Seni görevden alıyorum. Bundan sonra operasyonu ben yöneteceğim. Çık, defol buradan.”
İnanmaz gözlerle bakan Mustafa Bey hiçbir şey demeden, diyemeden odayı terk etti. Ayaktaki adama bakar bakmaz onun kim olduğunu anlamıştım. Sizler de anlamışsınızdır. Demek bu yüzdendi. Kariyerinde çok hızlı ilerlediği, genç yaşında çok iyi yerlere geldiği için
Kitabın konusu hakkında pek bir fikir sahibi olmadan, okuyanların övgü dolu sözleri üzerinde okuduğum kitap. Benim için ne 'iyi ki okumuşum' ne de 'keşke okumasaydım' diye nitelendirebileceğim bir kitap oldu. Benim için pozitif yanlarından bahsedecek olursam; yazarın inanılmaz akıcı dili o nefret ettiğim yerleri bile atlatmadan okutturdu bana.
Bir gece Palais Royal yakınlarında, uzun, pis bir caddede dolaşıyorduk. İkimiz de düşüncelere dalmış olduğumuz için, en aşağı on beş dakikalık bir zaman boyunca tek bir kelime bile konuşmamıştık. Dupin, birdenbire şu sözle yırttı sessizliği:
"Gerçekten pek ufak tefek bir adamdır o, Theatre des Varietes'ye daha yakışır."
"Şüphesiz
-Sözün gelişi işte, Matmazel Pauline çiçekleri sever mi ?
-Bilmiyorum hiçbir bilgim yok. Diye cevap verdim
-Nasıl olur bunu bilmiyor musunuz? diye haykırdı, büyük bir şaşkınlıkla gülümseyerek.
-Bilmiyorum işte hiç dikkat etmedim diye tekrar ettim.
(Yaşayan şirket kitabı akademik bir değere sahip olup bu yazı akademik bir değere sahip değildir.)
20 Şubat 2018
Üniversite’de Organizasyon dersini veren hocamızın tavsiye ettiği bir kitap, Yaşayan Şirket. Ne yazık ki Kitabı basan Demirbank pek fazla yayınladıkları bu kitaptan dersler çıkartmadıklarından dolayı mecbur kitabı tek alternatif nokta
Bir dev hizmet daha = ) Edebiyat-Kültür dergilere göz atıyorum.
Çıktığından bu yana düzenli olarak aksatmadan takip ettiğim 5 adet edebiyatımsı-kültür dergisi var. Bunların hakkında konuşmak istedim nedense. Yanına diğer dergilerden de bahsedeceğim. (Takibi bıraktığım) Kayıtlara bunlara da yorum yapmadık diye geçmesin.
***OT Dergi = Ot dergi,
Bir adam polisi aramış :
“Karım alışverişe gitti. Dönmedi. 8 saat oldu. Ne olur onu bulun !” demiş.
Görevli polis sormuş :
“Karınızı tarif eder misiniz ?”
Adam anlamamış “Nasıl yani ?”
Polis : “Boyu ne kadar ?”
Adam : “Ne bileyim, bazen yüksek topuk giyer beni geçer, evde yalınayak benden kısa.”
Polis : “Göz rengi ?”
Adam : “Bilemem, bazen yeşil bazen mavi lens takar, aslında galiba ela…”
Polis: “Saçı ne renk ?
”Adam : “En zor soru. Her hafta başka bir renk desem ?”
Polis : “Üzerine ne giymiştir ?”
Adam : “Hiç dikkat etmedim valla…”
Polis : “Peki arabayla mı gitmişti alışverişe ?”
Adam : “Evet !!! Siyah Audi R8, süperşarj 3.5 litre V6 silindirli motor, 290 beygir. İçi geyik derisi taba renginde, LED farları var, sağ kapıda görünür görünmez hafif bir çizik var.”
Polis : “Tamam efendim, arabanızı bulacağız!