Günaydın!
Kitaplarla güzelleşsin vakitleriniz..
Yazarın daha önce 
İyi misin ? ve 
Benim Adım Hiç kitaplarını okumuştum. Bu kitabı okubakta geç kaldığım kitabı oluyor.
Konu ve kurgu olarak çok beğendim. Birbirleri ile alakasız o kadar kişiyi öyle bir kurgu ile alakalandırıp birarada toplamak ve güzel bir bütün oluşturabilmek... İşte yazarın yazma, kurgu ve bunları okuruna aktarabilme becerisi önceki okuduğum kitaplarında olduğu gibi bu kitabında da kendini gösteriyor.
Bir çığlık yükseldi içinde. "Sağım solum insan, yalnızlık SOBE!"
Kendi yalnızlıklarını yaşayan iki yetişkin, iki genç ve dört çocuk. Hayat mavi gözlü bilge bir adam sayesinde onların hayatlarını birleştiriyor. Her birinin yaşanmışlıkları, acıları, hayata, kendilerine karşı kırgınlıkları var. Kitapta onların hayatları ile birlikte hayata bakışları da pozitif yönde değişiyor. Her biri kendilerine yolculuk yapıyorlar ve öz benliklerine, asıl oldukları kendilerine dönüyorlar.
Yine kitapta farklı psikolojik rahatsızlıklara sahip, engelli ve kimsesiz karakterlerin ve toplum içerisinde onların durumlarının da bir aynadan yansıtıldığını görüyoruz. -Öteki- ler aslında biziz, bizim içimizde ve beraberiz. Bu manada da güzel mesajlar var
Böylesi pozitif kitapları okumak beni mutlu ediyor. Kitaplarda da olsa hayatta güzel şeylerin olabileceğini görmek çok güzel.
Kitapta pek çok yazar ve kitaptan alıntılar rastlıyoruz. Bunlar içerisinde en güzeli de Mevlana'nın aşkın 40 kuralından bölümlere denk gelmiş olmaktı.
Sevgi herşeyin ilacı, hayatımızdan eksik olmasın diyor ve sevgili Gülbahar öğretmenimin kitaplarını okumaya sizleri de davet ediyorum.
Gelecekbilim kongresi -stanislaw lem
Stanislaw lem bu kitabını ilk okumaya başladığım da acaba ne anlatıyor diye başta çok afalladım. Çünkü kitabın kitabın kahramanı ljon tichy Kosta Rika da bir kongreye katılan bir gelecekbilimci , kongerenin yapıldığı otelin önünde olaylar oluyor ve kahramanımız bir anda kendini 2039 yılında gelecekde buluyor kısaca böyle özetlenebilir kitap. Başlarda insanı rahatsız eden bir döngü var sürekli halüsinasyon görüyor kahramınımız , sonra dondurulmuş halde gelecekte buluyor kendini. Gelecekte her şey değişmiş . Fakat şüpheci kahramanımız herşeyin aslında göründüğü gibi olmadığını anlıyor. Kimyasal ilaçların etkisini altında insanların aslında uyutulduğunu anlıyor. biraz bana cesur yeni dünya ve körlük karışımı bir kitap gibi geldi. Muhteşem bir hayal gücü var yazarın çok güzel bir distopya örneği olmuş. Kitap yazarın yaşadığı dünya ile gelecekteki dünya arasında seçim yapmak zorunda kalsam herhalde en güzeli yaşamamak olur. İkisini de rezalet bence, bir kaos ve kargaşa diğeri sanal , uyutulmuş sersemleştirilmiş bir dünya, geleceğe umutla bakıyor muyum . Hayır bakmıyorum o yüzden bu kitabı çok da saçma bulmuyorum. Fantastik, komik bilim kurgu tarzı distopya örneği okumak isteyen arkadaşlara kesinlikle tavsiye ederim. Kurguladığı dünya çok da bize uzak değil. 
Gelecekbilim Kongresi 
Stanislaw Lem
Aşkın en sancılı hali(Platonik Aşk)
"Mutluluğunun eksikliğini dünyevi bir nedene bağlayabilen aziz mahluk! Hissetmiyorsun, felâketinin paramparça kalbinde, bozulmuş aklında yattığını hissetmiyorsun."
Yazarın iki haftada yazdığı eseri iki günlük okumaya sığdırmış olmam
Yazarın kısa sürede böyle nitelikli bir eser yazmış olması taktir edilesi ,fakat kitabı ergenlik dönemindeki gençlere ve psikolojisi sağlam olmayan yetişkinlere tavsiye etmiyorum. Ahlaki açıdan Aşkı Memnu daki gibi yasak aşkı meşrulaştırmak olarak algılanabilir gençler açısından.Fakat Werther’in duygu durumu betimlemeleri çok başarılı ve etkileyiciydi,altını çizmediğim ,1000k hesabımda paylaşmadığım alıntı kalmadı sanırım,karakterin duygu durumuna kendinizi kaptırmamak elde değil.
Eser;Werther’in nişanlı bir kadına olan (platonik)aşkını Werther’in dilinden wilhelm'e mektuplarla anlattığı bir kurguda anlatılıyor.
Herşeyin fazlası yük insanoğluna ,fazla değer kendi değerinden eksiltir.Werther’in en büyük zaafı kendinden vazgeçercesine sevmek…
Özetlemem gerekirse;Werther, mutlu ve başarılı bir avukattır.Bir gün katıldığı bir davette aşık olur ve bütün hayatı değişir. Werther'in büyük aşkı; güzeller güzeli Lotte'dir. Ancak Lotte, Albert ile nişanlıdır. Werther ise amansız bir girdap içerisinde ve bildiği tek bir şey vardır;çok sevip asla sevilmeyeceği…
“Onun beni hiç sevmediğinden eminim."
Aşk-ı Memnu.
Konu bakımından Halit Ziya Uşaklıgil’in Aşk-ı Memnu eserine çok benzettim.
Edebi açıdan değerli,sürükleyici ve hüzünlü bir eser …
Hayırlı Akşamlar
•
•
•
•
•
•
Genç Werter’in Acıları 
Johann Wolfgang Von Goethe
" SU"YUN YOLCULUĞU
@burcakyuceofficial
@destekyayinlari
#okumakiyileştirir #okudumbitti
#kitapyorumum
" Su olmak için yanan hidrojen "
Bu öyle güzel yolculuk ki gönül ister, herkes okusun ve bu serüven de kendini bulsun.
Sade ve akıcı bir kaleme sahip olan yazarımız tasavvuf'a olan hakimliğini konuşturmuş ve gönüllere yine bu eseriyle dokunmuş.
Bir fizikçinin gözünden birden fazla eserini okumaya fırsat yakaladığım için bu bilgileri öğrenip baş ucu kitaplarım olduğu için elbette şanslıyım en güzeli şu ki o kitapların yanına bu güzel eseri de eklendi.
Okuyun derim... Okudukça hayatın, ilmin, yaşamın herşeyin kıymeti daha iyi anlaşılıyor. Araştırın derim...
Ne kadar çok bilgiye sahip olursanız o kadar geniş samimi ve şefaf bir bakış açısına sahip oluyorsunuz.
Son olarak yüreği güzel yazarım kalemine yüreğine emeğine sağlık çok güzel bir eser olmuş. Okuru bol, yolu açık olsun inşallah
Burçak Yüce 
Burçak Yüce
