güzel insanları, gezi parkını, hayat kadınlarının zorlu yaşamlarını, Beyoğlu ve Tarlabaşı'nın heyacanlı hayatını en derinden hissedip, kitabı bitirdiğimde ve İstanbul' da yaşamama rağmen "Bir
(spoiler dostlarım)
Uzun süredir Kemal Bilbaşar okumak istiyor ancak erteliyordum. Kitapta anlatılana benzer ruh halimden dolayı yazarın pek bilindik "Cemo" romanından ziyade "Denizin Çağrısı" beni kendine daha çok "çağırdı."
Türk Edebiyatının bunalım romanlarından, arada kalmış neslin anlatıldığı, yabancılaşma
Tanyeri Horozları - Yaşar Kemal
Yapılan mübadele sonrası devam eden hayata Poyraz'a, Musa Kazım, Melek Hatun, Arsen Usta, Hasan,Vasili, Nişancı Veli, Sultan hepsinin hayatlarına yeni edenlerle birlikte serinin ucuncu kitabıyla devam ediyoruz.
Poyraz askerden kacip adaya sığınan Hasan'ı alip Salman Sami doktora götürüyor. Doktorla birlikte yasanılanları tartip konusuyorlar. Enver Paşa komutasında Sarıkamışa hiç hazırlıksız çıkılmış. Ne doksan bin, ne yüz elli bin kişi, daha savaşa başlamadan açlıktan, tifüsten, bir de donarak koskocaman ordunun hemen hemen hepsi gitmis. Önünde asker kalmayınca da Rus ordusu Sarıkamıştan çıkıp Mezopotamyaya, Orta Anadoluya, Karadenizin yarısına kadar inmiş. Tüm ülkedeki hayatlar gençler askerler kaçaklar bu savaşlardan etkilenmiş.
Tanyeri Horozlarında yeni bir yaşam kurma çabası, korku, endişe, özlem, umut, sabır, geçmişten gelen ve içlerine gömülen acılar içinde yaşarken insan olmaktan duyulan sevinci okudum. Geçmişin acılarını unutmayıp ama hayatlarına gölge düşürmesine izin vermeyen, hayatlarına daha güçlü bir şekilde devam etme çabası icinde yasayan kadınları erkekleri okudum. Yaşar Kemal kalemini biliyorsanız tüm bunlar derin betimlemelerle insan ruhuna dokunan kelimelerle aktarılmış. Okumadıysanız seriye başlamanız tavsiyedir
‘’ Hayatta doldurulamayacak boşluk yoktur elbette ama doldurulması en zor olan boşluk, insanlıktır. ‘’ diyor Erhan Bey. Ve bu söze yakışır biçimde, dört farklı öyküde insanlığı anlatıyor…
İlk hikayede, eski neslin ve tabuların esiri olan bir gencin hayatını okuyoruz. Ailesine destek olan genç, sadece bir kez ailesinden onun kararına saygı
(Spoiler olacak)
Üçüncü kitapta artık işler kızışıyor, mevzular daha karanlık bir hâl alıyor... Diğer kitaplarda da olduğu gibi bu kitapta da Celaena güçlüydü ve cesurdu. Bazı yerlerde beni gıcık etti. Örneğin bir insan neden diğer insanların mutluluğundan nefret eder ki? Sırf kendisi yalnız hissediyor diye... Bazı noktalarda huylarını hiç
Kitap bir tiyatro metni olduğu için çok akıcı ilerliyor asla sıkılmıyorsunuz hemen bitsin de istemiyorsunuz. Konusu ; Zengin ama aşırı cimri bir baba eşi hayatta değil bir erkek bir kız iki çocuğu ve uşakları ile birlikte yaşıyorlar. İki çocuk da aşık oldukları kişi ile evlenmek istiyor ve bunu nasıl babalarına söyleyeceklerini düşünüyorlar. Bu sırada babaları da onlara hem kendinin evleneceğini hem de onları kendi belirlediği kişiler ile evlendireceğini söylüyor. Tabi babanın seçtiği kişi de oğlunun sevdiği kız olunca olaylar gelişiyor.
Bir cimri için parası her şeyden daha önce gelir kısaca anlatılan konu buydu ne olursa olsun asla parasından vazgeçmiyor onun yaşama amacı parası oluyor.
Sonu gerçekten çok hoştu özellikle bütün belirsizlikler bitip her şey açıklığa kavuşulduğunda bir tiyatro metni olduğu için kitabın başında zaten karakterlerin kim olduğu ve isimleri yazılsa bile sona kadar asla sürprizinin kaçtığını düşünmüyorum. Umarım bir gün tiyatrosunu da izleme fırsat bulurum iyi okumalar
Şimdi diye kadar okuduğunuz veya duyduğunuz bütün kişisel gelişim kitaplarını unuttun. Kitabı okuduktan sonra hayata bakış açınızın olmulu yönde değeşmemesi imkansız. Kitaptan sonra hayata karşı pozitif bir bakış açısısı kazanıyorsunuz.
Yazar radyo programında yaptığı konuşmalarını derlediği bir kitap, hayata ve insana dair birçok konuyula ilgili düşüncelerini sohbet havasında anlatmış . Size tavsiyem kitabı hemen okuyup bittirmek yerine sindire sindire okumanız, her bölmüden sonra kitabı ve gözlerinizi kapattıp bir hayat muhasebesi yapın.
Ben de kitabın arka kapağında yazdığı gibi daha önece okumadığım için pişman olanlardanım . Siz daha pişman olmadan başlayın :)
Prensi değil, kraliçeyi bekle.
Kitap hemen okuyup bitiyor ama sizde o kadar güzel bir duygu bırakıyor ki. Klasik prenses ve prens kitabı değil. Bir prensesi, kraliçenin nasıl kurtabileceğini daha doğrusu bir kadının diğer kadını kurtabileceğini gösteriyor ve her şeyin göründüğü gibi olmadığını. Çay veya kahve içerken okuyup kısacık bir masal evrenine gitmek isterseniz kesinlikle bu kitaba göz atmalısınız.
Vedat Türkali, 1919-2016 yılları arasında yaşamış Türk yazar ve senaristtir. 1951 yılında siyasi düşünceleri yüzünden aldığı ceza ile yedi yıl hapse mahkum edilmiştir. İleriki dönemlerde Tkp üyelerinden biri olmuştur.
Yazarın 1975 yılında yayınladığı Bir Gün Tek Başına adlı romanı; 1960 darbesinin hemen öncesindeki yaşamı gözler önüne seriyor. Kitabın başkarakteri Kenan, 1940 yıllarda komünistliği savunmuş ama tartaklandıktan sonra kenara çekilmiş ve ailesiyle sessiz sedasız bir hayat sürmektedir. Eşi ve çocuğuyla mutlu görünen, kitapçılık işiyle uğraşan Kenan içten içe sıkıntılı ve huzursuzdur. Bir gece meyhanede tanıştığı Günsel adlı devrimci bir felsefe öğrencisi ile yasak aşk yaşamaya başlayınca eski heyecan ve tutkuları da geri gelmiştir. 1960 darbesinin gölgesinde Kenan'ın aile yaşantısı, dostları ile ilişkisi ve yasak aşkını okuyoruz bu eserde.
Aslında kitapla alakalı söylenecek pek bir şey yok. Dışından mutlu görünen ama içinden yanan Kenan'ın uçkurusu, namussuzluğu, ahlaksızlığı anlatılıyor kitapta. Tatilde sadece bu kitabı almıştım yanıma, o yüzden okudum yoksa kesinlikle yarım bırakırdım. Çevremizde de Kenan ve Günsel gibi namussuz çokça insan vardır ve nedense en çok böyle insanlar namustan, ahlaktan dem vururlar. Bu kitabı okumayın okutturmayın. Boşa zaman kaybı. Herkese keyifli okumalar diliyorum...
