Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"İnsanları kardeş, arkadaş, dost, sevgili, hemhâl kılacak olan neydi?"
Çünkü hikâye sadece hikâye değil, insanın insanla hemhâl olması, insanın insanı dinlemesidir.
Reklam
Dünyanın sınırlılığı ve geçiciliği sanırım uçurumun kıyısında darasız ve net hissedilir. Hem havadardır. Gökyüzüyle hemhâl olmanızı sağlar.
"İnsan en yakınındaki beş kişinin ortalamasıdır" sözü de epeydir dolaşımda. Öyleyse ben biraz kendimken çokça arkadaşlarım oluyorum galiba. Kiminle berabersek, hemhâl isek onun gibiyiz ya da belki oyuz.
Ebu Hureyre, İslam'a hizmet eden bir nefer olmak için elinden gelen gayreti gösteriyordu. Gecelerini üçe bölüp bir kısmında ibadet ediyor, bir kısmında uyuyor, bir kısmında da hadis müzakere ediyordu. İslam'ı geç benimsediği için kaybettiği yıllarını böyle telafi etmekti niyeti. Peki ya bizler? Kaç parçaya ayırıyoruz günümüzü? Ümmetin dertleriyle dertlenip hemhâl oluyor muyuz kendimizle? Geceleri içimize doğacak güneşe firsat vermek için kurtarabiliyor muyuz yakamızı malayaniden? Tefekkür yalın ayak gezerken zihnimizde,tutuyor muyuz ellerinden? Belki de duygularımız ve istiğfarlarımız gözlerimizden birer nehir olur akar diye, kendimizi açmaya korkuyoruz bizi bilen O'na. Oysa birkaç damla gözyaşı nilüfer çiçekleri açtırır gönlümüzün kurak kıyılarında. Geceyi kalbimizi iyileştirmek için ayırmak, Hureyrece çıkılacak bir yolun ilk adımını atmak, kim bilir neler kazandırır bizlere, zamansızlıktan yakındığımız şu günlerde. Durmaktan, durulmaktan ve kendimizle baş başa kalmaktan korkuyor muyuz acaba?
Sayfa 13 - Zeynep Kayseri Uzun
"REMZ ŞAHSİYET..."
- “İdeal Fert ve Cemiyet” ancak “Mihrak Şahsiyet” yahut “Remz Şahsiyet” diye tâbir edilen kâmil insanların nezâretinde vücuda getirilebilir. Bu “Remz Şahsiyet”, her ân acılarla kıvranmasına rağmen yarasını dağlayan, her ân fikir çilesiyle hemhâl olarak daima bülûğ ıstırabı çeken ve her türlü tenakuzu şahsiyetinden defeden ve aynı zamanda cemiyete “içtimaî şuur” aşılayıp mahzun gönüllerde taht kuran bir Fâtih’tir, bir İrfan Sultanı’dır, bir Mâna Kahramanı’dır. Nasıl ki bir mimar projeyi çizer; ustasıyla, kalfasıyla, çırağıyla; duvarcısı, sıvacısı, boyacısı, marangozuyla diğerleri bu projenin tamamlanmasını mimar nezâretinde çalışarak gerçekleştirirse, cemiyet de âmiriyle, âlimiyle, hâkimiyle, hocasıyla, talebesiyle, avamıyla, diğer fertlerin her birisinin görevlerini toplum mimarı olan “Remz Şahsiyet” nezâretinde ifâ etmesi neticesinde sevk ve idare edilir. Hâsılı, doğrusuyla yanlışıyla, iyisiyle kötüsüyle, güzeliyle çirkiniyle bütün buluş ve oluşların, bütün kültür ve medeniyetlerin mimarları bu “Remz Şahsiyet”lerdir. İrfan Sultanı hani; Bekri Mustafa da “remz şahsiyet”. Neyin? Kafa çekmenin! der ya meâlen…" (Sedat Bulut-Akademya Dergisi, İdeal Fert ve Cemiyet İştiyakı başlıklı makalesi 10 Eylül 2017)
Reklam
Roman,şiir ve öykü anlamında bazı özel çabaların dışında sanatla hemhal olunamadı. Sinema,tiyatro ve resimde çok gelişme kat edilemedi.Allah'ın yaratığı tüm güzellikler sadece tabiatla sınırlı mıdır? Bu düşüncenin ötesine gidilemedi.
Sayfa 35 - İbrahim VarelciKitabı okudu
Aslında körlüğün ne olduğunu haykırırcasına "Eğer gözlerim olsa idi ben toprağı göremeyecektim, çiğneyip geçecektim toprağı." diyor. Sesinde toprakla hemhal olma arzusuyla bir boyun eğiş var. Yol, yolcu, toprak...
Sayfa 9 - MASA DERGİ 49.SAYI MART 2021(AŞIK VAYSEL)
Bilmek...
"Bilmek derine kazmaktır. Keşfetmek derinlerdekini tecrübe etmektir. Bilmek hemhal olmaktır; insan ömrünü aşacak serüvenler, kazılar, arkeolojiler gerektirir."
Sayfa 13
84 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.