Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
104 syf.
·
Puan vermedi
·
30 saatte okudu
Vicdanımıza hesap vermemiz her zaman hep geç olacak
Hepimiz hayatının bir döneminde bir yerde bir şekilde başına geldiği an, o düşüş, o kırılma noktası... Herkesin içinde yatan itiraf edemediği, insanın kendi bencilliklerini ve çaresizliklerini gördüğü ve kendiyle çelişmek ve yüzleşmek zorunda kaldığı içsel hesaplaşmalar, sorgulamalar, sancılar.... Aslında hepimiz bir düşüş içindeyiz. DÜŞÜŞ, kötü geliyor kulağa değil mi? . Bilirsiniz uykuda bile düşeriz o boşluğa. Uykuda, hayalde, gerçekte bir düşüş ki hiç bırakmaz peşimizi... Kitaba gelecek olursam da Clamence'nin kırılma yaşadığı ve duyduğu kahkahanın aslında birgün hepimizin, içimizde duyacağı bir vicdan sesi olduğu gerçeği... Belki bizim de vicdanımız alay ederek düşmemizi bekliyordur bir köşede... . Kitabın dili ağır olsada, okurken bazen zorlansamda asla bırakmak istemedim.Tekrar tekrar okumak isteyeceğim, ve her okumamda da bana farklı duygular hissettireceğine inandığım kitaplarım arasında çoktan yerini aldı bile.
Düşüş
DüşüşAlbert Camus · Can Yayınları · 201915,1bin okunma
448 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Okudum.. Bitti.. Bitmesine ayrı üzüldüm, hikayeye ayrı, bu kitaba bu kadar geç kalmış olduğuma ayrı.. Ayfer Tunç ne yaptın dedim, ne yaptın.. Müthiş bir kitap yazmakla kalmamış ki sadece. İnsanın hafızasına kazınacak bir kitap yazmış. Öyle ki sona doğru yaklaştıkça yavaş okusam da bitmese diye düşündüm. Ama bitti.. Bitmesini istemediğim her güzel
Aşıklar Delidir ya da Yazı Tura
Aşıklar Delidir ya da Yazı TuraAyfer Tunç · Can Yayınları · 20182,775 okunma
Reklam
Unutulmaz Fyodor Dostoyevski Sözleri Sevmek; Güzel birinde aşkı aramak değil, Bir başkasında; ‘Kendini bulmaktır. - Aslında insanı en çok acıtan şey; hayal kırıkları değil. Yaşanması mümkünken, yaşayamadığı mutluluklardır. - Sevmek; güzel birinde aşkı aramak değil. O kişide, bilmediğin bir zamanın beklenmedik bir anında, ‘kendini
104 syf.
·
Puan vermedi
Herkesin yaşadığı o an ''Düşüş''
Albert Camus'un kaleme aldığı Düşüş'te herkesçe başarılı görülen bir avukat aynı zamanda da çapkın bir erkek olan Clamence'in bir gün bir barda geçmişini hatırlaması (Clamence, bir intihar olayına tanıklık eder fakat hiçbir şekilde yardımcı olmak için harekette geçmez. Tam da burda Albert Camus’ un '' absürd” kavramını karşılık olarak çıkaran “intihar (ölüm)” anı ile Clamence'nin “düşüşü” başlar. Geçmişteki yok sayışı yani o intihar anını sorgulamaya başlar. Çünkü o andaki kayıtsızlığı ile kendi insani duygularının çok dışında olduğunun farkına varmıştır. İntihara bir dur dememiştir, çünkü ön planda olan çıkarları söz konusudur.) ve bununla yüzleşmesini okurken, bizler de kendimizle ve toplumla yüzleşiyoruz. Benim burda şahit olduğum; Clamence'nin kendisine olan itirafları, yaşadığı suçluluk isyanları, içinden geçen keşkeler, kötülükler hatta iyilikler; esasında bizden, içimizden, çok derin parçalar barındırıyor. Albert Camus, yazdığı bu eserindeki cümleleriyle modern topluma ayna tutmuş ve durumu kendi gözüyle eleştirmiştir. Kitabı okurken Avukat Clamence'nin gözünden toplumu ve kendimizi değerlendiriyor hatta çaresizliklerimizi, vazgeçişlerimizi, korkularımızı ve tabi ki bencilliğimizi yargılıyoruz. İçtenlikle şunu söyleyebilirim ki toplum olarak; insanoğlunun riyakarlığı bu kadar derin anlatılamaz, tokat gibi yüzüne vurulamazdı. Albert Camus'un Düşüş'ü, bence okunması zor ve derinliğinin etkisinde kalındığı bir kitap. Yoğun duyguların yaşandığı ince ama dolu dizgin bir eserle iyi ki bu kitapla tanışmışım dediğinizi duyar gibiyim. Kitap üzerine konuşulacak daha çok şey var...
Düşüş
DüşüşAlbert Camus · Can Yayınları · 201915,1bin okunma
_İnsan, kim olduğunu ancak felakete uğradığında gerçekten anlıyor. _Önemsiz bir şahsiyet olan bu Habsburglu kadının kurduğu neşeli, tasasız oyun dünyasına devrim dalıvermeseydi, o da gelmiş geçmiş yüz milyon kadın gibi sakin sakin yaşayıp gidecekti. Dans edecek, sevecek, gülecek, süslenecek, çocuklar doğuracak, en sonunda da sessizce bir yatağa