Selam kitap dostlarım. MÜJDE AKLANOĞLU bu kitapla gönlüme taht kurdu. Kitap bitti ve ben şu anda sanki bir boşlukta savruluyorum.
Okuduğunuz kitapta;
Gerilim mi seviyorsunuz? Sonuna kadar var.
Aksiyon mu istiyorsunuz ? Sonuna kadar var.
Polisiye ??? O da var.
Savaş kitabı mı seviyorsunuz? En acısından var.
Psikolojik kitaplar mı seviyorsunuz? En alasından var.
Aile bağları? En sağlamından var.
Peki aşk ??? En gözü karası , en güzeli, en tutkulusu var.
Ece Aydınoğlu sevgiyle sarılmış bir yalnız, Cirrus Qasem kimsesiz bir yalnızdı.
İkisinin de acıları çocukluktan itibaren başlamıştı.
Biri hastane odalarında çocukluğunu, gençliğini kaybetmişken, diğeri savaşın çirkin, iğrenç, mide bulandırıcı yüzünden bedenen ve ruhen ağır yaralar almış , ailesini kaybetmişti. Bu iki hasarlı yürek çok ağır sınavlardan geçtiler. Bir olabilmek için çok mücadeleler verdiler. Kadın deliliğinin ve aşkının sayesinde cesur, adam yaşadığı travmaların yüzünden korkaktı. Ama seviyordu. Önemli olan bu değil miydi? Ve bu sevgi, bu aşk herşeyin en güzelini hak ediyordu.
Eee daha size nasıl anlatayım bu kitabı? Birazcık önerilerime güveniyorsanız, mutlaka okuyun
#kitapbuyusu01