Mitolojik benzerlik
Hitit Miti Tanrıların görevlerini ihmal ettiklerine ilişkin en belirgin örnek, Hi­titlerden günümüze dek ulaşmış Anadolu'ya özgü mitlerden birinde görülebilir. Mitin konusu halkını terk eden ve bilinmeyen bir yere giden (elbette tek tanrılı inanç sisteminde bu durum söz konusu olamaz) 'Kaybolan Tanrı' mitidir. Kimi zaman büyük Fırtına Tanrısı da
ABD’deki Hıristiyan köktenci hareketlerde kutsal metinler temelinde geçmişteki toplumsal biçime denk düştüğü tahayyül edilen bir düzen yaratarak toplumsal modernleşme karşıtı hareketler şeklinde karşımıza çıkıyor. Bu hareketler kuşkusuz uzun bir ABD geleneği ile, Amerika’da hem Avrupa’nın yozlaşmasından, hem de “uygar olmayan” dünyanın
Sayfa 161 - ayrıntıKitabı okudu
Reklam
Günümüz insanının açmazlarından biri hiç kuşkusuz okumadan "biliyorum" demesi ve hiçbir fikri yokken "çözümleme" yapmaya kalkışması. Bu enteresan bir dilemma. Aslında hepimizin kanıksadığı bir durum. Hemen her gün televizyon ekranlarında, gazete sütunlarında rastlıyoruz böylelerine. Halbuki bu dilemmayı televizyon, gazete veyahut mecmua alanında değil de yanı başımızdaki insanlarla irtibatlı haldeyken yaşamalıydık. Çünkü bu saydığım alanlarda seçilmiş, seçkin, alanlarında yetkin insanların bulunduğunu düşünürüz. Öyledir de. Fakat bayatlaşma o kadar hızla yayılıyor ki fikrin iki paralık edildiği ve adına "piyasa" dendiği; bilginin, sanatın, politikanın üç kuruşa beş köfte hesabıyla döndüğü popkültür bizleri okumuş görünen cahillere çevirdi. Bunu asla rutinlerimizi bozan "kabuk değiş- tirten" konserve anlayışından bağımsız düşünüyor değilim.
_Tanrı, ışığı yaratmıştır. Demek ki ilk Üstad-ı Azam Mason, Tanrı’nın kendisidir. _Adem Baba, ilk masonlardandır ve Tanrı tarafından Cennete mason olarak kabul edilmiştir. Bu, masonluğun eylem olarak değilse de bir oluş kudreti olarak daima var olduğunu söylemenin bir tarzıdır. Çünkü masonluk, insan ruhunun ilk ve eski bir ihtiyacına cevap
_Psişe, insan zihninin, bilincinin ve bilinç dışının tamamıdır. Galaksilerin ardında tanrıyı aramayı hayal edemeyiz. Her şey psişenin ürünüdür. Eski yunanca'daki psyche sözcüğü, "kelebek" anlamına gelir." Latince'deki animus ruh ve anima can, eski yunanca anemos rüzgar sözcüğüyle aynı köktendir. _Vücudun merkezi de başta
Fatih Devrine Genel Bakış 1451’de Fatih Sultan Mehmed tahta çıktığında, Fetret Devrinin neden olduğu buhran atlatılmış ve Ankara Savaşı öncesindeki sınırlara aşağı yukarı yeniden ulaşılmıştı. Osmanlı Devleti; Balkanlar’daki Tuna Nehri ile Doğu Anadolu’daki Fırat Nehri arasındaki coğrafyaya büyük ölçüde yerleşmiş durumdaydı. İstanbul’un Fethi’nden
Reklam
34 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.