"Günseli son günlerde öyle bir durumdayım ki bir iki dakika bile aklımı toparlayıp düşünemiyorum sevgilim şeytan bilir nelere takılıyorum neler düşünüyorum günlerdir yatıyorum hastalıktan mı bilmiyorum şimdi biraz düşünebileceğimi hissediyorum ve uzun süredir aklımda yüzen belirsiz bir cismi aydınlatmaya karar verdim evet aklım gene
.
Günseli son günlerde öyle bir durumdayım ki bir iki dakika bile aklımı toparlayıp düşünemiyorum sevgilim şeytan bilir nelere takılıyorum neler düşünüyorum günlerdir yatıyorum hastalıktan mı bilmiyorum şimdi biraz düşünebileceğimi hissediyorum ve uzun süredir aklımda yüzen belirsiz bir cismi aydınlatmaya karar verdim evet aklım gene karışmadan
Başlangıçta her şey yolundaydı. Eskiden kalma bir patika bulduklarını bile düşündüler. Ancak orman hakkında biraz bilginiz varsa, bunun bir hayalden ibaret olduğunu tahmin edebilirsiniz.
Daha beş dakika geçmeden yolunuzu kaybeder, bambaşka bir yola saparsınız (ve onun başka bir yol değil, aynı yolun devamı olduğunu zannedersiniz). Bir süre sonra o yolu da kaybedersiniz. Ta ki doğru yoldan iyice ayrılıp izlediğiniz yollardan hiçbirinin gerçek bir patika olmadığını anlayana kadar. Ne var ki ormana alışık olan oğlanlar ve cücenin, yanıldıklarını anlamaları için birkaç saniye yetiyordu.
Sayfa 243 - Birinci Basım: Ocak 2003 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Seni uzaktan seviyorum...." diye düşündü erkek içinden. "Yaklaşmadan, anlatmadan, anlaşılmadan.... Ben seni beklentisiz seviyorum. Hiçbir şey ummadan, talepte bulunmadan, hayal bile kurmadan. Kendi içimde taşıdığım sessiz sedasız bir sır bu. Ben belki de senden çok bu sırrı seviyorum."
Sırrın senden bile güzel çünkü, senden bile özel. Sırrın bir billur kadeh, kırılmasın diye yüreğimde taşıyorum. Sırrın nazenin bir mum alevi, sırf yanmaya devam etsin diye karanlığı gündüze yeğliyorum. Kimse bilmiyor, bilmesi de gerekmiyor. Hem kim ne anlar? Ateş bu, hep düştüğü yeri yakar. Bense ne bir şeyleri değiştirmek peşindeyim, ne bir yere varmak. Ne sahip olmak derdindeyim, ne kendimi kanıtlamak. Her şey olduğu gibi kalsın istiyorum. Ben hep bir sıfır mağlup olayım; sen hep uzak bir hayalden ibaret. Sen olduğun gibi kal. Ulaşılmaz. Dokunulmaz. Koklanılmaz. Ben olduğum gibi.
“Zaten hayal dünyası öyle kolay, öyle doğal yaratılıyor ki, bunların hayal olduğuna inanılmıyor bile. O dünyada insana her şey düzme bir seraptan, aldatıcı bir hayalden ibaret gibi değil, gerçeğin ta kendisi olarak görünüyor.”